Bodrum Üşümezsoy'dan Bodrum Depremi Açıklaması Bodrumlular Rahat Uyusun
Üşümezsoy'dan Bodrum depremi açıklaması Bodrumlular rahat uyusunMUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, devam eden Türk Fizik Derneği 33. Uluslararası Fizik Kongresi'ni takip etmek için gelen İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Üşümezsoy'dan Bodrum depremi açıklaması Bodrumlular rahat uyusun
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, devam eden Türk Fizik Derneği 33. Uluslararası Fizik Kongresi'ni takip etmek için gelen İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaşanan depremlerle ilgili açıklama yaptı. Prof. Dr. Üşümezsoy, depremlerin Bodrum'dan uzaklaştığını ve rahat uyuyabileceklerini söyledi.
Neyzen Tevfik Caddesi'ndeki Milta Bodrum Marina Palmiye Alanı'ndaki açıklamasında Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Bodrum'da 21 Temmuz'da yaşanan depremle ilgili olarak, Gökova Körfezi ile ilgili 2005 yılından beri geldiğim her deprem konferansında 6.5 büyüklüğünde bir depremin her zaman mümkün olduğunu vurguladım. 6.5 şiddetindeki bir deprem her zaman Bodrum'u korkutur ama bu şiddette bir deprem Bodrum'da yıkım yapmaz demiştik. 2012'deki Rodos depreminden sonra, Ege'de depremler nereye gidiyor dediğimiz de Bodrum depremini tanımlamıştık.1933 yılında Ula ve Gökova Körfezi'nin doğu kesimi, yani Akyaka tarafı etkilendiği, 1957 yılında ise Kos Adası'nın Güneydoğusuna giden bir kesimde yırtılma olmuştu. Bunun arasında boşluk kalan kesimde, 40 kilometre kadar bir bölüm ise yırtılmamıştı. İşte bu depremde olan yırtılma buydu. 2005'te de 2010'da da sürekli bir karaya Torba Mahallesi'nde doğru giden, bir kısmı da denize doğru giden 5 şiddetinde depremler oluyor demiştik. Bunlar bu fayların üzerindeki birikmiş stresin boşalmasını gösteriyordu dedi.
ARTÇILAR DEVAM EDİYOR AMA, BU FAYLAR KENDİLERİ DEPREM OLUŞTURMUYOR.
Bodrum'da yaşanan depremin ardından artçı depremlerin devam ettiğini de belirten Prof. Üşümezsoy, Artçı depremler aslında Bodrum ve Datça arasında kalan Gökova Körfezi'ndeki tavan bloğu 1,5 metre kadar aşağı kaydı. Bu yaşanınca bir dizi faylar oluştu. Onlar kırılgan ve sığ faylardı ve önemli bir deprem yapmazdı. Aynı şekilde Bodrum'da da, Körfez içindeki artçılardan sonra karaya doğru artçılar oldu. Kuzeye doğru bakan ve Belen' doğru giden o faylarda sığ kırılmalar oldu. Bodrum'un karasındaki temel kırılgan kireç taşlarından oluşuyor. Bodrum bu yüzden şanslı. Bunun için de dere yatağı olan kesimler riskli olabilir. Fakat bunlar içindeki faylar aslında ana kırılan faydan stresin boşalmasıyla bunun diğer fayların üzerine hareketiyle o faylar kırılıyor. Yoksa kendileri deprem oluşturmuyor dedi. Üşümezsoy, depremlerin Bodrum'dan uzaklaştığını ve Bodrumlular'ın artık rahat uyuyabileceklerini söyledi.
250-300 YILDA BİRİKEN STRES AÇIĞA ÇIKTI
Bodrum'da meydana gelen her depremle 250-300 yılda biriken stresin boşaldığını belirten Üşümezsoy, Bodrum ve Datça bir zamanlar berabermiş. Datça'nın batıya doğru kaymasıyla körfez açılıyor. Yılda 4 milimetre genişleyerek, 1,5 metrelik açılmayı aşağı yukarı 250-300 yılda biriktiriyor. 250 yılda bir olan stres birikimi bu depremle boşaldı. Ama Ören'e ve Çökertme'ye doğru giden artçıların oluşmadığını görüyoruz. Bunun anlamı da Ören'e doğru giden fayda bir stres yükselmiş değil. Buradan aldığı stres ile küçük artçılar yapmamış. Bodrum'da sürekli ön depremler vardı. Ören ve Akyaka fayında önemli bir stres birikimi şu anda olmadığı için orada bu depremlerin artçılarını görmüyoruz. Ören'deki fayda bir artçı yok ama o fay 1933'te kırılmamışsa daha önce de orada stres birikmeleri gördüğümüz için Ören ve Gökova riskli bir bölge. Diğeri de Kos Adası'nın güneye giden kısmı riskli bölge dedi.
Afrika levhasının hareketinin de bölgeyi gerdiğini belirten Üşümezsoy, Girit'in altına Afrika giriyor ama gerileyen bir girme. Afrika ağır olduğu için, Akdeniz plakası sürekli Libya'ya doğru bükülerek gidiyor dedi.
Prof. Dr. Üşümezsoy açıklamanın ardından bir süre vatandaşlarla da sohbet ederek, sorularını da yanıtladı.