Boğaziçi Üniversitesi'nden Bir İlk Nâzım Hikmet Merkezi
Boğaziçi ÜNİVERSİTESİ'NDEN BİR İLK NAZIM HİKMET MERKEZİ Türkiye'de ilk kez bir üniversite Nazım Hikmet ismiyle Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi açtı.
Boğaziçi ÜNİVERSİTESİ'NDEN BİR İLK NAZIM HİKMET MERKEZİ
Türkiye'de ilk kez bir üniversite Nazım Hikmet ismiyle Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi açtı. Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi bugün itibariyle faaliyetlerine başladı.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Nazım Hikmet konulu konuşması görüntülü olarak yayınlandı. Açılış töreni öncesi bir grup üniversite öğrencisi, Pamuk'un görüntülü olarak törene mesaj göndermesini protesto etti.
Haber Özgür ALTUNCU - Kamera Yaşar KAÇMAZ İstanbul DHA
Türkiye'de ilk kez bir üniversite Nazım Hikmet ismiyle Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi açtı. Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi bugün itibariyle faaliyetlerine başladı. Açılış töreni Boğaziçi Üniversitesi'nin Güney Kampüsü'ndeki Albert Long Hall'de yapıldı.
BARBAROSOĞLU AKADEMİK ÇALIŞMALARI DESTEKLEYECEĞİZ...
Açılış töreninde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Nazım Hikmet'in uzun yıllar yasaklı oluşu nedeniyle, bu katkılarını değerlendiren akademik çalışmaların henüz yeterli niceliğe ve niteliğe ulaştığı söylenemez. Bu nedenle, Nazım Hikmet'in anısını yaşatmak, şairin arşivini ve bilgi-belge merkezini oluşturmak, akademik çalışmaları desteklemek, Türkiye ve dünya edebiyatına, sanat ve kültür politikalarına yaptığı katkıları çok boyutlu bir biçimde değerlendirmek de merkezin kuruluş amaçları arasındadır dedi.
ORHAN PAMUK GÖRÜNTÜLÜ KONUŞTU
Prof. Dr. Barbarosoğlu'nun konuşmasının ardından, gazeteci-yazar Can Dündar'ın Nazım'ın Kamerasından isimli belgeseli gösterildi. Ardından da, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Nazım Hikmet konulu konuşması görüntülü olarak yayınlandı.
ÖĞRENCİLERDEN PAMUK İSMİNE TEPKİ
Açılış töreni öncesi bir grup üniversite öğrencisi, yazar Orhan Pamuk'un görüntülü olarak törene mesaj göndermesini protesto etti. Kampüs içinde bildiri dağıtan öğrenciler, açtıkları pankartlarla Pamuk ismine tepki gösterdi.
PAMUK'UN KONUŞMASI
Orhan Pamuk, konuşmasında, Nazım Hikmet'in en belirgin özelliğinin göz kamaştırıcı yeteneği ve sesi olduğunu söyleyerek, onun olağanüstü yeteneğinin şairin düşmanları tarafından bile kabul edilmiş olduğunu vurguladı.
Nazım Hikmet'i anlamak, onu tabu ve yasaklarla korunan bir başka put haline getirmek değil; onun bu olağanüstü yeteneğini nasıl büyük bir edebiyat haline getirdiğini adım adım görmektir diyen Orhan Pamuk, 1970'lerde sol fikirlere ilgi duyan pek çok genç gibi kendisinin de Nazım Hikmet şiirlerine benzer şiirler yazmaya çalıştığını söyledi.
Pamuk, Benim şiirlerim çok kötüydü ama, onun gibi olmak heyecanı vardı bende. Ben Lise 2'de okurken yayınlanan Nazım Hikmet'in hapishaneden Kemal Tahir'e gönderdiği mektuplar hayat yolunda bana çok yardımcı olmuştur. Nazım Hikmet'in Orhan Kemal'e yazdığı mektupları da aynı heyecanla okurdum. Bu mektuplar beni toplumsal, eleştirel Türk edebiyatına da açmıştır diye konuştu.
Orhan Pamuk, sözlerini şöyle sürdürdü
Biz kahramanlarımızı anlamak değil, onlara hayran olmak isteriz. Çoğumuzun 'menkıbename'leri tercih etmesi bu nedenledir. Kahramanlarımız hakkında tabular icat ederiz. Nazım Hikmet'in hayatı da, eserleri de bu türden tabu ve yasaklarla doludur. Atatürk döneminde Nazım Hikmet hakkında açılan davalar, şairin çeşitli defalar sürgüne veya hapse gönderilmesine rağmen Atatürk'ü sevmeye devam etmesi; ancak hapisten çıkar çıkmaz Kuvay-ı Milliye Destanı'nı yarım bırakması, böyle tabu bir konudur...
SERGİ DE AÇILDI
Boğaziçi Üniversitesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi açılış töreninde ayrıca, Zafer Toprak küratörlüğünde düzenlenen 'Entelektüel Tarihimizde Kırılma Noktası Nazım Hikmet'in Açlık Grevi' başlıklı bir de sergi açıldı. Sergide, Nazım Hikmet'in açlık grevi ile Nazım'ın yaşamında olduğu kadar ülke ve dünya kamuoyundaki etkileri, belgeler, fotoğraflar ve tanıklıklar üzerinden ortaya konuluyor.
MERKEZ'İN AMACI
Merkez, edebiyat, tarih, sanat ve sosyal bilimler alanlarında disiplinler arası çalışmalar yapmak ve çağdaş Türkçe şiirin kurucu şairi Nazım Hikmet'in anısını ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla kuruldu. Merkez, Türkiye'nin kültür ve sanat birikimi üzerine yapılacak özgün çalışmaları destekleyecek, araştırmacılar için uygun bir ortam hazırlayacak, ulusal ve uluslararası ölçekte bilgi paylaşımını sağlayan bir yapı oluşturacak. Bu bağlamda, Merkez'in yürüteceği ve destekleyeceği projelerin, Türkiye'nin sosyo-politik süreçlerine, kültür tarihine, edebiyat ve sanat gündemine katılan, katkı sağlayan, biçimlendiren işlere, eserlere dönüşmesi öncelikli olarak hedefleniyor.
NAZIM HİKMET TEZ ÖDÜLÜ VERİLECEK
Bu yılki Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nün sahibi yazar ve akademisyen Murat Gülsoy'un yöneticiliğini üstlendiği Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi'nde, yıl boyunca Nazım Hikmet konferansları ve yazar buluşmalarının gerçekleşmesi hedefleniyor. Etkinlikler kapsamında ayrıca, Türkiye'nin son 200 yıllık kültür ve sanat birikimi üzerine yapılan özgün akademik çalışmaları desteklemek üzere 'Nazım Hikmet Tez Ödülü'nün de her yıl verilmesi planlanıyor.
ÜNLÜ İSİMLER KATILDI
Merkezin açılış törenine, Can Dündar, Tarık Akan, Rutkay Aziz ve Altan Öymen gibi ünlü isimlerin yanında, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.