Bitkisel Hayattaki Anneye Çocuklarından "Özel" Bakım

TUĞBA YARDIMCI - Trabzon'da üç yıl önce kalp ameliyatının ardından bitkisel hayata giren Gülname Öksüz'ün çocukları, annelerine daha iyi şartlarda bakabilmek için evin bir katında özel bölüm oluşturdu.

Sürmene ilçesine bağlı Koyuncular Mahallesi'nde yaşayan Gülname Öksüz (74), 8 Aralık 2014'te evinde aniden rahatsızlandı.

Yakınları tarafından hastaneye kaldırılan Öksüz'ün kalp krizi geçirdiği belirlendi. Gerekli tetkiklerin ardından Trabzon'da bir hastanede kalp ameliyatı edilen Öksüz, bitkisel hayata girdi.

Hastanede bir süre gözetim altında tutulan Öksüz'ün bakımını taburcu olmasının ardından evinde çocukları gerçekleştiriyor.

Öksüz'ün ortam şartlarından rahatsız olmaması için evinin üst katındaki tek oda özel olarak hazırlandı. Burada hasta yatağı, solunum cihazı, ilaçların muhafazası için buzdolabı, ortam sıcaklığını sabit tutabilmek için klima ve refakatçinin kaldığı yatak haricinde eşya bulunmuyor.

Aile üyeleri, mümkün olduğunca bu odaya Öksüz'ün bakımı ile ilgilenen kişi haricinde girilmesine müsaade etmiyor.

"Bir yeri ağrıdı mı, aç oldu mu, susadı mı anlamıyorsun"

Öksüz'ün kızı Nahide Durmuş (41), annesinin ameliyata gittiği günü gözyaşı dökerek anlattı.

İyileşeceğine inandıkları için annesini gülerek, mutlulukla ameliyata uğurladıklarını belirten Durmuş, ameliyatın ardından kendine gelemediğini ve bitkisel hayata girdiğini söyledi.

Durmuş, o günden beri annesi ile 8 kardeşinin de severek ilgilendiğini ifade ederek, annesinin ev ortamında rahatsız olmaması için özel alan oluşturduklarına işaret etti.

İlçeye bağlı başka bir köyde yaşadığını ve üç çocuğu olduğunu dile getiren Durmuş, "Bazen evime iki, üç ayda bir ancak uğrayabiliyorum. Ana herşeyi unutturuyor yeri geliyor çocuğu, kocayı hepsini unutuyorsun çünkü sana muhtaç." dedi.

Durmuş, "Bize anneme bakmak değil, derdini anlayamamak zor geliyor" ifadesini kullanarak, duygularını şöyle dile getirdi:

"Derdinden anlamıyoruz o zorumuza gidiyor yoksa annemin hizmetini seve seve yapıyoruz. Bir yeri ağrıdı mı, acıktı mı, susadı mı anlamıyorsun. Doktorun verdiği bir talimat var ona uyduk. Bu kadar su vereceksin, bu kadar mama vereceksin. Doyuyor mu onu da bilmiyoruz. Kendinde olsa da bize 'acıktım yemek verin, su verin, başım ağrıdı.' diyebilse. Öyle bir şeyi yok. Bize kalan bir şey. Hizmet edersen et, Allah'tan korkmazsan yanına gitme. Allah kimsenin başına vermesin. Anneme bakmak zor gelmiyor seve seve bakıyoruz. Zor gelen, derdini anlayamamak. Keşke derdini anlasak da ona göre hizmetini edebilsek."

"Ana babanın değerinin lafla tarifi olamaz"

Ana babanın değerinin lafla tarifi olamayacağına dikkati çeken Durmuş, "Hiçbir zaman 'böyle olacağına ölseydi' demedik. Bir nefesi bize yeter. Yeter ki yaşasın da varsın o yatakta yatsın." diye konuştu.

Durmuş, anne sevgisine değer biçilemeyeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"O bize baktı, şimdi biz ona bakıyoruz. Ana söz konusu olunca hizmet etmek zor gelmiyor insana. Başkasına muhtaç durumda. Normal hasta değil ki yemeğini yese dersin ki 'bugün gitmeyeyim yarın giderim.' Bu öyle değil ki yeni doğan bebekten daha hassas. Bebek acıktı mı ağlar ama bu durum öyle değil. Senin eline, vicdanına kalan bir şey."

Annesi için hasta bakım yardımından yararlandıklarını anımsatan Durmuş, "Mama, bez gibi masrafları bu yardım sayesinde kimseye muhtaç olmadan karşılayabiliyoruz. Allah devletimizden razı olsun." dedi.

Öksüz'ün kız kardeşi Ayşe Erdem (65) ise İstanbul'da yaşadığını, memleketine geldiği dönemlerde ablasının bakımına yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.

Annesinin vefatının ardından ablasını anne yerine koyduğunu anlatan Erdem, ablasının hayatını yatağa bağımlı sürdürmesinin acısını yaşadığını dile getirdi.

Her şeye rağmen hastalığın Allah'tan geldiğinin bilincinde olduklarını vurgulayan Erdem, yeğenlerinin hayırlı evlatlar olduğunu ve annelerine hizmet ettiğini sözlerine ekledi.