Böcek" Davasına Devam Edildi
Kamuoyunda "Böcek" davası olarak bilinen, Başbakanlığı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Kamuoyunda "Böcek" davası olarak bilinen, Başbakanlığı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta, tutuksuz sanıklar Hasan Akın ve Hamza Turhan, müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları Hüseyin Aydın, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan ile müdahil Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı avukatı İsmail Uluyol katıldı.
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkan Yardımcısı Zeki Bulut ile sesli ve görüntülü sistem üzerinden bağlantı kurulan duruşmada, Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına dair Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde daha önce görülen davanın, Yargıtayın bazı sanıklara ilişkin hükmü bozmasının ardından Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "örgüt" suçundan açılan davayla birleştiği ifade edildi. Ardından taraflara Yargıtayın bozma ilamı hatırlatıldı.
Sanıklardan eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel, "Yargıtayın verdiği beraat kararının onanmasına itirazım yok. Ancak görevi ihmal suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı ortada. Bu yönden bozma ilamına direnilmesini istiyorum." dedi.
Sanıklardan Bulut, Zavar ve Usta bozma ilamına direnilmesini isterken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları ile Türkiye Cumhuriyet Başbakanlığının avukatları bozma ilamına uyulmasını talep etti.
Savunması sorulan sanıklardan Zeki Bulut, "tanık bile olmadığı bir suç nedeniyle" yargılandığını ifade ederek, "Dava boyunca tutuksuz yargılandım. Son üç duruşmaya, vareste tutulmama rağmen katıldım. Gördüğünüz gibi herkes firarda. En saf olan Mehmet Bey ve benim. Burada aklanacak kişi biziz. Masumiyetimize inanıyoruz. Beraatımı istiyorum" diye konuştu.
Bulut'un avukatı da dosyanın ayrılarak, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep etti.
Sanık Zavar ise 2 yıla yakın zamandır "mağdur olduğunu" savunarak, "Ne delil var, ne bir şey" dedi.
Diğer sanıkların önceki savunmalarını tekrarladıklarını söyledikleri duruşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatlarından Aydın, "Bozma kararında ifade edilen usulü işlemlerin ivedilikle tamamlanmasını talep ederiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığının avukatı Uluyol da eksiklerin tamamlanmasını istedi.
Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda Zavar, Usta ve Bulut'un tutukluluğunun devamına, Hasan Palaz ve Ahmet Türer'in yakalanmalarının beklenmesine karar verdi. Yargıtayın bozma ilamına uyulup uyulmayacağının, Palaz ve Türer'in beyanı alındıktan sonra karara bağlanmasını kararlaştıran heyet, birleşen davanın ayrılarak, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi istemini reddetti.
Duruşma ertelendi.
Davanın geçmişi
Başbakanlığı sırasında, Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı ile Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki çalışma ofislerinde iki dinleme cihazı bulunmuştu.
Buna ilişkin, 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açan savcılık, "eylemin hangi örgüt adına yapıldığının" tespit edilemediğini belirterek, "örgüt" suçu yönünden soruşturmayı ayırmıştı.
Yargılama sonucunda sanıklardan Zavar ve Usta, "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, 8 sanığın beraatine karar verilmiş, yakalanamayan 3 sanık hakkındaki dosya ayrılmıştı.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanan davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise mahkemenin bazı hükümlerini onarken, bazılarının bozulmasına karar vermişti.
Bu kararının ardından dosya tekrar mahkemeye gelmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bu dava görülürken, dinleme cihazlarının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından konulduğu gerekçesiyle 11 sanık hakkında daha Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açmıştı.
Yargıtayın bozma kararının ardından Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, firari 3 sanık yönünden ayırdığı dosya ile Yargıtayın bozduğu dosyaları birleştirerek, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve dosyalar "örgüt" suçundan açılan davayla birleştirilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ayrıca, dinleme cihazlarına ilişkin savcılığa sahte rapor vermekle suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan hakkında gördüğü davanın da "örgüt" davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.
Bazı isimlerin birden fazla davada sanık olmaları nedeniyle birleşen davalar sonucunda sanık sayısı 12 olmuştu.