Bmd Yurtdışı Açılım Toplantısı
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkan Yardımcısı ve Mavi Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Yavuz, "İran bizim için iş yapması zor bir pazar. Gelecek dönemlerde pazarın açılması ve daha iyi fırsatlar yakalamamız anlamında İran'a giderek bir ön araştırma yapmayı planlıyoruz" dedi.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkan Yardımcısı ve Mavi Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Yavuz, "İran bizim için iş yapması zor bir pazar. Gelecek dönemlerde pazarın açılması ve daha iyi fırsatlar yakalamamız anlamında İran'a giderek bir ön araştırma yapmayı planlıyoruz" dedi.
Yavuz, BMD'nin, Türk markalarına " İran, Polonya ve Afrika pazarındaki" yeni fırsatlarını anlattığı "Yurtdışı Açılım Toplantısı"nda yurdunda güçlü olan markaların yurt dışında da güçlü olmayı hakettiğini söyledi.
Amaçlarının yeni pazarlara girmeyi isteyen markalara yardımcı olmak ve bu ülkelerde halihazırda bulunan markaların stratejik planlarına katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Yavuz, bu amaçla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kazakistan ve Polonya'ya gittiklerini hatırlattı.
Yavuz, bu seyahatlerde hem ülkeyi enine boyuna gezdiklerini ve caddeleri tanıma fırsatı bulduklarını hem de orada bulunan Türk markalarının yaptıklarını incelediklerini anlattı.
BMD olarak yurt dışında gerçekleştirdikleri ziyaretler hakkında bilgi veren Yavuz, bu seyahatlerdeki "B2B" toplantılarının çok değerli olduğunu, sahayı gezdikten sonra kendileriyle iş ortaklığı kurabilecek kişilerle yoğun bir toplantı trafiğine girdiklerini anlattı.
Yavuz, bu seyahatler sonrasındaki süreçte bu pazarda daha önce bulunmamış şirketlerin, buralara girmeyi istemesinin önemine dikkati çekerek, her gittikleri ülkede aynı zamanda elçilikler ile de görüştüklerini söyledi.
2015 eylül ayındaki planlarında İran'ın bulunduğunu açıklayan Yavuz, İran'ın kendileri için iş yapması zor bir alan olduğunu, ancak ilerideki dönemlerde daha iyi fırsatların yakalanması anlamında İran'a giderek ön araştırma yapacaklarını dile getirdi.
"18-20 Kasım tarihlerinde MAPIC'e katılacağız"
Cüneyt Yavuz, bu yıl 18-20 Kasım tarihlerinde Fransa'nın Cannes şehrinde düzenlenecek ve uluslararası gayrimenkul ve perakende sektörü firmalarını bir araya getirecek MAPIC fuarına katılacaklarını belirtti.
Bununla ilgili detayların katılımcılarla paylaşılacağını dile getiren Yavuz, bu yıl çalışmalarına daha önden başlayarak 20 Türk markasının katılımıyla bu fuara gitmek istediklerini söyledi.
Yavuz, bu toplantıların en güvenilir tarafının bazı şeylerin insanların karşısına hazır gelmesi, "B2B" toplantıları ve mağazanın açılabileceği yerler konusunda önemli kazanımlar elde edilmesi olduğunu aktardı.
Perakende günlerinin ise 25-26 Kasım 2015'te yapılacağını anlatan Yavuz, bu yıl 50'ye yakın ülkeyle bir arada olmaya çalışacaklarını dile getirdi.
Yavuz, perakende günleri konusunda farkındalık oluşturmak istediğinin altını çizerek, İstanbul bazlı, kendileriyle ortaklık kurup markalarını 50'ye yakın ülkede temsil etmek isteyen kişilerin buraya geleceğini ve bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
"Türkiye ile ticaret hacmimizin 30 milyar doların üzerine çıkmasını bekliyoruz"
İran Mall Commercial Co. CEO'su Dr. Reza Samizadeh ise İran'ın coğrafi konumu ve ekonomik özellikleri hakkında bilgi vererek, burayla iş birliği yapılmasının önemine dikkati çekti.
Samizadeh, diğer ülkelerle ilişkilerin yumuşaması, nükleer silahsızlanma anlaşması ve yaptırımların azalmasının enflasyonun düşüşünde önemli rol oynayacağını dile getirdi.
