Bolu'daki Fetö/pdy Davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında tutuksuz sanık eski Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Türker Yılmaz'ın yargılanmasına devam edildi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından "görevini yerine getirmediği" ve "suçu bildirmediği" gerekçesiyle görevden alınıp ihraç edilen ve sonrasında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla hakkında dava açılan tutuksuz sanık Yılmaz ve avukatı katıldı.

Duruşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece Türker Yılmaz ile görüşen bazı kişiler tanık olarak dinlenildi.

Tanık Bolu İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Nuri Serkan Kara, daha önce savcılıkta verdiği beyanları tekrar ettiğini belirterek, "Olay günü sözde sıkıyönetim direktifi birliğe ulaştı. Hemen durumdan komutanımızı haberdar ettim. Bana bu emirle konutuna gitmem talimatını verdi. Kapıda bizi karşıladı, sonrasında birliğe doğru hareket ettik. O esnada bildiriyi de inceleme imkanı buldum. Yolculuk esnasında sanığın, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanı ile telefon irtibatı kurduğunu biliyorum ama içeriğini hatırlamıyorum." diye konuştu.

Daha sonra Alay Komutanı'nın odasına geçtiklerini anlatan Kara, "Türker Yılmaz, makam odasındayken bana izinli personelin herhangi bir sıkıntıya mahal vermeme adına birliğe çağrılması ve nöbet yerlerinin takviye edilmesi talimatını verdi. Ben odadan çıkmadan önce bir telefon geldi. Yılmaz'ın, 'Sayın Valim' diye açtığı telefonda yaptığı görüşmede, 'Biz sizin emrinizdeyiz. Birtakım evraklar geldi inceliyoruz. Talimatınıza göre hareket edeceğiz.' dediğini hatırlıyorum. Ama konuşmasında sıkıyönetim direktifinden bahsetmedi." şeklinde konuştu.

Kara, Yılmaz'ın saat 03.00'e kadar komutanlıkta kaldığını da sözlerine ekledi.

"Ankara'ya takviye birlik istiyor. Fakat göndermedim"

Valilik çalışanı tanık A.S, Vali Aydın Baruş'un koruma polisinin kendisini araması üzerine valiliğe geçtiğini dile getirerek, "Yılmaz, saat 03.00 civarlarında makama geldi. O esnada İl Emniyet Müdürü'nün korumalarından birisi uzun namlulu silahla ayakta bekliyordu. Sanık, Vali Bey'e, 'Böyle silahlara gerek yok.' şeklinde cümle kurdu. Vali Bey de izlediği televizyonu göstererek, 'Nasıl gerek yok, görmüyor musun Meclis'i bombalıyorlar.' dedi." ifadesini kullandı.

Tanık koruma polisi T.Y. de tüm gece Vali Baruş'un yanından ayrılmadığını anlatarak, "Sanık ile Vali Bey'in makama gelmeden önce birden fazla kez iletişim kurduklarını hatırlıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam saat 01.30- 02.00 sıralarında Vali Bey sanığı arayıp makama çağırdı. Sanık makama ancak saat 03.00'ten sonra geldi." dedi.

T.Y, Yılmaz'ın makam odasında yaptığı bir telefon görüşmesine şahit olduğunu da sözlerine ekleyerek, şunları kaydetti:

"Yılmaz'ın makamda yaptığı telefon görüşmesinde karşısındakine, 'Yeteri kadar personelim yok. Gönderemem.' dediğini hatırlıyorum. Görüşme bittikten sonra Vali Bey kimin aradığını sordu. O da 'Arif Paşa aradı. Darbe girişiminin engellenmesi için Ankara'ya takviye birlik istiyor. Fakat göndermedim. Yeterli personelim yok.' dedi. Vali Bey'in fikrini sormadığı gibi olumlu ya da olumsuz bir kanaat de istemedi. Vali Bey, bunun karşılığında başka bir şey söylemedi."

Mahkeme heyeti, dönemin İl Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya'nın tanık olarak dinlenilmesi için bir sonraki duruşma tarihinde hazır edilmesine, Bolu İl Jandarma Komutanlığı'na müzakere yazılarak 15 Temmuz'da il merkezinde bulunan personel sayısının rütbeli ve er olacak şekilde bildirilmesinin istenmesine ve dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutan Vekili Albay Cahit Tirindaz'ın tanık olarak dinlenilmesine karar vererek, duruşmayı 26 Nisan'a erteledi.

İddianameden

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, dönemin Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Türker Yılmaz'ın, darbe girişimi sırasında aldığı sıkıyönetim mesajlarını Vali ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi olarak iletmediği, eski Tugay Komutanı İsmail Güneşer ile darbeye ilişkin telefon görüşmelerinin içeriğini bildirmediği, olayların nasıl neticeleneceği anlaşılana kadar pasif ve kararsız bir tutum sergilediği ifade ediliyor.

İddianamede ayrıca darbe girişiminin başarısız olacağı anlaşılınca saat 05.00 sıralarında Vali'ye ayrıntılı bilgi veren Yılmaz'ın, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığı'nın, darbe girişiminin engellenmesi amacıyla Ankara'ya takviye birlik gönderilmesi talebini geri çevirdiği ve verilen emri uygulamadığı belirtiliyor.

Yasa dışı emir ve mesajları personeline iletmediği, darbe karşıtı tavır gösterilmesi konusunda emir ve talimat vermediği, aynı tavrı kendisine bağlı ilçe jandarma komutanlıklarına yönelik gösterdiği kaydedilen Yılmaz hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.