Bir Kalp Cerrahından Liderlik ve Kriz Yönetimi Dersleri
PY dergisi son sayısında Prof. Dr. Murat Mert'e iş dünyasının kavramlarını ve "hayat kurtaran liderliğin" tanımını sordu.
Ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgi üzerinde yürüyen kalp cerrahları "üstün liderlik özellikleri ve kriz yönetimindeki başarıları" ile hastalarını hayata tutunduruyor. PERYÖN Popüler Yönetim (PY) dergisi son sayısında İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Mert'e iş dünyasının kavramlarını ve "hayat kurtaran liderliğin" tanımını sordu.
"Her 100 by-pass hastasından 3-5'inin başına ciddi bir iş gelir"
Bir by-pass ameliyatında hasta kaybetme oranı ne kadardır?
İşimizde, operasyonu ne kadar iyi yaparsanız yapın sonucunda mutlaka hasta kaybedilme riski var. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada her 100 by-pass ameliyatı yapılan hastadan, 95'i veya 97'si evine sapasağlam gider ama üçünün veya beşinin başına ciddi bir iş gelir. Ciddi iş hasta kaybı demektir. Amaç, bütün dünyada yayınlanan bu komplikasyon oranları dahilinde kalmak, üstüne çıkmamak. Bir de tabii işin hasta yönü var. Hastaya bu riski söylediğinizde genellikle "Yüzde 3-5 beni mi bulacak?" der.
"Ameliyat öncesinde, sırasında ve sonrasında kriz yönetiyoruz"
Kriz yönetimi ne zaman başlar?
Kriz yönetimi operasyon öncesinde başlar. Kalp cerrahisi söz konusu olduğunda hasta kaybı her zaman aklımızın bir köşesindedir. Bununla yaşıyoruz. Ameliyat öncesinde, ameliyat sırasında ve sonrasında kriz yönetiyoruz. İşimiz ciddi bir ekip işi, tek başına yapılan bir şey değil. Biz ameliyathanede en az 6 kişilik ekiple çalışıyoruz. Ben dünyanın en iyi kalp cerrahı olsam da tek başıma hiçbir şey yapamam.
Ekiptekilerin görevleri nedir?
"Senior" cerrah dediğimiz esas cerrahtır, yanında "junior" cerrah vekardiyovasküler anestezist bulunur. Her anestezist, kalp cerrahisi için anestezi veremez.Bu kişiler özel olarak yetişirler. Diğer branşlardaki gibi hastayı uyutup ondan sonra da iş bitince hastayı uyandıran kişi değillerdir. Ciddi olarak vücudun parametrelerini takip etmedi mi, işi nasıl yaparsanız yapın, o kalbi çalıştıramazsınız. Ekibin bir diğer parçası "perfüzyonist"dediğimiz kişidir. Biz kalbi ve akciğeri durdurduğumuzda bu organların işlevini bizim arkamızda bulunan bir makine yapar. Kanı oraya göndeririz, orada oksijenlenir, gelir, oradan vücuda veririz. Bütün makinanın yönetimi, sırtımızın dönük olduğu perfüzyonisttedir. Siz işinizi ne kadar mükemmel yaparsanız yapın, arkanızdaki insan yanlış bir düğmeyi çevirip , yanlış bir şey yaparsa, hiçbir işe yaramaz.Kardiyovasküler ameliyat hemşiresi de ekibin parçasıdır. Bu hemşireler de özel yetişmiş hemşirelerdir.
"İyi kalp cerrahı ile kötü kalp cerrahını ayıran şey iş normalden çıkınca o işi nasıl yönettiğidir"
Bir cerrah nasıl yetişir?
İyi bir yerde yetişmiş olmak lazım. Kalp cerrahisinde herkes rutin bir by-pass, bir kapak ameliyatını yapar. Ama iyi kalp cerrahı ile kötü kalp cerrahını ayıran şey iş normalden çıkınca o işi nasıl yönettiğidir. Benim avantajım, bu işe İstanbul'da başlayan ilk klinikte 1990'da asistan olarak işe girmem. Burada uzman, doçent, profesör ve ana bilim dalı başkanı oldum. Çok kariyerli kişilerle çalıştım. Başımıza gelebilecek birçok şeyi başka birinin sorumluluğunda gördüm. Bunlardan çok önemli dersler çıkardım. Bir kriz oluşunca eli ayağına dolaşan şefler de gördüm.
"Sizi lider yapan; krizleri çözebilme yetiniz ve ekibinize verdiğiniz güvendir"
İşinizdeki krizleri iyi yönetebilmek için gereken liderlik özellikleri nedir?
