BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve Az Gelişmiş Ülkeler, Denize Kıyısı Olmayan Ülkeler ve Küçük Ada Devletleri Yüksek Temsilcisi (UN-OHRLLS) Gyan Chandra Acharya, "Türkiye Cumhuriyeti en az gelişmiş ülkelere ulusal düzeyde çok ciddi katkılar sağlıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve Az Gelişmiş Ülkeler, Denize Kıyısı Olmayan Ülkeler ve Küçük Ada Devletleri Yüksek Temsilcisi (UN-OHRLLS) Gyan Chandra Acharya, "Türkiye Cumhuriyeti en az gelişmiş ülkelere ulusal düzeyde çok ciddi katkılar sağlıyor. Her ülke bu ülkelerle ilgili taahhüdünü yerine getirecek olsa çok yol katedilir. Türkiye'ye teşekkür etmek istiyorum. Hem bu taahhütlerini yerine getirdiler hem de ötesine geçtiler. Diğer ülkeler de inşallah Türkiye'yi örnek alır." dedi.
Acharya, Antalya'da düzenlenen BM En Az Gelişmiş Ülkeler İstanbul Eylem Programının Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı çerçevesinde düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.
Bu toplantıların ilkinin Türkiye'nin cömert desteğiyle 2011'de geniş kapsamlı şekilde düzenlendiğini ve belirlenen hedeflerin İstanbul Eylem Planı'na konduğunu hatırlatan Acharya, "Bu son derece ileri görüşlü bir taahhüttü ve o toplantıda hep birlikte elimizi taşın altına koyduk." dedi.
En az gelişmiş ülkelere ilişkin hedeflerin tam anlamıyla yerine getirilebilmesi için üretken bir kapasite inşa ederek ve insani kalkınmaya odaklanarak çalışıldığını belirten Acharya, "2021'e kadar en yoksul ve en kırılgan ülkeleri bu zor durumdan çıkarmak istedik." dedi.
İlk defa 8-9 ülkenin 2021'e kadar kriterleri tamamlayarak en az gelişmiş ülkeler listesinden çıkabilecek duruma geldiklerini beyan ettiğini söyleyen Acharya, "2021 senesine kadar mezun olabilecekler. Eskiye göre bu çok önemli bir gelişme, sadece iki ülke mezun olabilmişti çünkü eskiden. İyi bir ilerleme katediyoruz." dedi.
En az gelişmiş ülkelerin dörtte birinin çatışmalardan etkilendiğini, çatışmadan etkilenmeyenlerin de kalkınma da fazla ilerleme kaydedemediğini söyleyerek, bu ülkelere uluslararası camianın hem kalkınma yardımlarında bulunması hem de ticaret kapasitelerinin artırılması için destek vermesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin en az gelişmiş ülkelere destek verme sürecinde liderlik yaptığını söyleyen Acharya, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti en az gelişmiş ülkelere ulusal düzeyde çok ciddi katkılar sağlıyor. Her ülke bu ülkelerle ilgili taahhüdünü yerine getirecek olsa çok yol katedilir. Türkiye'ye teşekkür etmek istiyorum. Hem bu taahhütlerini yerine getirdiler hem de ötesine geçtiler. Diğer ülkeler de inşallah Türkiye'yi örnek alır."
"Kimse geride bırakılmamalı"
Basın toplantısında söz alan BM Kalkınma Programı Direktörü Helen Clark ise 2011 yılının mayıs ayında kabul edilen İstanbul Eylem Planı'nın önemine değinerek, "Türkiye bu alanda çok önemli bir liderlik ortaya koymuştur. En az gelişmiş ülkelerden hiçbir ülke, halk, insan geride bırakılmamalı." ifadelerini kullandı.
Clark, 2011 yılının mayıs ayından itibaren birçok ülkenin en az gelişmiş ülkeler grubundan mezun olma noktasına ulaştığını belirterek, "Bu ülkelerde yaşayan insan nüfusunun yüzde 51'i yoksulluk sınırında yaşıyor, bu ülkelerde 18 milyon çocuk okul çağında olmasına rağmen okula gidemiyor." şeklinde konuştu.
Clark, denize kıyısı olmayan ülkelerin ihracat ve ithalatta çok fazla kısıtlamalar yaşadığını ve kalkınma potansiyelini tam anlamıyla yerine getiremediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"En az gelişmiş ülkeleri, BM'nin kalkınma birimi olarak 8'inci öncelik alanı sayıyoruz ve İstanbul Eylem Planı'ndaki önceliklerini destekliyoruz. Bu ülkelerde ticaret kapasitesinin oluşturulması, ortaklıklar kurulması, üst düzey entegre çerçeve anlaşmasının oluşturularak imzalanması ve bu ülkelere ticaret desteğinin sağlanması, yenilikçi finansal mekanizmaların hazırlanarak herkese ulaşılması bizim için son derece önemlidir."
Çok ciddi afetler ve insani sorunların yaşanmasından dolayı, düşük gelirli ülkeler için destek konusunda bir endişe olduğunu dile getiren Clark, uluslararası camiayı da bu ülkelere destek vermeye çağırdı. Clark, kaynakların yoksul ama istikrarlı ülkelerden düşük gelirli ülkelere aktarılması gerektiğini belirterek, "İnsani ihtiyaçlar var. Sıkıntılar arttıkça, kaynaklar da artırıldı. Düşük gelirli ülkeler için daha fazla kaynak ayrılabilecek. Gelecekte uluslararası camianın bu bölgelerle ilgilenmesi gerekiyor." dedi.