Bingöllüler Darbecilere Yine Karşı Çıktı
Bingöl'deki vatandaşlar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı dik bir duruş sergiledi.
ABDULLAH ÇELİK - Bingöl'deki vatandaşlar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı dik bir duruş sergiledi.
Türkiye'de 12 Eylül darbe anayasasına en fazla "hayır" oyu veren Bingöllüler, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişimine adeta meydan okudu. Genç Caddesini doldurup, sabaha kadar meydanda ailece demokrasi nöbeti tutan Bingöllüler, terör örgütü FETÖ'yü lanetleyip, mensuplarını protesto ediyor.
Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, AA muhabirine, Bingöl halkının tarihte her zaman zulümlere ve darbelere karşı dik duruş sergilediğini belirterek, bundan büyük gurur duyduklarını söyledi.
Cunta rejiminin, insanları ötekileştiren ve yok sayan, siyasi fikirleri dolayısıyla hapiste çürüten bir anlayış olduğunu vurgulayan Barakazi, hemşehrilerinin bu zihniyete karşı olduğunu kaydetti.
Barakazi, cunta yönetimi tarafından hazırlanan 1982 Anayasası'nın kabul edilmemesi için Bingöllülerin büyük çaba gösterdiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"O dönem yapılan oylamada büyük oranda bir 'hayır' oyu verdik. Bingöl dışında yüksek oranda ret oyu veren başka il olmadı. Dönemin genelkurmay başkanı daha sonra cumhurbaşkanı olan Kenan Evren birçok konuşmasında Bingöl'ün cezalandırılması gerektiğine dair demeçler verdi. Yörenin önde gelen alim, imam, hoca ve kanaat önderleri sürgün edildi. Bu kişiler, Türkiye'nin değişik yerlerine gönderilerek katı şekilde cezalandırıldı. Ama Bingöl yine dik duruşunu sergiledi. Rahmetli Turgut Özal başa gelinceye kadar Bingöl büyük darbeler yedi."
Bingöl insanının cesur olduğu için sevgisini ve tepkisini açık şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Barakazi, "Bingöllüler, zalim kim olursa olsun karşısında, mazlum da kim olursa olsun yanında durur. Gerektiğinde siyasal fikirleri bir kenara atmayı da çok iyi biliyorlar." dedi.
"O ilk günkü heyecan hala devam ediyor"
Darbe girişimine karşı tepkilerini anında ortaya koyan Bingöllülerin takdire şayan davranışından büyük gurur duyduğunu aktaran Barakazi, şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe girişiminde de Bingöl çok coşkulu, övgüye layık, hepimizin göğsünü kabartan bir şekilde anında sokağa dökülmeyi başardı. Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine 50-60 bin insan birden sokağa döküldü. Bu Bingöl için gurur verici bir durumdur. Bir kez daha darbecilere, cuntacılara, ülkenin gidişatını, yükselişini aksatmaya çalışan girişime onurlu bir şekilde 'dur' demeyi başardı. O ilk günkü heyecan hala devam ediyor. Her gece coşkulu mitingler var."
"Ben meydanlardayken değişik fikirlerde pek çok insanımızın buraya gelip bu onurlu tepkiyi ortaya koyduklarına şahit oldum." diyen Barakazi, Türkiye'nin dört bir yanında şanlı direniş olduğunu ancak Bingöl'deki direnişin nevi şahsına münhasır, incelenmeye değer olduğunu aktardı.
Barakazi, darbelere karşı dik duran Bingöl halkına teşekkür ederek, Türkiye'nin halen 12 Eylül cuntası tarafından yapılan anayasa ile yönetildiği ve bu anayasanın biran önce değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Nöbet tutmaya devam edeceğiz"
Memur-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik de 15 Temmuz'un Bingöl ve Türkiye için kabus dolu bir gece olduğunu söyledi.
Kadirşinas Bingöl halkının 1980 Anayasa darbesine "hayır" oyu verdiğini anımsatan Çelik, kalkışmanın yaşandığı gece Cumhurbaşkanının çağrısıyla hiç tereddüt etmeden sokaklara inerek, meydanlarda sabaha kadar "demokrasi nöbeti" tuttuklarını dile getirdi.
Meydanları dolduran vatandaşları, rehavete kapılmadan haklarını sonuna kadar savunmaya davet eden Çelik, yapılan direnişi, Uhud Savaşı'na benzetti.
