Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında kapatılan 13 özel hastaneye kayyum atandı

İstanbul'da 13 özel hastaneye kayyum atandı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Bodrum'da Res Yapacak Şirketten Eleştirileri Yanıt

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bodrum'da, Yalıkavak ve Akyarlar mahallelerinde kurulması planlanan iki rüzgar enerji santralinin (RES) arkeolojik ve doğal SİT alanı üzerinde olduğu öne sürüp iptal edilmesi isteyen çevrecilerin eleştirilerine, sistemi kurmayı amaçlayan Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi yöneticileri yanıt verdi.

Bodrum'da, Yalıkavak ve Akyarlar mahallelerinde kurulması planlanan iki rüzgar enerji santralinin (RES) arkeolojik ve doğal SİT alanı üzerinde olduğu öne sürüp iptal edilmesi isteyen çevrecilerin eleştirilerine, sistemi kurmayı amaçlayan Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi yöneticileri yanıt verdi.

Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından kurularak 49 yıl işletilecek, 11.2 megavat gücünde yılda 48 milyon kWh elektrik üretmesi beklenen 13 rüzgar türbininin yer alacağı Yalıkavak Mahallesi'ndeki Geriş Rüzgar Enerjisi Santrali Projesi ile Akyarlar Mahallesi'nde yapılması planlanan Akyar Rüzgar Enerji Santrali Projesi'ne tepkiler sürüyor. Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi, çevrecilerin endişelerini giderip eleştirilere cevap vermek ve proje hakkında bilgilendirmek amacıyla bugün basın toplantısı düzenledi. Şirketin Genel Müdürü Bertan Korkmaz, Proje Müdürü Levent Göçmenöz ile birlikte basın mensuplarının karşısına çıktı.

ELEŞTİRİLERİ YANITLADI

Sinevizyon gösterisi eşliğinde proje hakkında bilgi veren Korkmaz, eleştirileri yanıtladı. Üretilecek elektrik miktarını yeterli bulmayanlara seslenen Şirketin Genel Müdürü Korkmaz, "Bir de şu açıdan bakalım; biz bu elektriği rüzgardan üretmezsek fosil kaynaklardan üretilecek. Elektriğin yaratacağı kirliliği; karbon salınımını ancak 90 bin ağaç temizleyebilir. Yani biz her yıl Bodrum'a 90 bin ağaç dikmiş gibi olacağız. Birinci lisansımız Geriş Mevkiinde kurulacak 13 türbine sahip bir rüzgar elektrik santralini içeriyor. İkinci lisansımız Akyarlar Mevkiine ait ve burada da 12 türbinlik bir santral kuracağız. Bu santrallerimizin yerleşim merkezlerine uzaklığı, uluslararası kabuller düzeyindedir. Uluslararası uygulamalarda, yerleşim merkezlerine uzaklık konusunda kesinleşmiş rakamlar yoktur. 250- 300 metre genel kabullere göre uygun mesafededir. Dünya Sağlık örgütünün hiçbir araştırmasında, çok yakınında olunsa dahi rüzgar güllerinin insana zarar verdiğine dair hiçbir bulgu yer almamıştır. Bugüne kadar sadece bir makalede 'insan kulağının duymadığı frekans aralığında sesler' iddiası yer almıştır. Ancak bu makale diğer bilim adamları tarafından kabul görmemiş, herhangi bir bilimsel makalede yayınlanmamış, yapılış yöntemi nedeniyle eleştirilmiştir. Dünya Sağlık örgütü de bu raporun bilimselliğini reddetmiştir. Örneğin Paris Belediyesi caddelere, Eyfel Kulesi'ne rüzgar gülleri yerleştirmeye hazırlanıyor. Boğaziçi Üniversitesi elektriğini kampüs içine kurduğu rüzgar güllerinden üretecek. Sadece bu örnekler bile böyle bir yatırıma destek verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor" dedi. Temiz enerji yatırımları için kurulmuş bir şirket olduklarını vurgulayan Korkmaz, bölgeden elde edilecek elektriğin doğrudan Bodrum'a verileceğini ve ihtiyacın önemli bir bölümünü karşılayacağını söyledi.

'ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR' RAPORUNU HATIRLATTI

RES'ler için 38 ayrı kurumdan 70 ayrı uygundur raporu verildiğini söyleyen Korkmaz "Projemizle ilgili ekolojik, jeolojik, arkeolojik olarak tüm açılardan defalarca inceleme yapıldı, olumlu görüş bildirildi. ve bu süreç tüm rüzgar enerjisi santralleri için uygulanıyor. 50 megavatın altındaki santraller için 'ÇED gerekli değildir' raporu veriliyor. Bu rapor, ÇED'e ihtiyaç olmadığının en önemli göstergesidir. Sadece bizim için değil tüm rüzgar enerjisi şirketleri için uygulanmaktadır. Bu bağlamda, Geriş Rüzgar Enerjisi Santrali Projesi ile ilgili olarak Muğla Valiliğine sunulan dosya, Çevre Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 17. Maddesi doğrultusunda incelendi ve uygun bulundu. Projeye ilişkin ÇED sürecinin başlatıldığı Muğla Valiliği tarafından 29.04.2014 tarihinde kamuoyuna duyuruldu. 'ÇED gerekli değildir' kararı 06.05.2014 tarihinde alınarak 08.05.2014 tarihinde ilan edildi" dedi.

RES için kullanılacak alan hakkındaki eleştirilere de yanıt veren Korkmaz, "Örneğin Geriş santralinin tümü 318 dönümdür. Geriş Projesinde kamulaştırılan şahıs arazisi 28 dönümdür. Rüzgar santralleri kurulum tamamlandıktan sonra kullanılacak olan türbin alanları ise her iki projede sadece ve sadece toplam 10 dönümdür. İddialarda yer alan 14 milyon metrekare; yönetmeliklerce, bölgedeki rüzgar rejiminin ölçüldüğü santral sahası olarak adlandırılan genel alandır. Kullanılan alan ile bir ilgisi yoktur. Tüm kamulaştırılan alana yüzlerce rüzgar gülün dikileceği konusundaki iddialar da tamamen asılsızdır. Çünkü hem topoğrafya hem de rüzgar rejimi açısından uygun değildir. Rüzgar güllerinin sayısı hiçbir şekilde artmayacaktır. Yol alanları toplamı ise şu anda kullanılan mevcut yol alanları dahil olmak üzere Geriş projesi için 118, Akyar Projesi için 145 dönümdür. 49 yıllığına alınan lisanslar çerçevesinde, kuracağımız rüzgar güllerinin ekonomik ömrü 25 yıldır. 25 yıl sonra ömrü dolan mekanik parçalar, yenilenecektir. Proje alanlarında yollar doğal haliyle korunacak ve arazi halka açık olacaktır. Santral sahaları, kuş göç rotası üzerinde değildir ve oldukça uzağında kalmaktadır. Bu tespit, tarafımızca değil uzman ornitologlar tarafından yapılmıştır ve saha halen izlenmektedir. Uluslararası Doğa Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) sınıflandırmasına göre kuşlar gözlemlenmiş ve soyu tehlikede olan herhangi bir kuş türüne rastlanmamıştır" dedi.

PROJE YAPILAŞMAYI ENGELLEDİ AÇIKLAMASI

Projenin temiz enerji projesi olduğu kadar çevre koruma projesi de olduğunu söyleyen Korkmaz, "Her iki santral sahası içindeki arazilerinin imara açılması ve yapılaşması 49 yıl boyunca engellenmiştir. Bu yatırımlarımızla ilgili proje sahalarında yer alan maden ruhsatları iptal ettirilmiştir ve saha herhangi bir maden başvurusuna kapatılmıştır. Ne yol ne türbin alanlarında 1. derece arkeolojik SİT alanı yoktur. Bodrum yarımadasının neredeyse tümünün olduğu gibi bizim arazimizde de bir kısım 3. Derece arkeolojik sit alanı vardır. Yatırımımız başladıktan sonra da çevreci anlayışımız sürecek ve arazinin tüm elverişli bölümlerine ağaç dikerek, yatırımımızı taçlandıracağız. Bu bölgelere seyir terasları yapacağız. Ayrıca eskiden un üreterek, su çıkararak, çok ciddi bir ekonomik değer yaratan Bodrum'un ünlü rüzgar değirmenlerini, restore ederek, turizme kazandırmayı planlıyoruz. Bu sayede rüzgar güllerimiz, bu topraklarda tarihin yeniden yaşatılmasına da aracılık etmiş olacak" diye konuştu.

'AÇILAN DAVALAR PROJEYİ ENGELLEMEZ'

Şu ana kadar STK'lar ve kişiler tarafından açılan davalar olduğunu hatırlatan Korkmaz, "Acil kamulaştırma ve projenin iptali ve zarar vereceği nedeniyle açılan davalar var. Ancak bu davalar şu anda projenin başlamasına ve devam etmesine engel değil. Kısa sürede inşaata başlayıp bu yılın sonunda elektrik üretmeye başlayacağız" dedi. - Muğla

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title