Bitkileri Boya, Cımbızı Fırça Olarak Kullanıyor
Yaprak sanatı ustası Ömür Köroğlu, doğadan topladığı bitki yapraklarını birer sanat eserine dönüştürüyor.
Yapraklara hayat veren Köroğlu, boya olarak bitki, fırça olarak cımbız kullanıyor. 38 yaşındaki yaprak sanatı ustası Ömür Köroğlu, 20 yıldır doğadan topladığı bitkilerden sanat eserleri yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığı başvuruyla yaprak sanatını ‘Güzel Sanat Eseri’ olarak literatüre geçiren Köroğlu, 2012 IKA World Culinary Olympics 'Dünya Aşçılar Olimpiyatı' yarışmasında iki eseriyle Türkiye’ye bronz madalya kazandırdı. Yaprak sanatını icra edebilmek için sanat, kimya, ziraat ve botanik hakkında araştırma yapan Köroğlu, yaprakların çürümemesi için de kendi karışımı olan özel bir ilaç kullanıyor. Yaprakları mumyalayan sanatçı, bitkileri boya, cımbızı ise fırça olarak kullanıyor. Köroğlu, tablolarında lahanadan pırasaya; mısır kabuğundan çiçeklere kadar her türlü bitkiyi kullanıyor.
YAPRAK SANATININ İSİM ANNESİ OLDU
Doğaya olan sevgi ve bağlılığı nedeniyle yaprak sanatı icra etmeye başladığını belirten Köroğlu, “Bitkilerin güzelliğini gördükten sonra onları ölümsüzleştirmek adına bu sanatı icra ediyorum. Bu sanat tarihte icra edilmiş mi diye araştırdık. Bazı kaynak kitaplara rastladım. Nurhan Atasoy’un Has Bahçe adlı eserinde 2. Abdülhamid’e başa geçme törenlerinde hediye edilmiş yaprak sanatı çalışmalarını gördüm. Fakat bu çalışmaların literatürde olmaması nedeniyle ‘Güzel Sanat Eseri’ olarak literatüre geçirmek için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuru yaptım. Böylece yaprak sanatının isim annesi oldum” dedi.
“İLAÇLANMAYINCA BÖCEKLENEBİLİYOR”
Yaprak sanatı için yeri geldiğinde kimyager, yeri geldiğinde botanikçi, yeri geldiğinde ziraatçı kişilerle görüştüğünü dile getiren Köroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sanatta ilaçlama çok önemli. Bitkiler ilaçlanmadığı zaman böceklenebiliyor. Deneye deneye kimyasalları karıştırarak formül elde ettik. Bu ilaçlama işlemi bir tür mumyalama işlemidir. Üç günde bitirdiğim tablom da var bir ayda bitirdiğim tablom da var.”
CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN
İZMİR