Çelik, şöyle devam etti:
"Müslümanların lehine olan Uhud harbinde stratejik noktalara yerleştirilen okçuların yerinden ayrılmaması istenmişti. Maalesef bazı Müslüman kardeşlerimiz o zaman işin vehametini anlamadan 'zafer lehimizedir' diyerek bulundukları yerlerden ayrıldılar. Bu sahabelerin ve diğer Müslümanların hayatına mal oldu. Dolayısıyla biz de bu meydanlarda netice alınıncaya kadar hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde nöbet tutmaya devam edeceğiz."
"Tarih bunu yazacaktır"
AK Parti Bingöl İl Başkanı Yılmaz Seven ise tarihinde 10 yılda bir darbe geçmişi bulunan Türkiye'yi darbelerle yaşamaya alıştırmaya çalışan bir zihniyetin varlığına işaret etti.
Seven, Kenan Evren tarafından gerçekleştirilen 1980 darbesinin ardından yapılan anayasaya değişikliği referandumunda Türkiye'de en çok "hayır" oyu veren Bingöl'e "cesur" mahlası verildiğini anımsatarak, Bingöl halkının bu dik duruşundan gurur duyduklarını vurguladı.
"Bu bir kahramanlık destanıdır. Tankların altına yatan, attığı mermilere karşı göğüslerini siper eden vatandaşlarımız var. Bunların hepsi birer kahramanlık destanıdır ve tarih bunu yazacaktır." ifadelerini kullanan Seven, şöyle dedi:
"Olayın olduğu ilk dakikadan itibaren, bunun bir darbe girişimi olduğunun öğrenildiğinden itibaren bütün Bingöllüler bizleri aradı. Biz hiç kimseyi aramadık, hiç kimseyi meydanlara çağırmadık. İnsanlar bizi arayıp 'Sesimizi yükseltelim, meydanlara çıkalım' dediler. İnsanlar aslında bizleri sokağa, meydanlara ittiler. İlk gün burada mahşeri bir kalabalık vardı. 'Sizler, bizden Adnan Menderes'i aldınız, Turgut Özal'ı zehirlediniz, 80 darbesini yaptınız ama biz bu sefer Cumhurbaşkanımızı yedirmeyeceğiz, iktidarımızı sizlere yem etmeyeceğiz' dediler."
"Bingöl halkı demokrasi nöbeti tutuyor"
Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Erkan Çalbay, 15 Temmuz darbe girişimine kalkışan bir avuç hain çeteyi esefle kınadıklarını söyledi.
Ülkeyi tekrar karanlık bir ortama sürüklemeye çalışan hain çetenin, halkın büyük direnişiyle emeline ulaşamadığını aktaran Çalbay, şunları kaydetti:
"Bingöl halkını gösterdiği büyük direnişten dolayı tebrik ediyorum. Bingöl halkı her zaman devletinin ve milletinin yanında yer almıştır. 1982 darbe anayasasına en fazla 'hayır' oyu veren il Bingöl'dür. Aynı şekilde 15 Temmuz'da gösterdiği demokratik özgürlük mücadelesinde de bunu ispatlamıştır. Bingöl halkı kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı demeden demokrasi nöbeti tutuyor. Sabaha kadar demokrasi meydanlarını boş bırakmıyor. 1982 cuntasının hazırladığı darbe anayasasına 'hayır' diyen halkımız, 15 Temmuz cuntasına da en büyük dersi vermiştir."
"Dış güçlerin hizmetinde oldukları kesin"
İş adamı Hikmet Akkuş da 1980 darbesinde haksız yere cezaevine konulduğunu belirterek, dünyanın en kötü rejiminin darbe yönetimi olduğunu dile getirdi.
"En kötü yönetim, ihtilal yönetiminden iyidir." diyen Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neye hizmet ettikleri beli değil. Aslında dış güçlerin hizmetinde oldukları kesindir. Emperyalist güçlerin güdümünde olan bu insanların yaptıklarını lanetliyoruz. Bingöl halkı 1980'li yıllarda da dik durmuştur, darbe anayasasına destek vermemiştir. Bugün de yüz binlerce insan sokaklara dökülmüş, darbelere karşı direnişini göstermiştir. Yarın da aynı olursa aynı direnişi gösterecek. Bingöl halkı son derece demokrasiye inanan insanlarımızdır."
Vatandaşlardan Emin Varan ise Bingöl halkının darbelerin, haksızlıkların önünde her zaman kahramanca durduğunu belirterek, "Bingöl halkı ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü her zaman savunmuştur. Meydanlarda nöbet tutarak demokrasi yürüyüşümüz devam edecektir. Halkımızın 1982 Anayasası'na destek vermemesi Bingöl'ün milli duruşunu sergilemektedir." diye konuştu.