Bizi Vicdan Askeri Yapan Bu Şuuru Diri Tutalım"

MUSA ALCAN - Araştırmacı yazar Mehmet Fatih Çıtlak, "Muhteşem insanlardı meydan nöbeti tutanlar. Ahlaklı, saygılı, çevresine zarar vermeden, vakur, asil ve içtenlikle hareket eden muhteşem insanlardı. Bizim insanımızdı yani." dedi.

Çıtlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin, diğer bütün kalkışmaların benzeri olduğunu belirterek, darbe girişimiyle halkın hedef alındığına dikkati çekti.

FETÖ'nün darbe girişimini diğer kalkışmalardan farklı kılan unsurun, girişimin ardından ortaya çıkan tablo olduğunu aktaran Çıtlak, "Bundan öncekilerde sessiz kalan halkımız ve milletimiz, bu ahlaksızca, şerefsizce yapılan kumpas ve operasyonu bizzat kendisi durdurmuştur." diye konuştu.

Fatih Çıtlak, milletin, 'ahlaklı bir isyan' ve 'yekvücud halinde asker' tavrı sergileyerek, insanlık tarihine adını altın harflerle kazıdığının altını çizerek, "İradesini, dinini, himmetini, hizmetini, iffetini, vatanı, geleceğini ve canını emanet ettiği vekillerden bir geceliğine bunu alıp, 'Bu iş öyle olmaz, böyle olur' dercesine muhteşem bir mukavemet ve fütüvvet göstermiş, sonra da 'Bundan sonra siz devam edin' diyerek emanetini her sahanın erbabına bir daha tevdi kılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Meydanlarda hep birlikte dualar edildi"

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinin, eşi benzeri görülmeyen bir direnişe sahne olduğunu sözlerine ekleyen Çıtlak, şunları kaydetti:

"Anadolu mayası, milletin inançla vakarı ve tabii ki Cenab-ı Mevla'nın inayeti düşünülmeden, bu tablo izah edilemez. Başka türlü açıklama düşünülemez ve düşünülmemelidir de. Tarihte bir şeyleri değiştirmek bir iddiadır ama şu bir gerçek ki biz, tarihin gerçeklerini ve muhteşem sahnelerini yazan bir toplum olduğumuzu hiç anlamıyor ve başkalarına karşı bu kompleksi yaklaşık 200 senedir bir türlü aşamıyoruz. 15 Temmuz bu farkındalığı da getirmiş, uyusak da dev olduğumuz gerçeğini ortaya koymuştur."

Yazar Çıtlak, demokrasi nöbeti tutulan kent meydanlarında herkes gibi üzerine düşeni yaptığını ve sohbetlerle, nöbete gelenlerin sayısını arttırmaya çalıştığını dile getirdi.

Meydanlardaki insanlarla hep birlikte dua edildiğini vurgulayan Çıtlak, "Muhteşem insanlardı meydan nöbeti tutanlar. Ahlaklı, saygılı, çevresine zarar vermeden, vakur, asil ve içtenlikle hareket eden muhteşem insanlardı. Bizim insanımızdı yani. Nöbet yerlerinden ayrılırken çöplerini toplayan, hiç kimseye zarar vermeden işlerine ve evlerine dağılan insanlar. Hele Diyarbakır'da 7-8 bin insanın ellerinde ay-yıldızlı bayrağımızla, 'Ölürüm Türkiyem' şarkısını söylemelerini herhalde hayatım boyunca unutmayacağım." değerlendirmesinde bulundu.

"Gerçekten dinine bağlı güzel insanlar yollarına devam edecekler"

Fatih Çıtlak, bütün din adamları ve cemaatlerin aynı kefeye konulamayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Gerçekten dinine bağlı güzel insanlar yollarına devam edecekler. Cemaatler cemiyet için, cemiyetler millet için, milletler de Allah ve Resul yolunda ümmet olmak için vardır. Başka derdi olanlar hep olacak ama son güne kadar, iyi ve iyilik yapan insanlar da olacak.

