Birkonfed'den Türk Lirası Çağrısına Destek

BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Ünsal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk lirası kullanımı çağrısını sonuna kadar desteklediklerini bildirdi.

Osman Ünsal, yaptığı yazılı açıklamada, küresel güçlerin döviz kuru üzerinden piyasalarda tedirginlik oluşturmasına izin vermeyeceklerini ifade etti.

"15 Temmuz hain darbe girişimi ve terör saldırılarıyla hedefine ulaşamayan küresel şer odakları ve onların içerideki işbirlikçileri istikrarlı ekonomimizi yıpratmayı hedef alıyor." diyen Ünsal, döviz kuru üstünden yapılan saldırılarla piyasaları tedirgin etmek ve yatırımcıları korkutmak istenildiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk lirası kullanımı çağrısına vatandaşlar ve iş dünyasından giderek artan büyük bir destek geldiğine değinen Ünsal, bu çağrıdan sonra kurdaki gerilemeye dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk lirası kullanımı çağrısını sonuna kadar desteklediklerini belirten Ünsal, "Türkiye ekonomisi artık çok büyük ve çok güçlü. Sağlam

temeller üzerine kurulan ekonomimizi kur üstünden yapılan bu tarz saldırılar etkilemez. Şu an ki dalgalanma sadece kısa vadeli, orta ve

uzun vadede kur seviyesi yine eski rakamlara gerileyecektir." diye konuştu.

"Saldırılar büyüyen ve güçlenen yeni Türkiye'yi hedef alıyor"

Kayseri'deki hain saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyen Ünsal, "Bu hain ve alçak saldırıyı yapan küresel şer odaklarının uşağı olan terör örgütleri hiç bir zaman istediklerine ulaşamayacak ve yüce milletimizi hiçbir zaman korkutamayacak." ifadelerini kullandı.

Ünsal, bu saldırıların büyüyen ve güçlenen yeni Türkiye'yi hedef aldığını söyledi.

Türkiye'nin aynı anda PKK, PYD, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle kapsamlı bir mücadele yürüttüğünü anlatan Ünsal, dünyada hiçbir devletin aynı anda bu kadar terör örgütüyle baş edebilecek ve mücadele edebilecek kudrete sahip olmadığını kaydetti.

BİRKONFED Genel Başkanı Ünsal, vatandaşlara sağduyu ve birlik çağrısı yaptı.

"Halep'te insanlık dramı yaşanıyor"

Halep'teki son gelişmeleri de değerlendiren Ünsal, Halep'te yaşanan insanlık dramının sadece Müslüman dünyasını değil bütün dünya kamuoyunu ilgilendirdiğini ifade etti.

Esed rejimi ve destekçilerinin Halep'te yaptığı zulümlere tepki gösteren Ünsal, Halep'te masumların katledildiğini söyledi.

Osman Ünsal, "Zulmün ve zulmedenlerin her zaman karşısında olacağız. Masumlar, kadınlar ve çocuklar katledilirken susanlar da en az katledenler kadar suçludur." ifadelerini kullandı.

Bugün Halep'te yaşananların 1995'te Srebrenitsa katliamı ve insanlık dramının bir tekrarı olduğunu belirten Ünsal, dünya kamuoyunun ve özellikle Batı dünyasının Halep'teki dram karşısında yeterince duyarlı olmadığını vurguladı.

Fırat Kalkanı Operasyonuna da değinen Ünsal, Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit eden DEAŞ, PYD, PKK, YPG gibi terör örgütlerinin Suriye'nin kuzeyinden temizlendiğini belirtti.

Ünsal, "Bölgenin hakim gücü ve söz sahibi ülkesi Türkiye'dir ve bölgede Türkiye'nin razı gelmediği gruplar ve oluşumlar hiçbir faaliyette bulunamazlar. Fırat Kalkanı Operasyonu ile de Türkiye masaya yumruğunu vurmuş bu coğrafyada asıl kimin söz sahibi olduğunu göstermiştir." görüşlerini aktardı.

"Avrupalı siyasiler Türk ve İslam karşıtlığını körüklüyor"

Avrupa başta olmak üzere dünyada İslamofobinin giderek arttığını aktaran Ünsal, Avrupa'da yükselen aşırı milliyetçiliğin ve ırkçılığın burada yaşayan Türkleri ve Müslümanları tehdit ettiğini söyledi.

Ünsal, özellikle seçim kampanyalarında Türk ve İslam düşmanlığı üzerinden popülist söylemlerle oy toplamayı hedefleyen siyasilerin Türk ve İslam karşıtlığını körüklediğini dile getirdi.

İslam ve Müslüman karşıtlığının önüne geçilmesi, ırkçı ve nefret söylemlerinden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Ünsal, bu söylemlerin hiçbir kimseye bir yarar getirmeyeceğine, aksine medeniyetler arasında uçsuz bir kopukluk ve düşmanlık açabileceğine dikkati çekti.

Osman Ünsal, bu karşıtlıkların ve nefret söyleminin sadece sosyal ve siyasal hayata değil birçok alana zarar verdiğini, özellikle de iş dünyası ve ticaret hayatını da olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.