Böcek" Davasında Tanıklar Dinlendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında, çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 kişinin yargılandığı davada tanık beyanları alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında, çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 kişinin yargılandığı davada tanık beyanları alındı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta, tutuksuz sanıklar Mehmet Yüksel ve Hasan Akın'ın yanı sıra sanık avukatları, müdahil Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakanlık avukatları ile şikayetçi Maliye Bakanlığının avukatı katıldı.
Sanıklardan Ömer Altıparmak ve Zeki Bulut ile de tutuklu bulundukları cezaevlerinden telekonferans sistemi üzerinden bağlantı kuruldu.
Duruşmada sanıklar Altıparmak, Zavar ve Usta'ya, haklarında "zimmet" ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından açılan ve mevcut davayla birleştirilen kamu davası kapsamındaki savunmaları soruldu.
Sanık Usta, savunmasını yazılı olarak sunarken Zavar ve Altıparmak da avukatlarının duruşma salonunda bulunmamalarını gerekçe göstererek gelecek celse savunma yapmak istediklerini dile getirdi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Osman Tonta, gelecek duruşmada avukatların hazır bulunmamaları halinde barodan görevlendirme yapılarak savunmaların alınacağını söyledi.
Daha sonra tanıkların beyanlarının alınmasına geçildi.
Tanık Hasan Narmanlı, 1996'dan beri Çankaya'daki Resmi Konut'ta teknisyen olarak görev yaptığını ifade ederek 2011'de Başbakanlık çalışma ofisinde emniyet birimlerince yapılan rutin aramaların birine eşlik ettiğini ifade etti.
Aramayı dört kişilik bir ekibin yaptığını anlatan Narmanlı, bu işlem sırasında kendisiyle birlikte koruma amiri Volkan Korkmaz ile Murat Çelik'in de hazır bulunduğunu söyledi.
Kısa bir süre sonra arama faaliyetini yapan ekibin amirinin ses hassasiyeti nedeniyle dışarı çıkmalarını istediğini aktaran Narmanlı, "Ekibin amiri yeni alınan arama cihazının cep telefonlarına da zarar vereceğini söyledi. Bunun üzerine arama yapılan alandan uzaklaştık. Arama sırasında kapı açıktı, odanın bir kısmını görebiliyordum. Fakat masanın yanındaki çoklu prizleri göremiyordum." dedi.
Sanıklar hatıra fotoğraflarında
Başkomiser Volkan Korkmaz da 2011'de Başbakanlık Resim Konut'ta koruma amiri olarak görev yaptığını belirterek aynı yılın sonlarına doğru çalışma ofisinde yoğun arama faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini söyledi.
Olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için o dönem yapılan aramaların ayrıntılarını hatırlayamadığını anlatan Korkmaz, şunları söyledi:
"Kasım ya da aralık ayında bir ya da iki aramaya eşlik etmiş olabilirim. Güvenlik Sistemleri Şube Müdürü Serhat Demir, beni arayarak arama yapmak için geleceklerini söyledi. Aramaya gelen dört kişiden Serhat Demir ve Sedat Zavar'ı tanıyordum. Diğer ikisini ise tanımıyordum. Çantalardan aletleri çıkardılar, Resmi Konut'un girişinden makam odasına kadar aramaya başladılar. Teknisyen ve bir polis memuru ile çalışma odasına geçtik. O gün ilk kez Başbakanın çalışma ofisine girmiştim. Bu nedenle hatıra olsun diye cep telefonumla fotoğraflar çekmiştim. O karelere bazı sanıklar da girmiş."
Başkanın koltuğunda poz vermişler
Tanık Murat Çelik ise 2011'de Resmi Konut'ta Volkan Korkmaz'a bağlı görev yapan gruplardan birine amirlik yaptığını ifade etti.
Aralarında sanıklar Sedat Zavar, İlker Usta ve Serhat Demir'in de bulunduğu bir ekibin çalışma ofisinde arama yapmaya başladığını anlatan Çelik, arama işlemine sonuna kadar eşlik ettiğini belirtti.
Arama işleminden sonra sanık Serhat Demir ile Volkan Korkmaz'ın çalışma ofisine geçtiğini belirten Çelik, "Burada yaptıkları konuşmalardan 'drone ile çatıdan saldırı yapılabileceği' gibi ifadeler duydum. Daha sonra Serhat Demir ve Volkan Korkmaz, Başbakan ile konuk ülke başbakanlarının oturduğu koltuklarda fotoğraf çektirdiler." diye konuştu.
Ara karar
Tanık beyanlarına ilişkin, sanık ve avukatlarının savunmaları ile duruşma savcısının mütalaasını alan mahkeme daha sonra ara kararını açıkladı.
Buna göre tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, ByLock kullandıkları belirlenen sanıkların yazışma içerikleri ile söz konusu programı telefonlarına kurdukları tarih baz alınarak internet trafiğinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan istenmesini kararlaştırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanlık avukatlarının müdahillik talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
Başbakanlığı sırasında Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı ile Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde iki dinleme cihazı bulunmuştu.
Buna ilişkin 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açan savcılık, "eylemin hangi örgüt adına yapıldığının" tespit edilemediğini belirterek, "örgüt" suçu yönünden soruşturmayı ayırmıştı.
Yargılama sonucunda sanıklardan Zavar ve Usta, "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, 8 kişinin beraatine karar verilmiş, yakalanamayan 3 sanığın dosyası ayrılmıştı.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi bazı hükümleri onarken, bazılarını bozmuş, kararın ardından dosya tekrar mahkemeye gelmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu dava görülürken, dinleme cihazlarının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından konulduğu gerekçesiyle 11 sanık hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeni dava açmıştı.
"Böcek" davasını karara çıkaran Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, ayırdığı firari 3 sanık hakkındaki dosya ile Yargıtayın bozduğu dosyaları birleştirerek, "örgüt" davasının açıldığı Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve dosyalar "örgüt" davasıyla birleştirilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ayrıca dinleme cihazlarına ilişkin savcılığa sahte rapor vermekle suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan hakkında gördüğü davanın da "örgüt" davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklardan 7'si hakkında, "suçu işlemeye yönelik Başbakanın evi ve resmi ikametgahına izinsiz girerek, konut dokunulmazlığını ihlal" ve dinlemeye yönelik alınan ve envantere kaydedilmeyen cihazlarla ilgili "zimmet" suçunu işledikleri gerekçesiyle bir dava daha açmış, mahkeme bu davayı da "Böcek" davasıyla birleştirmişti.
Son olarak, sanıklardan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak hakkında Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ve Altıparmak'ın "Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin, MİT'in verdiği bilgilere rağmen, personeliyle ilgili gerekli denetim ve soruşturma prosedürünü başlatmayarak, görevini ihmal ettiği" gerekçesiyle 2 ay 15 gün hapis karşılığı bin 500 lira adli para cezasına çarptırıldığı davanın da Yargıtayın bozma kararının ardından "Böcek" davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.