BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı
Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru, Türkiye'nin resmi kalkınma yardımını artırdığını belirterek "Son günlerde en az gelişmiş ülkelere yapılan resmi kalkınma yardımlarının azalmış olması endişe ettiğimiz bir nokta.
Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru, Türkiye'nin resmi kalkınma yardımını artırdığını belirterek "Son günlerde en az gelişmiş ülkelere yapılan resmi kalkınma yardımlarının azalmış olması endişe ettiğimiz bir nokta." dedi.
Titanic Belek Otel'de BM En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Toplantısı çerçevesinde düzenlenen Sivil Toplum Forumu'nda konuşan Koru, sivil toplum örgütlerinin en az gelişmiş ülkelerin en önemli ortaklarından olduğunu ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ancak onlarla mümkün olacağını ifade etti.
Sivil toplumun aktif katılımı sayesinde 5 yıl önce oluşturulan İstanbul Faaliyet Programı'nın çok daha şeffaf bir şekilde uygulanabileceğini, bu sayede hesap verebilirliğin devreye gireceğini anlatan Koru, programın çok kapsamlı bir yol haritası ortaya çıkardığını ve bu çerçevede kalkınma ortaklarının sürdürülebilir bir kalkınmaya erişmesinin mümkün olabileceğini söyledi. Koru, "Tabii ki kağıt üzerinde çok güzel bir çerçevemiz olabilir ama bunu doğru biçimde uygulayamazsanız ilelebet kağıt üstünde kalacaktır. Bizim hedefimiz asla bu olamaz." diye konuştu.
Bu forumda ortaya çıkan görüşlerin hükümetler arası çalışmalarda son derece önemli rol oynayacağına işaret eden Koru, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sivil toplumun doğrudan halkla teması farklı projelerle tüm paydaşların sahiplenmesiyle gerçekleşebilir. Burada gerçekleştirilecek çalışmalar hükümetlerin sahadaki gerçekleri daha iyi anlamasını sağlayacaktır. İstanbul Faaliyet Programı'nı uygularken aynı zamanda hesap verebilirlik üzerine kurulan çok daha şeffaf bir sürece de sahip olmamız gerekiyor. Bugüne kadar yapmış olduğumuz taahhütler için hesap verebilmeliyiz. Sözler önemlidir ancak faaliyetler çok daha önemlidir. Türkiye resmi kalkınma yardımını artırmış olan bir ülkedir. Son günlerde en az gelişmiş ülkelere yapılan resmi kalkınma yardımlarının azalmış olması endişe ettiğimiz noktalardan bir tanesi. Türkiye'nin destekleri son 5 yılda 1,5 milyon dolara ulaşarak taahhüdünü aşmış durumda."
"5 yıllık süreci değerlendirme fırsatı bulacağız"
EAGÜ İzleme Uluslararası Koordinatörü Gauri Pradhan, İstanbul toplantısının üzerinden 5 yıl geçtiğini ve bu toplantıyla bu süreçte neler yapıldığını değerlendirme fırsatı bulacaklarını söyledi.
İstanbul'daki toplantıda verilen taahhütlerin ardından en az gelişmiş ülkelerin bu durumunun düzelmesi için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Pradhan, "Ancak uluslararası kalkınma ortaklarının taahhütlerini tam olarak yerine getirmemesi ve en az gelişmiş ülkelerde yetersiz iç reform nedeniyle İstanbul Faaliyet Programı ve diğer kalkınma hedeflerine ulaşılamadı" diye konuştu.
Gelecek 15 yılda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde koydukları hedeflere ulaşmaya çalışacaklarını söyleyen Pradhan, iklim değişikliğinin de en az gelişmiş ülkelerin hayatta kalmasında önemli bir faktör olduğunun ve hayatta kalabilmek için de oradaki halkların gücünü artırmak gerektiğinin altını çizdi.
Pradhan, sivil toplumun sesini duyurabilmek için çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.
"Sivil toplum hem bağımsızdır hem sorumludur"
Bangladeş'in Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi temsilcisi Mesud bin Momen de sivil toplumun her ülkenin kalkınmasında önemli rol oynadığını, hükümetin yapamadığı şeyleri yaptığını söyledi. "Sivil toplum birtakım girişimleri başlatır, hem bağımsızdır hem sorumludur. Bir yandan gözlemci gibidir, doğru adımların atılmasına katkıda bulunur." diyen Momen, İstanbul Faaliyet Programı'nda sivil toplumun hem özel sektörün hem de hükümetin çalışmalarına ek olarak katkıda bulunduğunun ifade edildiğini aktardı.
Sivil toplumun özellikle en az gelişmiş ülkelerde kalkınmaya önem verdiğini belirten Momen, kendi ülkesinde sivil toplumun tamamen bağımsız olduğunu, birçok danışma mekanizmalarında sivil toplum örgütlerinin yer aldığını anlattı.
İstanbul Faaliyet Programı Genel Kurulu yetkililerinden Benedicte Frankinet, gelecek 5 yıllık süreçte en az gelişmiş ülkelerin sesini daha iyi duyurmaları gerektiğine vurgu yaptı. Frankinet, "Bu işi nasıl başarabileceğimizi çok iyi bilmiyorum ama en azından gelecek hakkında düşünmemiz lazım." ifadelerini kullandı.