Bodrum Sessiz Çığlık Eylemi Bodrum'da da 'Dalya' Dedi
Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davaları kapsamında tutuklanarak cezaevine giren askerlerin yakınları tarafından kurulan Vardiya Bizde Platformu tarafından 29 Eylül 2012'de başlatılan ve ülke genelinde düzenlenen Sessiz Çığlık eylemlerinin 100'üncüsü Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde de gerçekleştirildi.
Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davaları kapsamında tutuklanarak cezaevine giren askerlerin yakınları tarafından kurulan Vardiya Bizde Platformu tarafından 29 Eylül 2012'de başlatılan ve ülke genelinde düzenlenen Sessiz Çığlık eylemlerinin 100'üncüsü Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde de gerçekleştirildi. Ülke genelinde Vardiya Bizde Platformu tarafından düzenlenen Sessiz Çığlık eyleminin 100'üncüsü, Bodrum Belediye Meydanı'nda düzenlendi. Eyleme Balyoz davasından tahliye olan Emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Hava Pilot Tümgeneral Ayhan Gümüş ve Tuğamiral Ergun Mengi de katıldı. Eyleme katılanlar 'Haksız ve hukuksuz yargılamalara son, yurtseverlere özgürlük', 'Vatana ihanetin nedeni olmaz, er ya da geç bedeli olur', 'Askerin düşmanı, düşmanın askeridir', 'Susma, sustukça vatan elden gidiyor', 'Askeri casusluk davası için Anayasa Mahkemesi göreve', 'Verilen kararlar hukuk katliamıdır' yazılı pankartlar taşıdı. Meydandan sıklıkla Mustafa Kemal'in askerleriyiz sloganı yükseldi.
BUNLAR GERÇEK VATAN HAİNLERİDİR
Topluluk adına konuşan Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Sessiz çığlık başlayalı 22 ay oldu. 100'üncü kez bir araya gelindi. Demir parmaklıklar arkasındaki bizlere, bu sessiz çığlıklar güç ve umut verdi. Bizler dışarıdaki bağımızın kopmadığına ve gerçek adalete arayanların bulunduğunu ve bizim haklılığımızı dalga yayacakların bulunduğuna inandık. ve Beşiktaş'ta başlayan bu meşale bütün yurdu kapsadı. Herkes, iktidar bile 'katakulli' dediler, 'kumpas' dediler ve ortaya çıktı. Ne yazık ki bu kumpası kuranlar gerçek anlamda henüz daha soruşturmaya alınmadılar. Biz bu kumpası kuranların parmak izlerini gösterdik. Bütün ilgili ve yetkililere savcılıklara suç duyurusunda bulunduk. Maalesef daha olumlu bir sonuç almış değiliz. Bu bize kumpasla ilgili yapılan soruşturmaların ciddi bir soruşturma olmadığı izlenimini veriyor. Sadece belli bir amaç ve hükümete karşı yapılmış tutumları cezalandırmaya yönelik. Aslında toplumu cezalandırarak, kendi güvenliğinin teminatı olan orduyu mahvettiler. Milli sınırlarımızı, en kozmik belgelerimizi komşunun eline verdiler. Bunlar gerçek vatan hainleridir. Bu kumpas siyasi hiçbir sorumluluğu olmayan devletin içinde yuvalanmış, bir paralel örgütlenmenin mutlaka, gerçek demokrasiyi, laik demokratik cumhuriyeti kurmak için tasfiyesine gerekir. İktidarın istediği diye biz çanak tutmayalım demek olmaz. Yapılan yolsuzlukların örtbas edilmesini istemiyoruz. Bunun peşinde olacağız ve olmamız gerekir dedi.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının hatırlatılması üzerine Doğan, Balyoz Davası'nın baş destekçisi oydu. Ben çıkıp televizyonlarda daha tutuklanmadan önce bu konuyu açıklamaya çalıştığım zaman 'bir orgeneral çıkmış televizyon dolaşıyor. Sanmayın ki biz onların ne yaptığını bilmiyoruz. Biz biliyorduk, bildiklerini yaptılar, bizde işimize baktık' dediler. Daha sonra beni sorgulayan Savcıya, sordum. Sen yukarıdan talimatı aldın mı 'Aldım' dedi. Ne dediler 'Sen daha gençsin ha, sen bunları tanımazsın ha' dediler. Bu üslup kimin üslubudur. Bunların ortaya çıkması lazım. Evet, yanıldım diyebilir, açıkça beni kullandılar diyebilir. O zaman bir anlayışla karşılarız. O zaman her şeyi unutmaya razıyız. Yeter ki bunların üzerine gitsinler. Biz bunu bireysel bir mağduriyet olarak görmüyoruz. Bu ulusa karşı kurulmuş, dayanağının temeli olan, iç ve dış güvenliğin temeli olan orduya yapılmış bir darbedir, balyozdur. Bu balyoz onların kafasına inmedikçe, Türkiye güvende değildir dedi. Etkinliğe katılanlar emekli Orgeneral Çetin Doğan ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Konuşmaların ardından grup sessizce dağıldı.