BM'den Tunus'taki Yargılamalara Eleştiri: Adalet ve Hukukun Üstünlüğüne Darbe

BM'den Tunus'taki Yargılamalara Eleştiri: Adalet ve Hukukun Üstünlüğüne Darbe
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Tunus'ta 'devlet güvenliğine karşı komplo kurma' suçlamasıyla yargılanan 37 kişiye verilen ağır cezaların adalet sistemine zarar verdiğini belirtti. Türk, bu sürecin adil yargılama haklarını ihlal ettiğini ve siyasi motivasyonlara dair endişelere yol açtığını ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Tunus'ta "devlet güvenliğine karşı komplo kurma" suçlamasıyla yargılanan 37 kişiye verilen ağır ve uzun hapis cezalarının adalet ve hukukun üstünlüğüne bir darbe olduğunu belirtti.

Türk, Tunus'taki yargılamaya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Tunus'ta "devlet güvenliğine karşı komplo kurma" davasında 37 kişiye ağır ve uzun hapis cezaları verilmesinin adalet ve hukukun üstünlüğüne bir darbe olduğunu ifade eden Türk, "Süreç adil ve usulüne uygun yargılama haklarının ihlalleriyle gölgelendi, bu da siyasi motivasyonlar konusunda ciddi endişelere yol açtı." değerlendirmesinde bulundu.

Türk, 37 sanıktan 8'inin, Şubat 2023'ten itibaren Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda belirtilen 14 aylık yasal sınırı aşarak ve avukatlarının ziyaretlerine kısıtlamalar getirilerek tutukluluğun sürdüğünü vurguladı.

Delillerin kamuya açık olarak sunulmadığı veya çapraz sorgulanmadığı için duruşmada şeffaflığın olmadığını ifade eden Türk, bazı gazeteci, sivil toplum temsilcisi ve diplomatların da kamuya açık mahkeme oturumlarına erişiminin engellendiğini kaydetti.

Türk, "Cezalar verilmeden önce, şahsen katılmalarına izin verilen sanıklara konuşma fırsatı verilmedi ve avukatlarına argümanlarını sunmaları için yeterli zaman verilmedi. Temyiz süreci boyunca tüm sanıkların usulüne uygun yargılama ve adil yargılanma hakları tam olarak garanti altına alınmalı. Yasadışı eylemlerde bulunulduğuna dair yeterli kanıt olmadığında suçlamalar düşürülmeli." ifadelerini kullandı.

Duruşma öncesi gözaltının sadece son çare olarak düşünülmesi gerektiğine işaret eden Türk, keyfi olarak gözaltına alınan herkesin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Davanın savunma heyetinden eski hakim ve avukat Ahmed Savab'ın, duruşmanın ardından yaptığı iddia edilen yorumlar nedeniyle tutuklandığını ve terörizmle suçlandığını aktaran Türk, "Bu gelişme, avukatların müvekkillerini temsil etme yeteneği ve hukuk profesyonellerinin güvenliği konusunda ilave endişelere neden oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türk, "Tunus, 2011 siyasi geçişinden sonra bölgedeki birçok ülke için bir rol model ve ilham kaynağıydı. Ülkenin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları yoluna geri dönmesini umuyorum." ifadelerini kullandı.

Tunus'taki yargılama

Tunus'ta ilgili mahkeme, 19 Nisan'da "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçlamasıyla yargılanan sanıklara 13 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti.

Sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında "devletin iç ve dış güvenliğine karşı komplo kurmak", "terörle bağlantılı örgüt kurmak ve bu örgüte katılmak", "devlet yapısını değiştirmeye yönelik saldırı hazırlığı", "halkı birbirine karşı silahlı kışkırtma", "kaos, yağma ve cinayet teşviki", "gıda ve çevre güvenliğine zarar vermek" yer alıyor.

Davada, Ulusal Kurtuluş Cephesi'nden Cevher bin Mübarek, Cumhuriyet Partisi Genel Sekreteri İsam eş-Şabbi, Nahda Hareketi'nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, eski bakanlardan Gazi eş-Şevvaşi ve eski Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Rıda Belhac gibi isimler de yargılanıyor.

Tunus'ta 2023'te başlayan operasyonlarla aralarında eski Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'nin de olduğu gözaltına alınan onlarca siyasetçi, gazeteci, aktivist, hakim ve iş insanı "devlet güvenliğine komplo kurmak" suçlamasıyla tutuklu yargılanıyor.

Muhalif kesim, bu gözaltı dalgasını ve soruşturmaları kendilerine yönelik "sindirme operasyonu" olarak niteliyor.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ise ülkede bazı siyasilerin, "devletin güvenliğine karşı komplo kurmak" ve "ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlar"dan dolayı gözaltına alındığını savunuyor.

500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title