BM Özel Raportörü'nden uluslararası topluma "harekete geç" çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası toplumun yeterince tepki vermediğine işaret ederek, "Sessizlik, eylemsizlik ya da daha kötüsü üstü kapalı veya aşikar suç ortaklığı, sadece daha...
Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası toplumun yeterince tepki vermediğine işaret ederek, "Sessizlik, eylemsizlik ya da daha kötüsü üstü kapalı veya aşikar suç ortaklığı, sadece daha fazla adaletsizlik ve küresel istikrarsızlığa yol açar. Şimdi harekete geçme zamanı." çağrısında bulundu.
Callamard, Washington Post gazetesi için "Suudi Arabistan, dünyayı adalet yanlışı suçuna ortak ediyor" başlıklı bir makale kaleme aldı.
Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin 11 şüpheliyi yargıladığını ancak burada adaletin sağlanacağına inanmadığını ifade eden Callamard, cinayete ilişkin üst düzey Suudi yetkililerin soruşturulmadığını ya da herhangi bir cezaya çarptırılmadığını vurguladı.
Callamard, geçen ay yayımladığı raporunda da belirttiği gibi Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu olduğunu vurgulayarak, "Kaşıkçı cinayeti Suudi Arabistan'ın iç meselesi değil. Kaşıkçı, ABD'de yaşayan ve Türkiye topraklarında yargısız bir şekilde infaz edilen bir gazeteci. Suudi Arabistan, kendi sınırları dışında hukuksuz, ifade özgürlüğünü hedef alan, konsolosluk ilişkilerinin kutsallığını tehdit eden ve uluslararası toplumun çıkarlarına müdahale eden bir eylemde bulundu." görüşünü paylaştı.
Yöneticilere eleştiri
Bugüne kadar uluslararası toplumun bu cinayete karşı etkili bir adım atamamış olmasının "korkunç" olduğunu belirten Callamard, "Tüm dünyada kamuoyu Kaşıkçı için adalet istedi. Mahkemeler, Suud'a silah ihracatının normal bir şekilde yürütülmesine karşı çıktı. Milletvekilleri Suudi Arabistan'a yaptırım uygulamak için adımlar attı ama tüm bunlar yöneticilerin politikalarına neredeyse hiç yansımadı hatta bazı yöneticiler bu adımları iptal etti." eleştirisinde bulundu.
Callamard, Osaka'da yapılan G-20 Zirvesi'nde de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a karşı tavır konmadığını belirterek, bazı ülkelerin Suudi Arabistan ile ilişkilerini normalleştirme adımlarına da tepki gösterdi.
Suudi Arabistan'ın insan hakları ihlallerinin sürdüğünü vurgulayan Callamard, "Uluslararası eylem olmadan benzeri suçların tekrarlanacağı aşikar." değerlendirmesinde bulundu.
FBI'a çağrı
Bundan sonra uluslararası toplumun Kaşıkçı cinayeti konusunda etkili bir soruşturma, bu cinayetin elebaşları ve sorumlularının da yargılanması için adım atması gerektiğini vurgulayan Callamard, "Cemal Kaşıkçı için adalet, Suudi Arabistan'ın çatlak adli takibine bırakılmamalı. Bu cinayet ABD'nin çıkarlarını etkilediği için FBI bu davayı soruşturabilir ve soruşturmalı da." çağrısı yaptı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kaşıkçı cinayeti konusunda ceza hukuku uzmanlarını görevlendirmesi ve uluslararası bir soruşturma yapılması gerektiğini belirten Callamard, "BM'nin Kaşıkçı davasındaki kaçamak yanıtları, yalnızca bu kurumu zayıflatmaya yarar." ifadesini kullandı.
Callamard, Kaşıkçı cinayetinin hesabının sorulmasının, bireysel özel raportörlerin ya da tek başına bir ülkenin sorumluluğu olmaması gerektiğinin altını çizerek, "Suudi Arabistan'ı ve üst düzey yöneticileri bu cinayetten sorumlu tutmanın jeostratejik ve ekonomik çıkarlara zarar vereceği argümanına karşı çıkmalıyız. Adalet aramak, tüm ülkelerin daha iyi çıkarınadır." değerlendirmesinde bulundu.
G-20 Zirvesi'nin Riyad'da yapılmaması çağrısı
Suudi Arabistan'dan insan haklarına uymasının istenmesinin diğer ülkeleri daha güvenilir bir ortak haline getirdiğini belirten Callamard, "Bu aynı zamanda Riyad'da G-20 Zirvesi'nin yapılmamasını da gerektiriyor." ifadelerini kullandı.
Callamard, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından uluslararası toplumun insan haklarını korumak ve barışın sürdürülmesi için bir araya geldiğini anımsatarak, "Kaşıkçı cinayeti, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve siyasi aktivistlere yönelik küresel trendin bir simgesidir." görüşünü paylaştı.
Devlet ve devlet olmayan aktörlerin, muhaliflerini susturmak için agresif taktiklere başvurmasının arttığını belirten Callamard, makalesinde "Uluslararası toplum, bu düşmanca ortamı enine boyuna tartmalı. Sessizlik, eylemsizlik ya da daha kötüsü üstü kapalı veya aşikar suç ortaklığı, sadece daha fazla adaletsizlik ve küresel istikrarsızlığa yol açar. Şimdi harekete geçme zamanı." ifadesine yer verdi.