Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Özel Kalem Müdürü: "Kapıları Kilitleyen Bizim Görevlilerimizdi, Öğrenciler Bir Şey Yapmadı"
Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamalarını protesto eylemlerine katılan 52 öğrencinin yargılandığı davada “mağdur” olarak adı geçen rektörlük özel kalem müdürü Aysun Akkaya, “Mağdur değilim. Buna rağmen şikayetçi olarak yazılmışım. Öğrenciler tarafından herhangi bir engelleme, hürriyetten yoksun kılma gibi bir durum olmadı. Kapıları kilitleyen bizim görevlilerimizdi, öğrenciler bir şey yapmadı” dedi.
FAHRETTİN ÖZTÜRK
Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör atamalarını protesto eylemlerine katılan 52 öğrencinin yargılandığı davada "mağdur" olarak adı geçen rektörlük özel kalem müdürü Aysun Akkaya, "Mağdur değilim. Buna rağmen şikayetçi olarak yazılmışım. Öğrenciler tarafından herhangi bir engelleme, hürriyetten yoksun kılma gibi bir durum olmadı. Kapıları kilitleyen bizim görevlilerimizdi, öğrenciler bir şey yapmadı" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasıyla başlayan eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 52 öğrencinin yargılandığı davaya İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün devam edildi. Duruşmaya, dosyada "mağdur" olarak adı geçen rektörlük özel kalem müdürü Aysun Akkaya ve sanıkların avukatları katıldı.
"HİÇBİR ZAMAN ŞİKAYETÇİ OLMADIM. MAĞDUR DEĞİLİM"
İddianamede, olay günü öğrencilerin bazı rektörlük çalışanlarına karşı 'hürriyetten yoksun kılma' suçunu işledikleri iddia edilmişti. Bu suçun kendisine karşı işlendiği iddia edilen ve bu yüzden dosyada adı "mağdur" olarak geçen Aysun Akkaya, mahkemede şunları söyledi:
"Rektörlükte özel kalem müdürü olarak çalışmaktayım. Mağdur değilim. Buna rağmen şikayetçi olarak yazılmışım. Biz, rektörün çıktığı saatte işten çıkarız. O gün de rektörün çıkmasını bekliyordum. Çıkmak isteyen çalışanlar çıktı zaten. Öğrenciler tarafından herhangi bir engelleme, hürriyetten yoksun kılma gibi bir durum olmadı. Şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum. Dosyada yer alan daha önceki ifadelerimi ben okuyarak imzaladım. Ben, hiçbir zaman şikayetçi olmadım, mağdur olmadım. Daha önce de bunu belirtmiştim. Kapıları kilitleyen bizim görevlilerimizdi, öğrenciler bir şey yapmadı."
"SİYASİ OLARAK AÇILMIŞ BİR DAVA"
Bazı sanıkların avukatı, Akkaya'nın beyanı üzerine, "Hürriyetten yoksun kalma suçundan tüm mağdurlar dinlendi ve tüm mağdurlar şikayetçi olmadıklarını ve bir mağduriyetlerinin olmadığını ifade etti. Bu suçun oluşmadığı anlaşılmıştır. Bu suçtan tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçu bakımından ise tüm sanıklar dinlendi. Boğaziçili 52 öğrenci anayasal haklarını kullandıkları için bu dava açılmıştır. Siyasi olarak açılmış bir davadır. Çocuklar kendi okullarında bulunuyorlar. Aynı suçtan İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davadan beraat kararı verildi. Bu mahkemede de beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Beraat verilen dosyadaki eylemlerle bu davadaki eylemler aynı" savunmasını yaptı.
Bazı sanık avukatları da polis tarafından delil olarak dosyaya konulan görüntünün mahkemede izlenmesini talep etti. Mahkeme, ara kararında görüntülerin mahkemede izlenmesine dair talebin bir sonraki duruşmada değerlendirileceğini belirterek davayı 12 Aralık 2022 tarihine erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar kapsamında, 1 Şubat 2021 tarihinde basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alınan 52 kişi hakkında, 'toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama' ve 'kişiyi, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle birden fazla kişiyle hürriyetinden yoksun kılma' suçlamalarıyla dava açılmıştı. Sanıklar hakkında 2 yıl 6'şar aydan 18'er yıla kadar hapis cezası istenmişti.