BİRİNCİ SINIF TARIM ARAZİSİNE PLASTİK OSB KURULMASINA MAHKEME İZİN VERMEDİ
TEKİRDAĞ'ın Ergene ilçesinde 1'inci sınıf tarım arazisine kurulması planlanan Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin (PAKOP) iptali için açılan davada Tekirdağ 1'inci İdare Mahkemesi, OSB'ye izin vermedi.
TEKİRDAĞ'ın Ergene ilçesinde 1'inci sınıf tarım arazisine kurulması planlanan Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin (PAKOP) iptali için açılan davada Tekirdağ 1'inci İdare Mahkemesi, Osb'ye izin vermedi. Kararda, 1'inci sınıf mutlak tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından, söz konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır denildi.
Tekirdağ'ın Ergene ilçesi Marmaracık mevkisinde bin 823 dönüm 1'inci sınıf tarım arazisine PAKOP kurulması için yapılan başvuruya Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, 'taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görüldüğü' yönünde karar verdi. Kararın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verdi. Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası'nın, Tekirdağ 1'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı davada ÇED olumlu sonucuna, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
'ALANDA TOPRAK SINIFLAMASINDA SINIRLANDIRICI FAKTÖR YOKTUR'
Bu kararın ardından Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası ve Ergene Çevre Gönüllüleri, Tarım Reforma Genel Müdürlüğü'nün PAKOP'un kurulması planlanan alanın tarım dışı amaçla kullanılması uygun kararının iptali için Tekirdağ 1'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı davada, mahkeme bu kararı iptal etti. Mahkeme, oluşturulan bilirkişi heyetinin PAKOP kurulacağı alanda inceleme yaptığını ve toprak numuneleri alıp incelendiğini ve yeterli toprak sınıfında olduğunun ülke ve Trakya'da ortalama değerde olduğunun belirlendiği vurgulandı. Bilirkişi heyetinin raporunda, Toprakların kabiliyet sınıflamasında sınıf değişikliğine neden olabilecek kriterler; bünye, eğim, taşlılık, yaşlık, sığlık gibi kriterlerdir. Dava konusu alan düz ve düze yakın eğimdedir. Bünye tın ve kil tektürdedir. Örnek alımı sırasında 90 santimetre derinliğe kadar inilmiştir, derin topraklardır, bu yüzden sığlık problemi yoktur. Keşif günü yapılan incelemelere göre arazide taşlılık ve yaşlık (ıslaklık -drenaj sorunu) görülmemiştir. Dava konusu alanda toprak sınıflamasında, sınırlandırıcı faktör yoktur. Bütün bu faktörler arazinin işlemeli tarıma uygun olduğudur. Bu değerlendirmeler dava konusu alanın 1'inci sınıf mutlak tarım arazisi olduğunu göstermektedir denildi.
'14 OSB VAR, ZARURİ YER KAPSAMINDA DEĞİL'
Bilirkişi raporunda, PAKOP'un kurulmasının alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında olup olmadığı konusunda, Tekirdağ'da 14 Organize Sanayi Bölgesi bulunduğu, bunlardan 2'sinin PAKOP'un kurulacağı Ergene ilçesi sınırları içinde bulunduğu kaydedildi. Parseller üzerinde bilirkişinin yaptığı hesaba yer verilen raporda; Ergene 1, 112 parsele sahip ve 87 tanesi tahsis edilmiş. Ergene 2 ise 256 toplam parsele sahipken 144 tanesi tahsis edilmiş durumdadır. Bu verilere göre, sadece tahsis edilmiş parseller üzerinden bir hesaplama yapılacak olursa Ergene 1 OSB yüzde 88, Ergene 2 ise yüzde 56 doluluk oranına sahiptir. Ayrıca bölgeye çok yakın konumda bulunan Kapaklı OSB yüzde 61, Velimeşe OSB yüzde 49, Çorlu-1 OSB yüzde 45 ve Muratlı OSB yüzde 47 doluluk oranına sahiptir. Oranlardan da görüleceği üzere yakın civarda yaklaşık yarı yarıya boş 5 tane OSB bulunmaktadır. Bu OSB'lerin söz konusu amaçla kullanılabileceği görüşündeyiz. Ayrıca söz konusu taşınmazın bulunduğu alan 1'inci sınıf mutlak tarım alanıdır. Toprakların amacı dışında kullanılmaması, 1'inci sınıf alanların tarımsal amaçlarla kullanılmaması tarım topraklarının korunması açısından önemlidir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazlar, PAKOP kurulması için alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında değildir ifadelerine yer verildi.
