Sağlık Bakanlığı'nın iftar ve sahur menüsüne tepki: Yurttaşlar açlık sınırında
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük, Sağlık Bakanlığı'nın iftar ve sahur menüsüne tepki göstererek yurttaşların açlık sınırında yaşamak zorunda bırakıldığını belirtti. Kütük, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan yurttaşlar adına sofra kurmasını istedi. Ayrıca, gıda fiyatlarının artmasıyla birlikte emeklilerin, asgari ücretlilerin ve dar gelirlilerin düzenli beslenemediğine dikkat çekti.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük, Sağlık Bakanlığı'nın iftar ve sahur menüsüne tepki göstererek "Yurttaşlar açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılmıştır. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Şubat ayında 18 bin 973 liraya kadar çıkmıştır. Aynı ailenin yoksulluk sınırı da 52 bin 375 liraya yükselmiştir. Sağlık Bakanlığı, Ramazan ayı için en uygun fiyattan bir menü sundu. Dört kişilik bir aile 31 bin lira harcamak zorundadır. Bu koşullarda yurttaşlar bu sofrayı kuramıyor, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan onlar adına sofra kurmasını istiyoruz." dedi.
"EMEKLİ 9.5 GÜN BU MENÜYLE ORUÇ TUTABİLİR"
Birleşik Kamu-İş Genel Mali Sekreteri Kütük, emeklilerin, asgari ücretlilerin, memurun ve dar gelirlinin sofrasının neredeyse kuru soğanla kurulduğuna dikkat çekerek Sağlık Bakanlığı'nın gıda tavsiyeleri, iftar, sahur ve ara öğün maliyetini 257,75 TL'yi bulduğunu belirtti. Kütük, 4 kişilik ailenin bir günlük oruç maliyeti ise tam 1031 TL yükseldiğini asgari ücretli bir aile bu tavsiye ile ancak 16 gün, emekli ailesi de 9.5 gün oruç tutabildiğinin altını çizdi.
Sağlık Bakanlığı'nın listesine göre oruç tutan dört kişilik bir ailenin aylık masrafının da 30 bin 930 lira olduğunu bilgisini veren Kütük, şu noktalara değindi:
"Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın imzasıyla sunulan öneride sahur, ara öğün ve iftar menülerine yer verilmiştir.
Sahur da süt, yoğurt, peynir (75 gram 17.5 lira), yumurta (1 adet 2.25 lira), tam tahıllı ekmekler (2 dilim 2 lira), çiğ sebze-meyve gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba (1 kase 10 lira), zeytinyağlı yemekler (Porsiyon 15 lira), yoğurt (180 gram 17 lira) ve salatadan (kase 15 lira) oluşan bir öğün tercih edilebilir..
İftar da orucun zeytin ya da hurma ve su ile açılmasından sonra yemeğe çorba ve salata ile başlanabilir. Devamında etli sebze yemeği veya yağsız et yemeği ve zeytinyağlı sebze yemeği, salata veya söğüş, 1-2 dilim ekmek veya küçük bir porsiyon pilav veya makarna tüketilebilir. Ara Öğün de ise iftar ve sahur arasında ise meyve, kuru meyve, kabuklu yemiş, süt ve yoğurt ile meyve ve sütlü tatlılar tercih edilebilir." Kütük, her ay düzenli yaptığımız Halkın Enflasyonu araştırmasına göre yurttaşlarımızın için yaşamın çekilmez olduğuna işaret ederek gıda fiyatları Şubat'ta yüzde 9 arttığını yıllık enflasyonun da yeniden üç haneli oranlara çıkarak yüzde 103,8 olduğunu bildirdi.
"İKİYÜZLÜ VE AÇGÖZLÜLÜK NEDENİYLE İNSANLAR BİR ÖĞÜN YEMEK YİYEMİZ DURUMDA"
Sahur, ara öğün ve iftar menüsüne baktığımız zaman 22 yıllık süreçte ekonominin her geçen gün daha kötüye gittiğini hatırlatan Kütük, şu değerlendirmeyi yaptı; "Siyasal tablo ve bu ekonomik sistem nedeniyle insanlarımız düzenli beslenemiyor. Gıda enflasyonu ve özelleştirme en büyük sorunlardan. İkiyüzlü ve açgözlülük nedeniyle insanlar bir öğün yemek yiyemez durumdadır. Enflasyonun ücret artışlarını mum gibi erittiği, başta ücretli emekçiler olmak üzere, toplumun büyük bölümünün artan hayat pahalılığı nedeniyle satın alma gücü büyük ölçüde yitirilmiştir. Hayat pahalılığına ve zamlara karşı yurttaşlar 'Bıçağın kemiğe dayandığı' noktadır. Ne yazık ki ülkemizde emekliler günah keçisi ilan edilmiştir. Emeklinin iftar sonrasındaki öğünleri her geçen gün azalmaktadır. 10 bin lira maaş alan emeklilerimiz marketten poşetlerini doldurmadan çıkmaktadır. Ucuz et almak için sabahın erken saatlerinde sıraya girmektedir."
OCAK-ŞUBAT GIDA FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR
Gıda fiyatlarında bu yılın ilk iki aylık döneminde ise yüzde 15,7 oranında artış kaydettiğini altını çizen Kütük, ifadelerine şunları ekledi. "Ocak-Şubat döneminde, ekmek, pirinç, un bulgur, makarna fiyatları yüzde 10,4, et/balık fiyatları yüzde 16,6, süt, süt ürünleri yüzde 10,2, yağ fiyatları yüzde 10,1, meyve fiyatları yüzde 20,6, sebze fiyatları yüzde 33,6, bakliyat fiyatları yüzde 15,2, diğer ürünlerin fiyatları yüzde 7,3 arttı." Kütük, dünya genelinde gerileyen gıda fiyatlarının Türkiye'de ise 45 aydır ara vermeden arttığı eleştirisinde bulunarak sözlerini şöyle tamamladı. "Bu yıl Şubat'ta geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 63,3, et-balık fiyatlarında 110,2, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 57 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 95,4 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 133, sebze fiyatları ise yüzde 229 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 75,3, diğer gıda fiyatları ise yüzde 83,2 oranında zamlandı. Şubat 2024 sonu itibariyle son 12 aylık ortalama gıda fiyatları ise bir önceki 12 aylık ortalama fiyatlara göre ise yüzde 99,8 oranında arttı."