Bitlis'te göçerler yayla sezonunu verimli geçirmenin mutluluğunu yaşıyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sıcak illerden Bitlis'in zengin floraya sahip yaylarına gelen göçerler, bu yıl yağışların da etkisiyle sezonu verimli geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Temiz ve serin havasının yanı sıra meralarıyla hayvancılığa elverişli olan kentin yüksek rakımlı yaylalarında yaz boyunca konaklayan göçerler, kurdukları çadırlarda aylarca teknolojiden uzakta doğayla iç içe yaşam sürdürüyor.

İlkbaharda karların erimesiyle Güneydoğu'nun farklı illerden gelerek il merkezi ve ilçelerdeki Duap, Çıtak, Süphan ve Kolludere bölgesindeki yaylalarda hayatlarını sürdüren göçerler, verimli otlaklarda besledikleri hayvanlardan elde ettikleri sütten yaptıkları peynir, yoğurt ve tereyağını satarak ailelerini geçindiriyor.

Anne ve babaları hayvanların bakımının yanı sıra günlük işlerle meşgul olan çocuklar da yaylarda çeşitli oyunlar oynayarak renkli görüntülere sahne oldu.

Kentte bu yıl etkili olan yaz yağmurlarıyla verimli bir sezon geçiren göçerler, havaların soğumasıyla dönüş için hazırlık yapmaya başladı.

Göçerlerden Raşit Keşli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mayıs ayından itibaren yaylaya gelip hayvanlarını buradaki otlaklarda beslediklerini söyledi.

Yağmurlar sayesinde yaylalardaki bereketin arttığını anlatan Keşli, şunları kaydetti:

"Diğer yıllara göre daha çok süt aldık. Sütleri burada peynir, yoğurt ve tereyağına dönüştürüp satıyoruz. Hayvanlarımız hala yüksek yaylalara çıkıyor. 15 Ekim'e kadar burada kalmayı planlıyoruz. Dönüş için hazırlıklar yapmaya başladık. Her yıldan daha fazla su vardı. Bundan sonra memleketimize gidip hayvanlara bakmaya devam edeceğiz. İki ay sonra hayvanlar doğurmaya başlayacak. İlkbaharda yavruları sattıktan sonra yine buraya geleceğiz."

"Yağmurun yağdığı yıl bereket var"

19 yıldır yaylaya gelen Süleyman Keşli de dedelerinden kalan göçerliği sürdürerek, gelecek nesillere aktardıklarını belirtti.

Sürekli dağlarda hayvanları otlattıklarını, elde ettikleri gelirle ailelerini geçindirdiklerini aktaran Keşli, "Başka bir iş bilmeyiz. İlkbahar oldu mu hayvanları alıp yaylaya çıkmaya başlıyoruz. Sabah, akşam sürekli dağlardayız. Gece koyunları otlattığımız için gündüz belli saatlerde uyuyoruz. Gündüzcü çobanlar o ara hayvanlara bakıyor. İlkbaharda günde iki kez süt sağıyoruz. Sonbahara doğru günde bir defaya düşüyor. Bu yıl yağmur dolayısıyla hiç susuzluk çekmedik. Yağmurun yağdığı yıl bereket var. Bu yıl suyumuz bol olduğu için hayvanlarımız rahat etti." diye konuştu.