ERGENE HAVZASI'NIN KİRLİLİĞİ ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Sanayi faaliyetlerinin tarım arazilerine 2 şekilde olumsuz etki edebileceğinin altı çizilen raporda, 1'incisi, çevre kirliliğine neden olması, 2'ncisi ise tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı nedeni ile elden çıkmasıdır. Sanayi kuruluşları çevre kirliliğini önlemek amacı ile gerekli tedbirleri alsalar da bu tür tesislerin çevre (toprak, su ve hava) kirliliğine neden oldukları açıktır. Burada ana faktör maliyetlerdir. İşletmelerin maliyetleri azaltmak amacı ile tedbirleri uygulamada özensiz davranmaları kirliliğin ana nedenlerindendir. Bölgemizde özellikle Ergene Havzası'nda, Muratlı Deresi, Çorlu Deresi gibi akarsularda görülen kirlilik buna örnektir. Bu bölgelerdeki bütün sanayi kuruluşları gerekli tedbirleri aldıkları halde yine de kirlilik bu alanlarda önlenememektedir. Sanayi, bazı önemli hava kirleticilerinin ve sera gazlarının yanı sıra kirleticilerin suya ve toprağa salınımı, atık üretimi ve enerji tüketimi dahil olmak üzere diğer önemli çevresel etkilerin toplam emisyonlarının da yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Ülkemizde ilave tarım alanlarına her zaman ihtiyaç vardır. Artan nüfus nedeni ile tüketimin artması tarımsal üretiminde aynı paralelde artmasını gerektirmektedir. Bunun 2 yolu vardır. 1'incisi birim alandan alınacak ürün miktarını arttırmak, 2'ncisi tarım alanlarını genişletmektir. Birim alandan elde edilecek ürün miktarını arttırmak mümkün olsa da bu amacı karşılamak için günümüzde tek başına yeterli olmamaktadır denildi.
'TARIM ALANLARI YÜZDE 7 AZALDI'
Tarım alanlarının miktarının amaç dışı kullanımının çeşitli nedenlerle yıldan yıla azaldığı belirtilen raporda, Türkiye de son 20 yılda toplam tarım alanları yaklaşık olarak 41 milyon hektardan 38 milyon hektara azalış (yaklaşık yüzde 7 oranında) göstermiştir. İşlenebilir tarım alanları da yaklaşık 24 milyon hektardan 20 milyon hektara kadar azalmıştır. Dava konusu alan düz-düze yakın eğimde (yüzde 0-2), su erozyonu riski olmayan, yüzeyde yer yer kumlu-tınlı ve killi-tınlı toprak bünyesine sahip, taşsız, tarımsal faaliyetler açısından işlemeli tarıma bir engeli olmayan birinci sınıf mutlak tarım arazisidir. Dava konusu taşınmazlara yapılması düşünülen OSB, tarım alanının elden çıkmasına neden olacağı gibi, civarda başka OSB veya sanayi kuruluşlarının yapımına örnek teşkil edecektir. Oysa ki dava konusu arazilerin çevresinde de tarım alanları yaygın olarak bulunmaktadır. Zamanla bu tarım alanları da elden çıkacaktır denildi.
MAHKEME TARIM DIŞI KULLANILMASI UYGUN DEĞİL
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilik ve nitelikte olduğuna karar verdi. Kararda, Dava konusu alanın 1'inci sınıf mutlak tarım arazisi olduğu, Bakanlar Kurulu kararı ile Tekirdağ Saray Ovası koruma alanı içinde bulunduğu, Tekirdağ il sınırları içinde 14 OSB bulunduğu ve bunlardan dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgeye yakın civarda bulunan 5 OSB'nin doluluk oranlarına bakıldığında yaklaşık olarak yarı yarıya boş olduğu tespiti dikkate alındığında, dava konusu alanın Plastik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması için alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla 1'inci sınıf mutlak tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından, söz konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır ifadelerine yer verildi.
'MAHKEME KARARI BİZİ MUTLU ETTİ'
Ergene Çevre Gönüllüleri Derneği üyesi Ercüment Tuncay, mahkemenin hukuka uygun bir karar verdiğini belirterek, karardan mutlu olduklarını söyledi. Bölgede çevreciler, köylüler ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda büyük çaba gösterdiğini belirten Tuncay, Bölgemizdeki OSB'lerde yüzde 42'lik bir doluluk oranı varken tekrar farklı bir OSB'in olması anlamsız kalıyor. Bizler istihdama karşı değiliz. Ama sanayi bölgelerinin gerçekten doluluk oranına göre hareket edilmesine ve konumlarının daha çorak arazilerde, verimsiz arazilerde konuşlanmasından yanayız. Bizler toprağımızı seviyoruz, havamızı seviyoruz, suyumuzu seviyoruz. Bizler bölgemizde yaşayan insanlar olarak verimli tarım arazilerimize sonuna kadar sahip çıkmayı planlıyoruz dedi.
Ergene'de çiftçilik yapan Anıl Bilgen, mahkeme kararının çiftçileri de sevindirdiğini ifade ederek, Bu bölgede oldukça verimli tarım arazileri var. Mahkemenin verdiği karar bence çok yerinde oldu, kendilerine teşekkür ediyoruz. Bölge çiftçileri olarak karşıydık buna. Umarım bu şekilde verimli topraklar sanayiye açılmaz ve tarımımız daha fazla zarar görmez diye konuştu. (DHA)