BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) İcra Direktörü Monique Barbut, araziler için yapılanların, hem iklim değişikliğiyle mücadele hem de gıda güvenliğine olumlu etkisi bulunduğunu belirtti.

Barbut, ATO Kongre Merkezi'ndeki basın toplantısında, BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı boyunca alınan en önemli kararın, kullanılmayan arazileri restore etmek olduğunu, her ülkeye bu sorunla baş etmesi için yeterli miktarda yardım sağlanması gerektiğini söyledi.

Paris'te 30 Kasım-11 Aralık'ta düzenlenecek 21. İklim Değişikliğiyle Mücadele Taraflar Konferansı'na (COP 21) değinen Barbut, bu zirveden çölleşmeyle ilgili önemli kararların çıkmasını beklediğini ifade etti. Barbut, "Araziler için yapılanların, hem iklim değişikliğiyle mücadeleye faydası hem de gıda güvenliğine olumlu etkisi var" diye konuştu.

Barbut, programda alınan kararların "COP Başkanı" sıfatıyla Türkiye tarafından Paris'te yapılacak zirvede sunulacağını belirtti.

"Kuraklıkla mücadelede çok önemli kararlar alındı"

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Lütfi Akca ise toplantının yüksek düzeyli bölümünün açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 20 Ekim'de yapıldığını anımsattı.

Erdoğan'ın açılıştaki "Vicdanların çölleştiği bir dünyada, toprağın çölleşmesini önlemek mümkün değildir" sözünün akıllarda yer ettiğini dile getiren Akca, bütün misafirlerin bu temadan etkilendiğini vurguladı.

Konferansın Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildiğine işaret eden Akca, "Çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklıkla mücadelede çok önemli kararların alındığı bir toplantı oldu. Toplantıyı takiben aralık ayında gerçekleşecek 21. İklim Değişikliğiyle Mücadele Taraflar Konferansı, bu zirvede alınacak kararları da önemli hale getirdi" dedi.

Müsteşar Akca, şöyle devam etti:

"Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi tarihinde ilk kez, küresel ölçekte somut hedef belirlenmesi yönünde çok önemli bir adım atılmış oldu. Gerek ülkemizde yaptığımız çölleşmeyle mücadele çalışmaları gerekse bu konuda diğer ülkelere verdiğimiz desteklerin etkisi ve bu konferansın kuvvetli çıktılarıyla birlikte, Türkiye çölleşmeyle mücadelede lider bir ülke konumuna geldi. Taraflar Konferansı'nın en büyük özelliği, tüm ülkelerden temsilcilerin her konuda ortak karar alması gerekliliği. Bu yüzden konferansa katılım sağlayan delegeler iki hafta boyunca gece gündüz durmadan toplantılar gerçekleştirdi. Uzun müzakerelerin sonunda pek çok konuda uzlaşmalara varıldığını memnuniyetle görüyoruz."

Ülkelerin özellikle arazi tahribatının dengelenmesi konusunda iki ayrı görüş etrafında toplandığına dikkati çeken Akca, toplantının sonlarına doğru bütün ülkeleri ortak noktada buluşturmayı başardıklarını söyledi.

"İlk kez bir bakanlar deklarasyonu yayımlandı"

Ankara'daki toplantıda birçok ilke de imza atıldığını dile getiren Akca, şunları kaydetti:

"Çölleşmeyle Mücadele Konferansı kapsamında ilk kez bir bakanlar deklarasyonu yayımlandı. Bakanlar, arazi tahribatının dengelenmesi kavramının ve hedeflerinin küresel bir hedef olarak kabul edilmesine öncü oldu. Bir yandan çölleşmeyle mücadele ederken, diğer yandan da biyolojik çeşitliliğin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini de içerecek bütüncül yaklaşımların hayata geçirilmesi ve bu üç sözleşme için ortak göstergelerin, izleme mekanizmalarının oluşturulması gerektiği de bakanlar tarafından kabul edildi."

Çölleşmeyle mücadele konusunda lider ülkeler arasında bulunan Türkiye'nin, bu konferans sürecinde Ankara Girişimi'ni hayata geçireceğini de tüm ülkelere duyurduğunu bildiren Akca, Ankara Girişimi'nin, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'nin sekretaryası arasında imzalanacak ikili iş birliği protokolüyle hayata geçirileceğini ifade etti.

Akca, "Ankara Girişimi ile birlikte ülkemiz küresel ölçekte arazi tahribatının dengelenmesinin sağlanmasına katkı verecek çalışmalara destek olacak, ülkemizin bu konudaki bilgi ve tecrübeleri diğer ülkelerin de kullanımına sunulmuş olacaktır" dedi.

Akca konuşmasında, konferansta emeği geçen global iletişim ortağı Anadolu Ajansı ve diğer kurumlara da teşekkürlerini iletti.