Bisikleti olursa çadırda sürecek (2)
İdlib'in Sarmada ilçesine sığınan sivillerin çamur içine kurdukları derme çatma çadırlar Çadırlarda kalan aileler ve çocuklar Sağ kolu felçli olan Ebu Abdullah ve ailesinin kaldığı çadır Ebu Abdullah ve çocuklarının çadırın içerisinde metal bir leğende yaktıkları ile ısınmaya çalışması Ebu...
İdlib'in Sarmada ilçesine sığınan sivillerin çamur içine kurdukları derme çatma çadırlar
Çadırlarda kalan aileler ve çocuklar
Sağ kolu felçli olan Ebu Abdullah ve ailesinin kaldığı çadır
Ebu Abdullah ve çocuklarının çadırın içerisinde metal bir leğende yaktıkları ile ısınmaya çalışması
Ebu Abdullah ile röportaj Beşşar Esed rejiminin elinde 6 yıl tutuklu bulunduktan sonra serbest kalan eşini geçen sene hava saldırısında kaybeden 2 çocuk annesi İdlibli Um Subuh, geceleri çocuklarını ısıtamadığından şikayet ederken, 5 yaşındaki oğlu ise bisikleti olursa, çamura saplanmaması için çadırda sürmenin hayalini kuruyor.
Rusya ve Esed rejimi ile İran destekli teröristlerin saldırıları yüzünden Türkiye sınır hattına göç eden yüz binlerce sivilin trajedisi sürüyor.
Ölümden kaçan aileler, bu kez de kış aylarının çetin geçtiği bölgede soğuk hava, yağmur ve çamurla mücadele ediyor.
İdlib'in Sarmada ilçesine sığınan siviller, kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma çadırlarda yaşama tutunuyor.
Aileler, çocuklarına sıcak bir ortam temin edebilmek için çöplükten topladıkları karton, plastik ve terlik gibi eşyaları yakıyor.
"Sıcak bir yerde uyumak, bizim için sadece bir hayalden ibaret"
Daha önceden rejim ve destekçilerinin Hama'daki saldırılarından kaçarak Maarratünnuman ilçesine sığınan ve sonrasında da sınır hattına kaçan Ebu Abdullah ve ailesi de zor günler geçiriyor.
Sağ kolu felçli olan Ebu Abdullah, şöyle devam etti:
"Ailemi soğuktan korumak için metal leğen içerisinde karton, terlik ve naylon yakıyorum. Çadır, duman altı oluyor. Dumanların tahliyesi için kapı, hep açık. Dumandan etkilenen çocuklar, sabahları siyah balgamlı öksürükle uyanıyor. Ekmek satan gelirse, çamurlu yollardan hızlıca yürüyemediğimiz için yetişemiyoruz. Suya hasretiz. Yani yattığımızda içimizde bir gam, kalktığımızda içimizde ayrı bir gam var."
Ebu Abdullah, "Çadırlarda bir sünger üzerine 2 veya 3 çocuk uyuyor. Geceleri üşüyorlar. Battaniyelerle örtmemi istiyorlar. Birinin üzerini örtsem, diğeri açıkta kalıyor. Sıcak bir yerde uyumak, bizim için sadece hayalden ibaret." ifadelerini kullandı.