Krizleri yönetebilmek için her şeyin başında ekibinizin çok iyi seçilmiş olması lazım. Ekibin saygısını size kazandıran; olay rayından çıkıp, herkes panik olduğunda, tüm ekibisakinleştirip bunu çözebileceğinize inandırmaktır.Ekiple çalışırken bir krizle karşılaşırsanız onlar panik halde iken sakin sakin işi çözmelisiniz. Üçüncü kere bu iş başınıza geldiğinde artık ekip de panik olmaz. Sorunun bir şekilde çözüleceğini bilir. Çözemediğimiz zamanlar da oluyor tabii ama en azından çözülmesi için gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Ekipte sizi lider yapan, saygınlık kazandıran şey, iş sırasında; rutin dışı işleri, krizleri çözebilme yetiniz, ekibinize verdiğiniz güvendir.
"Cerrah yetkin hale geldiği zaman hasta teslim edilir"
Ekibi nasıl yetiştiriyorsunuz?
Genç arkadaşlar alt evrelerden yetişiyorlar. Ben bir arkadaşla ameliyatta iken,gözlemci pozisyonunda bulunanlar var. Ardından küçük küçük işlerle başlatıyoruz. Hiçbir zaman, "Sen al bu hastayı ameliyat et ve bu hastadan bir şeyler öğren" demiyoruz. Hasta bakımından hiçbir şey değişmez. Cerrahyetkin hale geldiği zaman hasta teslim edilir.
Kamuda mı, özel sektörde mi hataların yaptırımı daha ağırdır?
Kamunun yaptırımları daha ağırdır. Çünkü, burada kariyerine başlayan kişinin bütün kariyeri sizin iki dudağınızın arasından çıkacak sözebağlıdır. Uzman olması, uzmanlığa girmeye hak kazanması, uzmanlık sınavını geçmesiyeterli olmayacaktır. Sadece sınavı geçmek değil, 5-6 senelik ihtisas süresince performans göstermek gerekir. Halbuki özel sektörde, yapılan hatanın karşılığı size teşekkür edilmesi ve sizinle çalışmıyoruz denmesidir.
Bir günde en fazla kaç ameliyat oluyor?
İki veya üç ameliyata giriyoruz.
Bugüne kadar sizin liderliğinizde kaç operasyon yapıldı?
2000 civarı diyebiliriz.
"Lideri seviyorsanız canla başla, sevmiyorsanız devlet memuru gibi çalışırsınız"
Kendi liderliğinizdeki ameliyatlarla, başkasının liderliğinde girdiğiniz ameliyatlar arasında nasıl bir fark var?
Bir liderin varlığında ameliyata girmekle, liderliğin sizde olduğunuzu zannettiğiniz bir ameliyata girmek çok farklı. Meslek hayatının başlangıçlarında lider olduğunuzu sanıyorsunuz ama aslında liderlik vasıflarını daha sonra cebinize koyuyorsunuz. Birinin liderliğinde ameliyata girerken, ciddi bir sorumluluğunuz yok, çünkü fatura lidere çıkacak. Lideri seviyorsanız ona yardımcı olmak için canla başla çalışırsınız. Lideri sevmiyorsanız, onunla bireysel ve takım olarak sorunlarınız varsa tipik bir devlet memuru gibi işinizi yaparsınız. Gün geliyor, kendi liderliğinizde ameliyatlar yapmaya başlıyorsunuz. Kağıt üstünde lidersiniz ama masanın öbür tarafından bu tarafına geçince hayatın hiç de karşıdan göründüğü gibi kolay olmadığını anlıyorsunuz.
Her cerrah liderliği üzerinde taşıyabiliyor mu?
Sırf bu yükü, bu sorumluluğu kaldıramadıkları için işi bırakan arkadaşlar vardır. Aslında çok yetenekli ve ileride iyi cerrah olabilecek arkadaşlardır bunlar. Ama masanın o tarafından bu tarafına geçince "Ben bu stresle yaşayamam" deyip işi bırakanlar oluyor.
"Ameliyatta kriz anında normal hayattakinden daha sakin olmalısınız"
Cerrah kendi krizini, ameliyat sırasında kendini nasıl yönetir?
Çıraklık döneminizi ne kadar az hasarla atlatırsanız, ilerisi için önünüz o kadar açılır. En önemlisi ameliyat sırasında paniğe kapılmamak, işin bir şekilde çözüleceğine kendini inandırmaktır. Elbette ben de panik olurdum ama panik olduğunuzu dışarıya hissettirmemelisiniz. Normal hayattakinden daha sakin olmalısınız. Panikle hiçbir iş çözemezsiniz. Sorunu çözebilmek içinse mutlaka birikiminiz olmalı. Mutlaka iyi yetişmiş, benzeri krizlerle daha önce karşılaşmış biri olmalısınız.
Bir pilot mu daha büyük risk alıyor bir cerrah mı?
