Bingöl M Tipi Cezaevi Müdürü ve 3 Yardımcısı Görevden Alındı
18 PKK'lının firar etmesi üzerine, Bingöl M Tipi Cezaevi Müdürü, 3 müdür yardımcısı ve bir başmemurun görevine son verildi.
Türkiye dün gelen firar haberiyle sarsıldı. Bingöl M Tip Cezaevi'nde kalan 18 PKK'lı mahkum, 1 yıldır kazdıkları tünelden kaçarak firar etti. Bingöl M Tipi Cezaevi Müdürü, 18 tutuklu ve hükümlünün firar etmesiyle ilgili soruşturma kapsamında görevinden alındı.
17'Sİ YAKALANDI YAKALANDI
Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nden tünel kazarak kaçan PKK'lılar Baran Günana, Selami Kızıl, Diren Yaşa, Veli Taşkıran, Şeref Gülen, Ahmet Oyunlu, Ramazan Benice, Rıdvan İpek, Ali Nergis, Devrim Kavak, Diyar Kaydu, Hüseyin Barsak, İbrahim Engin, Emrah Ubiç, Cemil Doster, Osman Kılıç ve Ozan Alpkaya bugün yapılan bir operasyonla yakalandı. Firarilerden Ekrem Taş ise hala aranıyor.
Türkiye'yi sarsan bu firarın faturası ise cezaevi müdürü, yardımcıları ve bir başmemura kesildi. Bingöl M Tipi Cezaevi Müdürü, 18 tutuklu ve hükümlünün firar etmesiyle ilgili soruşturma kapsamında görevinden alındı.
"SORUŞTURMANIN SELAMETİ AÇISINDAN"
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Bingöl M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda 25 Eylül 2013 tarihinde gerçekleşen firar olayına ilişkin başlatılan adli ve idari soruşturma devam etmektedir. Soruşturmanın selameti açısından; birinci müdür, üç ikinci müdür ve bir başmemur, Bingöl M Tipi Ceza İnfaz Kurumundaki görevinden alınmışlardır" denildi.
DİYARBAKIR'DAKİ SALDIRININ FAİLİYDİ
Öte yandan, firar eden PKK'lılardan Ozan Alpkaya, Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 tarihinde 6'sı öğrenci 7 kişinin öldüğü, 30'u asker 67 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili yargılanmıştı. Kanlı eylemde hayatını kaybeden öğrencilerden birinin annesi olan Oya Eronat, daha sonra AK Parti Diyarbakır Milletvekili olmuştu.
OYA ERONAT: "YAKALANDIKLARINI DUYDUĞUMDA MUTLU OLDUM"
Bingöl M Tipi Cezaevi'nden tünel kazarak firar eden 4'ü hükümlü 14'ü tutuklu 18 PKK'lının arasında, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat'ın oğlu ile birlikte 6 öğrencinin hayatını kaybettiği dershane saldırısının faili de bulunuyordu.
"DERİN GÜÇLER Mİ?"
Eronat, şahısların yakalanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu, sevindirici bir durum, kendileri açısından da sevindirici bir durum. Dönüp baktığınız zaman 18 kişi ne için kaçırıldı? Derin güçler diyorum, ama PKK'nın da bir derini olduğunu herkes söylüyor. Bunu kendileri bile ifade ediyorlar. Acaba bu derinler mi kaçırdı, yakalanmasalar neler olabilirdi? Kendilerinin canları açısından da bunu düşünmek lazım. Bu nedenle yakalanmalarını hem devletimiz, hem hükümetimiz hem benim açımdan, hem de kendileri açısından çok doğru ve olumlu buluyorum" dedi.
"KİŞİSELLEŞTİRMEK İSTEMİYORUM"
"Bir tanesi Ozan Alpkaya, Diyarbakır'da 6'sı çocuk 7 kişinin ölümüne sebep olan bombanın hazırlanmasında görev almıştı" diyen Eronat, "Bunlar, büyük acıların yaşandığını olaylar. En azından kaos ortamı yarattı. Güneydoğu'daki ve Türkiye'deki insanları tedirgin etti. Şu anda yargılandılar. 4 tanesi hükümlü ama 14'ü yargılanıyor. Yargılama süreçleri devam ediyor. Neticede, suçların cezaları kanunumuzda belirtilmiştir. Bu şekilde kaçmaları halkımızda da bende de üzüntü yaratmıştı. Olayı fazla kişiselleştirmek istemiyorum" ifadelerini kullandı.
"OĞLUM ŞEHİT OLDU"
Eronat, "Benim oğlum şehit oldu, ama artık başka annelerin canı yanmasın istiyorum. Dağdaki çocuklarımızın da canı yanmasın istiyorum. Çok da üzülüyorum" dedi.
"YAKALANMASALARDI SIKINTILI GÜNLER YAŞARDIK"
Ülke içindeki huzuru bozmaya kimsenin hakkının olmadığını vurgulayan Eronat, "Bunlar bu kadar çabuk yakalanmasalardı düşünmek istemiyorum, ama sıkıntılı günler yaşayabilirdik. Yakalandıklarını duyduğumda mutlu oldum. Hak yerini buldu dedim. Ben dün akşam Sayın İçişleri Bakanımızla bir görüşme yaptım, 'Ablacığım, hiç canını sıkma en kısa sürede yakalayacağız bunları' dedi. Jandarmanın çok büyük katkısı olmuş" şeklinde konuştu.
"SAYIN BAŞBAKAN'A TEŞEKKÜR ETTİM"
Eronat, konuşmasında şunları kaydetti:
"Sayın Başbakana MKYK toplantısında teşekkür ettim bu konuyla ilgili olarak. Kendisi de hoşnutluğunu ifade etti. Anne olarak içim sızladı, daha doğrusu annem için çok üzüldüm. Annem dünden beri yataktan çıkmıyordu. Ben annemi mutlu edebildiğimiz için çok mutlu oldum. Oğlum çok masum bir çocuktu, sevgi doluydu, intikam duygusu yoktu. Bu zamana kadar benim de aklımdan intikam, kin hiç geçmedi. Sağ salim yakalanırlar diye düşündüm, intikam duygusu taşımıyorum ama adalet yerini bulduğu zaman vicdanlar daha rahat oluyor."