Bombalı Saldırı Soruşturması Mafyayla Mücadele Savcılığına Verildi

İtalya'da Brindisi Savcısı'nın okula yönelik saldırıyı düzenleyen kişiye ilişkin münferit ve kimliği tespit edildi iddiaları havada kaldı. Soruşturma, bakanlık emriyle Mafyayla Mücadele Savcısı Cataldo Motta'ya devredildi.

Brindisi kentinde meslek lisesi düzeyinde eğitim veren Morvillo Falcone Uzmanlık Enstitüsü'ne yapılan ve 16 yaşındaki kız öğrenci Melissa Bassi'nin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyla ilgili savcılık soruşturması başarısız oldu. İçişleri Bakanı Annamaria Cancellieri ve Adalet Bakanı Paola Severino'nun ortak kararıyla soruşturma Lecce Cumhuriyet Savcılığı'na devredilirken, şüpheliye ait olduğu sanılan görüntülerin basına verilmesiyle ilgili de ayrıca idari inceleme başlatıldı.

İçişleri Bakanı Annamaria Cancellieri, saldırıyı düzenleyeni bulmak için Adalet Bakanlığı ile işbirliği içinde bir çalışma yürüttüklerinin altını çizerek, soruşturma sorumluluğunun Lecce Bölge Mafyayla Mücadele Departmanı'na geçtiğini duyurdu. Soruşturma gerekçesi de katliam yerine terörizm amaçlı katliam olarak değiştirildi.

İtalya ceza yasasına göre 'katliam' gerekçeli soruşturmalar savcılık tarafından, 'terörizm amaçlı katliam' gerekçeli soruşturmalar ise Mafyayla Mücadele Departmanı sorumluluğunda yürütülüyor.

SORUMLULUK MAFYAYLA MÜCADELE SAVCISINDA

Mafya ile Mücadele Ulusal Savcısı Pietro Grasso, saldırının 'Terörizm olduğu açık' olduğunu anlatırken, "Bir kişi, bir deli veya mafyanın bir terör organizasyonu olabilir. Sonuç terörizmdir" dedi. Grasso ayrıca gazetecilere şüphelinin görüntülerini yüzünü mozaikleyerek yayınladıkları için teşekkür etti. Soruşturmayı devralan Lecce Mafyayla Mücadele Savcısı Cataldo Motta ise, "Benim görüşüm, bu kişinin sözkonusu saldıyıyı yalnız yapmasının zor olduğu yönünde" diyerek Brindisi Cumhuriyet Savcısı Marco Dinapoli'nin olayın hemen ardından çığırtkanlığına soyunduğu, 'Münferit bir olay, kişisel bir saldırı' söylemlerine atıfta bulundu.

Bu arada dün öğleden sonra Brindisi Cumhuriyet Savcılığı'nda sorgulaması yapılan ve şüpheli olduğu idda edilen C.S. ile erkek kardeşi M.S. de serbest bırakıldı. Erkek kardeşi, kızı ve bayan arkadaşıyla birlikte okula 200 metre mesafede yaşayan C.S.'nin elektrik teknisyeni olduğu, televizyon tamirciliği yaptığı öğrenildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde tespit edilen şüphelinin bir elinin cebinde olması nedeniyle, elini kullanamıyor olma ihtimalinden yola çıkılarak, bir eli engelli olan C.S.'yle bağlantı kurulduğu belirtildi. Ancak sorgulamanın ardından somut bir kanıta ulaşamayan savcılık, C.S. ve erkek kardeşi M.S.'yi serbest bıraktı.

Enstitü girişine 20 metre uzakta bulunan bir büfenin güvenlik kamerasından alınan kayıtlarda, şüphelinin koyu renk ceket, açık renk pantolon ve spor ayakkabı giyen 50-60 yaşlarında beyaz ve uzun boylu bir adam olduğu, muhtemelen yabancı uyruklu olmadığı belirlenmişti. Görüntüde şüphelinin büfeye yakın bir yerde duvara yaslanmış halde durduğu ve eliyle uzaktan kumandaya benzer bir alete bastığı görülüyordu. Bomba patlayana kadar duvar dibinde bekleyen adam, patlama ardından olay yerinden ayrılıyordu. Soruşturmayı yürüten ekipte yeralan teknik uzmanlar, sözkonusu kumandanın volümetrik olduğu, düğmeye basıldıktan sonra bombayı aktif hale getirdiği ancak bombada mevcudiyet algılama fonksiyonunun olması nedeniyle patlamanın, önünden biri geçince gerçekleştiği yönünde görüş bildirmişti. Soruşturmada başa dönülmüş oldu.