Bir pilot bizden daha fazla kişinin sorumluluğunu taşıyor ama sağlıklı kişinin sorumluluğunu taşıyor. Biz hasta kişilerin sorumluluğunu taşıyoruz.
"Bizim hayata bakışımız 'O hasta ölecek mi kalacak mı?' sorusu üzerinedir"
Peki, ameliyat bir risk alma işi midir?
Hayır, bizim işte risk alınmaz, riskli iş yapılmaz. İş düzgün yapılmalı. Risk demek; normal yoldan çıkan, sonucunun bilinmediği işlere girmek demek. Abuk sabuk bir tekniği hastada denemek demek. Normal hayatta da çok risk alan biri değilim. Zaman zaman yakınımdaki insanlar, örneğin boğaz ağrısı çektiklerini söylerler. Cevap bile vermem. Bizim bütün hayatımız, ölümle hayat arasında. Açıkçası sonucu ölüm olmayacak hastalıklar bazen bize pek de önemli gelmeyebiliyor.
Peki iş dünyasındaki liderler sizin yaptığınız işten neler öğrenebilirler?
Kalp cerrahisi kliniği birçok iş insanının, yöneticinin el atması ve incelemesi gereken bir klinik. Alınacak çok dersler var. Birçok CEO, yönetici arkadaşım var. Bazen yaklaşım biçimlerini anlayamıyorum. Örneğin kriz yönetimi, bir kişiye bağırıp çağırıp, sonuç beklemek olmamalı. Sinirlendiğiniz zaman karşınızdakinden alacağınız verimi en aza indirirsiniz. Ekip çalışması ve işbirliği, kriz ve stres yönetiminin en önemli olduğu noktalarıdır.
"Ekip lideri olarak her şeyin hesabını verecek kişi benim"
Hata yapan insanlara nasıl yaklaşırsınız? Ameliyat sırasında da hata yapılabilir.
Her sorun ekip içinde çözülmeli. Hatayı bir kişi yapmaz, ekip yapar. Ekip hastayı ameliyatahazırlamaya başlar. Hastanın uyuması, göğsünün açılması, kullanacağımız damarların çıkarılması, hastanın pompaya sokulması operasyon başlamadan önceki prosedürlerdir. En aşağı 1,5 saat sürer. Bana hazır olduklarını haber verirler ve gelip ameliyata başlarım. Her ameliyatta komplikasyon olasılığı vardır. Bir komplikasyon oluştuğunda sorunu çözeriz ya da çözemeyiz ama ekibin herhangi bir elemanından kaynaklanan bir hata olması durumunda dahi ekipteki kişilerin arkasından konuşmamanız, sorunun hesabını verirken onları ortaya atmamanız gerekir. Ekip lideri olarak herşeyin hesabını verecek kişi benimdir. Bir CEO da patronuna "Benim müdürüm çalışmıyor bu yüzden işler kötü" dememelidir.
"Hastayı kaybettiğinizde durumu aileye, siz anlatmalısınız"
Hastayı kaybettikten sonraki krizleri nasıl yönetiyorsunuz?
Ciddi bir kriz yönetimi başlıyor. İki tür kalp cerrahı var. Birincisi "Ben sizin hastanızı ameliyat ederim, 5-6 gün sonra da evine gönderirim" diyen. İkincisi, "Bu hasta ciddi, hayati bir tehlikeyle ameliyata giriyor"demeyi başarabilen, ayakları yere basan kalp cerrahı. Medikal sektör, özellikle kalp cerrahisi sektörü amansız bir rekabetin içinde. İnsanlar bu tür vaatler verebiliyorlar ama yeryüzünde hiçbir kalp cerrahı, "Ben hastanızı ameliyat ederim ve 5 gün sonra da evine gönderirim" garantisini veremez. Bu işin komplikasyonlarını defalarcaanlatıp, insanları ikna etmeniz ve kişilere gerçekten gerekenin yapıldığını hissettirmeniz lazım. Hastayı kaybettiğinizde durumu aileye ekipten biri değil, siz anlatmalısınız. Dimdik durmalısınız.
"Kalp cerrahisi doktorların en çok şiddet gördüğü branştır"
Hasta kaybettikten sonra başınıza kötü bir olay geldi mi?
Hayır, hiç ters bir şey gelmedi. Ama kalp cerrahisi en fazla doktor öldürülen, doktorların en çok şiddet gördüğü branştır. Bunun en önemli nedeni ameliyat öncesi hastanın ve hasta yakınlarının doğru bilgilendirilmemesi ve hasta yakınlarını "içeride her şeyin yapıldığına inandıramamış olmanız", hesabı sizin vermemenizdir. Cerrah öncelikle hastanın ve yakınlarının kendisine güvenmesini sağlamalı, bunun için de son derece gerçekçi ve açık olmalı, hastayı ve yakınlarını çok iyi bilgilendirmelidir.