Şeffaf, yaptığı işi, hizmeti ortada ve sorgulanabilir olanlar, bu milletin sinesinde yer alacak. Çokluk, sermaye, ego, kibir ve başka niyeti olanlar ise eninde sonunda bitecek. Herkes samimiyetini gözden geçirmelidir. Din, samimiyetle iman ve yaşam biçimidir."

Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin "Mesnevi" eserinin, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini açmak ve tefsir etmek için kaleme alındığına işaret eden yazar Çıtlak, "Mesnevi'nin kıssa ve metinleri bugün de aydınlatıcı bilgileri bize sunmakta.

Hazreti Ebu Bekir'e varis olan da Ebu Cehil rolünü oynayan da var günümüzde. Yarın da olacak elbet. Bundan dolayı bize ait olan temel eserleri iyi anlamamız icab ediyor. Artık şu modernist şımarıklık ve ukalalıktan sıyrılmamız lazım." şeklinde konuştu.

Basılan kitaplar ücretsiz dağıtıldı

Mesnevi'nin ilk kıssalarından "Hain Vezir" hikayesini ele alan "Küfür Fedaisi" kitabının ikinci baskısını, "15 Temmuz Kalkışmasına Mesnevi'den Bakış" alt başlığıyla yeniden okuyucuyla buluşturan Çıtlak, şunları kaydetti:

"Asıl kaynaklarımızı iyi öğrenmemiz ve tahlil etmemiz gerçekten çok mühim. Buna vurgu yapmak için, daha evvel hazırladığım 'Küfür Fedaisi' kitabını, 15 Temmuz günü heyecanıyla bazı yerlerini değiştirerek hemen yayına verdim.

Çünkü karşımızda bizi mana yönüyle de vurmaya çalışan bir sapık zihniyet vardı. Buna karşı insanımızın eline bir şeyler vermek icap ediyordu."

Çıtlak, bazı kişilerce yöneltilen "menfaat için yaptı" şeklindeki eleştirilere, "iftira" yorumunda bulunarak, "Bu davalar bu arkadaşlara kaldıysa yazık. Hocam, 'Fazla tevazu yapma, inanırlar' derdi.

Elhamdülillah, biz aile olarak 1976'dan beri neşriyat, dergi ve dernek işlerindeyiz. Elimizde epeyce imkan da vardı popüler olmak için veya başka makamlar için ama tenezzül etmedik. Ayrıca basılan kitapların hemen hepsini ücretsiz dağıttık. Kendi cebimden ödemesini yaptım. Herkes imkanları nispetinde, bu adi kalkışmaya karşı durmalı ve bu hususta yüzlerce, binlerce eser üretilmeli ki bu hayasızca akını boğalım." dedi.

Mevlana'nın şöhret olmak için değil, samimi bir niyetle Mesnevi'yi kaleme aldığını vurgulayan Çıtlak, "Herhalde bu halis niyetin Rabbimiz tarafından bir hediyesi olsa gerek ki Mesnevi hala bize tercümanlık yapmaya devam edecektir. İlk 18 beyitin son beyiti şöyle der, 'Olmuş, kamil kişilerin halinden ne kadar anlatsak da bilmeye izah edemeyiz. O halde sözü kısa kesmek lazım vesselam.' Okumadan düşünmek cehalettir. Düşünmeden konuşmak ise felakettir." ifadelerine yer verdi.

Yazar Çıtlak, kaynaklara inmenin gerekliliğine işaret ederek, "Bizi 15 Temmuz'da vicdan ve ahlak askeri yapan bu şuuru diri tutalım.

Şehidi, gazisi, genci, yaşlısıyla ve tüm güzellikleriyle, bu aziz milletin önünde Rabbime hayır dualarla niyaz ediyorum. 15 Temmuz hayırların fethine, şerlerin def'ine vesile olsun. Mevlam rıza ve inayetiyle bizleri korusun." diye konuştu.

Fatih Çıtlak'ın kitabı, Erdem Yayınları'ndan çıkarak okuyucuyla buluştu.