Bizim Sahte Kahramanlara İhtiyacımız Yok
İnegöl Belediyesi'nin düzenlediği "1. Dünya Savaşı'nın Bitiminin 100. Yılında Sultan Abdülhamid'i Anlamak" konulu seminere konuşmacı olarak katılan Payitaht Abdülhamid dizisinin başarılı oyuncusu Bahadır Yenişehirlioğlu, batının anlatacak.
İnegöl Belediyesi, Kasım ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında "1. Dünya Savaşı'nın Bitiminin 100. Yılında Sultan Abdülhamid'i Anlamak" konulu seminer düzenledi. Cuma akşamı 20.00'da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi konferans salonunda düzenlenen seminere konuşmacı olarak ise ekranların fenomen dizilerinden olan ' Payitaht Abdülhamid'in başarılı oyuncuları Bahadır Yenişehirlioğlu ile Hakan Boyav katıldı.
İlçe halkının yoğun ilgi gösterdiği seminerde, yüzlerce vatandaş sakonu doldurdu. Mehmet Ercan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde, Payitaht Abdülhamid dizisinde Tahsin Paşa karakterine can veren Bahadır Yenişehirlioğlu ve Mahmud Paşa'yı canlandıran Hakan Boyav, eşsiz anlatımlarıyla vatanperver bir siyaset izleyen, duruşu, devlet adamlığı ve liderliği ile ufkumuzu açan, bize bıraktığı miras ile hala bu aziz millete ve topraklara yol gösteren Ulu Hakan Abdülhamid Han'ı anlattı. Seminere vatandaşların yanı sıra; Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Ersan ve parti yöneticileri ile bazı meclis üyeleri ve STK temsilcileri de katıldı.
"BİZİM HAYAL KAHRAMANLARI ÜRETMEMİZE GEREK YOK"
Seminerde konuşan Bahadır Yenişehirlioğlu, batı sinema ve dizi sektörünün prototip kahramanlarla ayakta kalmaya çalıştığını, ancak ülkemizde tarihsel dizi ve sinemalarda gerçek kahramanlarımızın konu edindiğini kaydetti. Yenişehirlioğlu; "Bizim hayal kahramanları üretmemize gerek yok. Böylesine güçlü bir medeniyeti inşa etmiş olan bir milletin zaten çok güçlü kahramanları var. Ölünceye kadar, bizden sonraki nesiller de, onların çocukları da bu sektörün içinde yer alsalar ve yorumlamaya çalışsalar bizim kahramanlarımızı anlatmamız ve bitirmemiz mümkün değil. Ama medeniyeti olmayan, kökü olmayan, tarihi olmayan, derdi ve mefkuresi, merhamet, muhabbet, şefkat hak ve adalet kavramlarını tesis etmek istemeyen milletlerin oluşturdukları prototip karakterler, yani olmayan, birileri tarafından üretilmiş karakterleri sinema ve sanatın gücüyle bütün dünyaya empoze ettiği bir furyadan çıkarak buralara geliyoruz. Maalesef geçirdiğimiz dönemler itibariyle kendi gerçek karakterlerimizi, kendi kahramanlarımızı kendi neslimize anlatmak gibi bir derde düşmedik. Arzu ettik ama önümüz kesildi. Hep batıya öykündük, batının bir parçası olduğumuz takdirde, onların kahramanlarını kutsallaştırdığımızda daha güçlü olacağımıza inandırıldık ki bu son derece yanlıştı. Ama gördük ki sanal karakterlerden yola çıkarak bir medeniyeti inşa edemiyorsunuz. Kendi kahramanlarınızı, kendi insanını, medeniyetin temsilcilerini bugünün nesline anlattığınızda gerçek millet olma gücünü elde ediyorsunuz. O yüzden gerçek karakterleri anlatmaya başladık. Ama bu çok uzun soluklu bir inşa çalışması değil. Belki 2-3 dizi sayabiliriz. Payitaht Abdülhamid'de bunlardan biri" dedi.
