BM Koordinatörü Kaag: Gazze'deki İnsani Kriz Korkutucu Boyutlara Ulaştı

Birleşmiş Milletler Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Sigrid Kaag, Gazze'deki insani durumun içler acısı olduğunu belirterek, öldürülen ve yaralananların sayılarına alışılmaması gerektiğini vurguladı. Kaag, uluslararası topluma düşen görevin acilen yerine getirilmesi ve iki devletli bir çözüme ulaşılması gerektiğini ifade etti.
BİRLEŞMİŞ Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü ve Gazze İçin Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag, Gazze'de kelimelerin anlamını yitirdiğini belirterek "Gazze'de öldürülen veya yaralananların sayısına alışmamalıyız. Bunlar, hayatları paramparça olan kızlar, anneler ve küçük çocuklar. Hepsinin de bir adı, bir geleceği, hayalleri ve umutları vardı." dedi.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Kaag, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen ve Orta Doğu'daki son durumun ele alındığı oturumda Gazze'deki insani krizle ilgili konseyi bilgilendirdi.
Orta Doğu'nun "sarsıcı bir dönüşüm sürecinden" geçtiğini kaydeden Kaag, "İsrail-Filistin çatışmasına bir çözüm bulunmadan Orta Doğu'da sürdürülebilir bir barış sağlanamaz." değerlendirmesini yaptı.
İki devletli çözüm için hem bölgesel aktörlerin hem de uluslararası aktörlerin ortaya kolektif bir eylem koyması gerektiğini ifade eden Kaag, İsrail-Filistin konusunda uluslararası bir konsensusa ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Fransa ve Suudi Arabistan'ın eş başkanlığında haziran ayında yapılacak olan yüksek düzeyli uluslararası konferansın kritik bir fırsat sunacağını vurgulayan BM koordinatörü, "Bu konferans, bir başka retorik egzersiz olmamalıdır. İşgalin sona erdirilmesi ve uluslararası hukuk, BM kararları ve önceki anlaşmalara dayalı iki devletli çözümün gerçekleştirilmesi yolunda bir adım atılmalıdır." dedi.
Kaag, "Bu yol, Batı Şeria ve Gazze'yi birleştirmeli ve Kudüs'ü her iki devletin başkenti olarak, İsrail ile barış ve güvenlik içinde var olan bir Filistin devleti ile sonuçlanmalıdır." şeklinde konuştu.
"Gazze'de empati, dayanışma ve destek gibi kelimeler anlamını yitirdi"
İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarına tepkisini ortaya koyan Sigrid Kaag şunları kaydetti:
"Bu, insan eliyle yaratılmış bir durumdur. Gazze'deki insan kardeşlerimizden bahsederken, empati, dayanışma ve destek gibi kelimeler artık anlamını yitirmiştir. Gazze'de öldürülen veya yaralananların sayısına alışmamalıyız. Bunlar, hayatları paramparça olan kızlar, anneler ve küçük çocuklar. Hepsinin de bir adı, bir geleceği, hayalleri ve umutları vardı. İsrail, sivil hayata ve altyapıya yönelik yıkıcı saldırılarını derhal durdurmalıdır. Gazze'deki tüm nüfus kıtlık riskiyle karşı karşıya, aileler açlık çekiyor ve en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılıyor."
Gazze'ye 18 Mayıs'tan bu yana çok sınırlı yardım girişi olduğunu, bu miktarların çok yetersiz olduğunu ve BM'nin mümkün olan tüm sınırları kullanarak yardım dağıtmaya devam etmek istediğini söyleyen Kaag, "Uluslararası insancıl hukuk ve Güvenlik Konseyi'nin 2720 sayılı kararıyla uyumlu bir planımız var ve bunu uygulamak için tüm taraflarla işbirliği yapmaya kararlıyız." dedi.
Ölüm onların yoldaşı olmuş durumda
Gazzelilere yönelik insani yardımların pazarlık konusu yapılamayacağını ve zorla yerinden edilmenin söz konusu olamayacağını vurgulayan Kaag, "Gazze'deki siviller artık umudunu yitirmiştir. Filistinliler artık 'Hoşça kal, yarın görüşürüz' demek yerine 'Cennet'te görüşürüz' diyorlar. Ölüm onların yoldaşı olmuş durumda. Bu hayat değil." diye konuştu.
Gazze'deki Filistinlilerin hayatta kalmaktan daha fazlasını hak ettiklerini anlatan Özel Koordinatör, Gazze için sürdürülebilir tek çözümün siyasi anlaşmalardan geçtiğinin altını çizdi.
Kaag, konuşmasının sonunda 6 başlıkta çözüme yönelik atılması gereken adımları özetlerken, en önemli önceliğin "Gazze'deki tüm sivillere acilen insani yardımları ulaştırılması" olduğunu vurguladı.
Gazze halkına yönelik temel hizmetlerin yeniden başlaması gerektiğini kaydeden Kaag, sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini belirtti.
Savaş sonrası Gazze'deki duruma ilişkin somut adımların atılması gerektiğini de dile getiren Kaag, Gazze ile Batı Şeria'nın toprak ve siyasi birliğinin korunması ve tüm esirlerin serbest bırakılması gerektiğini de söyledi.
Kaag, sözlerini, "Devlet olmak bir haktır, bir ödül değil. İki devletli çözümü ortadan kaldıran nesil olarak hatırlanmayalım. İhtiyatlı olmaktansa cesur, atıl kalmaktansa adil, siyaset yerine barışı seçen nesil olalım." diyerek tamamladı.