İran para biriminin Merkez Bankasının sıkı kontrolü altında bulunduğunu vurgulayan Samizadeh, para akışı ve petrol ihracatının da kontrol altına alındığını ve diğer ülkelerle ekonomik ilişkiler yumuşarsa ekonomik büyümenin daha da artacağını söyledi.
Her şeyden önce stratejik bir lokasyona sahip olduklarına işaret eden Samizadeh, İran'ın kıtalar arasında bir köprü durumunda bulunduğunu, büyük pazar potansiyeline sahip olduğunu ve büyük pazarlara da yakın olduğunu ifade etti.
Samizadeh, İran nüfusunun hızla arttığını belirterek, "İyi eğitim almış, kalifiye elemanın bulunması önemli bir avantaj. Altyapısı çok gelişmiş olduğu için ülkenin her yerine rahatça ulaşabilirsiniz. Elektrik, su harcamaları ve ulaşım maliyetleri düşük. 2014 yılında ülkelerimiz arasında Tercihli Ticaret Anlaşması imzalandı. Bugünlerde 16 milyar dolarlarda olan ticaret hacminin 30 milyar doların üzerine çıkmasını bekliyoruz. Karşılıklı faydaların sağlanması önemli" diye konuştu.
İran'da bulunan alışveriş merkezlerini yöneten büyük bir şirket olduklarının altını çizen Samizadeh, marka sahiplerinin avantajlarını kullanarak işlerini karlı şekilde sürdürebilmesini amaçladıklarını aktardı.
Samizadeh, yapılacak İran Mall projesinin planları, hizmet özellikleri, dünya yemekleri, tenis kortu, buz pateni pisti gibi farkındalık oluşturacak konuları anlattı. Dünyanın belli başlı markalarıyla temas halinde bulunduklarını ve dün İran Mall'in 20 bin metrekaresini tek bir marka sahibine kiraladıklarını açıklayan Samizadeh, "30 yıllık yaptırım ve baskılar neticesinde, sonunda kapılar açılacak ve yurt dışından da İran'a talep artacak" dedi.
"Mobil cihaza sahip insan sayısı diş fırçasına sahip insan sayısından fazla"
Deloitte Perakende Direktörü Hakan Göl ise yurt dışına açılımda dijital araçların nasıl kullanılması gerektiğine değindi.
Perakende sektörünü şekillendiren çeşitli etmenler olduğunu vurgulayan Göl, bunların dijitalleşme, müşteri deneyimi, büyük veri ve yeni nesil teknolojiler olduğunu söyledi.
Türkiye'nin hedef pazarlarından olan Rusya'da tüketicilerin online bazda en fazla Çin'den alışveriş yaptığını aktaran Göl, burada satın alımların çoğunun Yandex.Money üzerinden yapıldığına dikkati çekti.
Göl, hedef pazarlar arasındaki Rusya'da nakit ve kapıda ödemenin önemli olduğunu belirterek, "BAE ise Orta Doğu'ya açılan bir pazar olarak nitelendirilebilir. Bilgisayar sahiplik oranı çok yüksek. Kişi başı perakende harcaması 9 bin dolar düzeyinde. Online pazar henüz küçük. Kredi kartı penetrasyonu artınca pazarın daha da büyüyeceği öngörülüyor. Umman'da ise bilgisayar sahiplik oranı yüzde 50'ler seviyesinde. Para henüz yatırım yapmak için küçük ama büyüyeceği öngörülüyor. Uluslararası e-ticarette esnek fiyat ve lokal pazar şartlarına göre fiyatlamayı ayarlamak önemli. Vergiler ve lojistik de ülkelerin şartlarına göre adaptasyon gerektiriyor."
Yapılan bir ankete göre milenyum gençliğinin "mobil teknolojisini kaybetmek yerine koku duyusundan vazgeçebileceğini" söylediğini aktaran Göl, mobil cihaza sahip insan sayısının diş fırçasına sahip insan sayısından fazla olduğunu söyledi.
Göl, markaların reklamlarına tüketicinin yüzde 14, kendileri gibi olanların yaptığı reklamlara ise yüzde 90 güvendiğini belirterek, sosyal medyanın itici gücüne dikkati çekti.