TÜRK DİZİLERİ DÜNYADA ÇOK ÖNEMLİ YERLERE GELDİ
Hakan Boyav ise Türk dizi ve sinema sektörünün gelişiminden söz ederek; "Biz Türkiye'deki dizi sektörüne baktığımız zaman, Türk dizi sektörü dünyada çok önemli bir yerde. Bugün Türk sinemasından çok fazla bahsedemiyoruz. Filmlerimiz dünyada çok önemli bir noktada değil henüz. Ama diziler öyle değil. Türk dizileri çok önemli noktalara geldi. Bunun faydasını da görmeye başladık. Hatırlarsınız yaşı orta yaşın biraz üzerinde olanlar bugüne kadar hep Brezilya dizileri izlerdi. Juan Carlos ile Jozefelita'nın aşkını seyrediyorduk. Juan Carlos kim? Bunların derdi nedir? Bizi hiç ilgilendirmeyen şeylerdi. Bu dizi için 2 milyon dolar veriyorduk Brezilyaya. Döviz çıkıyordu memleketten. Şimdi bakın Türk dizilerinin gelişmesiyle birlikte bir kere istihdam oluşturuldu. Her sette en az 100 kişi çalışıyor. Kendi konularımızı yazıyoruz, kendi kahramanlarımızı insanlara aktarıyoruz, bu oluşturduğumuz kendi konularımızı halkla bütünleştiriyoruz ki bu çok önemli bir nokta. Sonra da dizilerimizi Arap ülkelerine, Balkanlara, Türki Cumhuriyetlerine ve hatta Güney Amerika ülkelerine satarak ülkemize döviz getiriyoruz" diye konuştu.
DEVLETİMİZİ KÜLTÜR VE SANATIMIZLA DA YÜKSELTMEMİZ LAZIM
Yapmakta gecikildiğini ifade ettiği tarihsel dizilerde de daha yeni yeni iyi işler çıkarmaya başlandığını belirten Boyav; "Tarihsel bir dizinin iyi bir iş olması için bunun bir belgesel olmadığını, dizi olduğunu anlamak lazım. Yüzde 80-90 tarihten bahsediyor ama bu bir dizi, belgesel değil. Dizinin tarihsel bir dizi olması için önce tarihsel karakterlere, dekorlara, kostümlere ihtiyaç var. Bu konuda gittikçe ilerliyoruz. TRT bu konuda inanılmaz bir destek veriyor. Çok büyük emek veriyor. Bizler Payitaht Abdülhamid dizisiyle tarihimizi öğrettiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz. İzleyenler de aynı tepkiyi veriyor, tarihimizle ilgili bir dizi izlediğimiz için mutluyuz diyorlar. Hem de şöyle bir şey oluyor; bugüne kadar yanlış tanıtılmış olan, kızıl sultan olarak tanıtılan Abdülhamid Han'ın aslında öyle olmadığını, bizlere yanlış tanıtıldığını televizyon ile anlatmış oluyoruz. Vali filminde de Recep Yazıcıoğlu'nu anlattık mesela. Recep Bey'i bor madeni için nasıl katlettiklerini anlattık. Bunların hepsi önemli hamlelerdir. Sonuçta sadece askerinizle, polisinizle devletin diğer örgütleriyle bir devleti yükseltemezsiniz. Kültür ve sanatınızla da yükseltmeniz lazım. O yüzden kimse dizi ve sinemaları hafife almasın" şeklinde konuştu.
ETKİLİ PROGRAMLAR YAPMAK İSTİYORUZ
Seminer sonunda Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye davet edildi. Burada kısa bir selamlama konuşması yapan Taban; "Çok üzüldüğüm ama çok da mutlu olduğum bir şeyi paylaşacağım. Üzüldüğüm; geçmişimizi ecdadımızı, tarihimizi dizilerle öğrenmek durumunda kaldık. Ama iyi ki de kaldık ve bu dizileri yaptınız. Bu yönüyle de mutlu oldum. Gerçekten çok iyi bir iş yaptınız. Sizleri burada ağırlamaktan da mutluluk duyduk, keyif aldık. Bugün iki sanatçımız ve moderatörümüzü sizlerle buluşturduk ama kültür sanat programlarında, tarih programlarında çok daha bizlere fayda sağlayacak, tarihimizi öğreneceğimiz etkili programlar yapmak istiyoruz. Bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere de teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu.
Konuşması sonrası Taban, konuklara İnegöl'ü simgeleyen çiniler hediye etti. Seminer sonunda Bahadır Yenişehirlioğlu vatandaşlar için kitaplarını imzalarken, Hakan Boyav ise hayranlarıyla bol bol fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmedi.