Binbaşı, 'Gece 3'te Hazır Olun, Ne Olacağını Görürsünüz' Dedi"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylarda 5 kişinin şehit olmasıyla ilgili, aralarında tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylarda 5 kişinin şehit olmasıyla ilgili, aralarında tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü tutuklu 67 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda yapılan duruşmaya, 19'u tutuklu 20 sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve takipçiler katıldı.
Olay tarihinde Balıkesir Kara Astsubay Meslek Yu¨ksekokulu o¨gˆrencisi olan ve staj ic¸in 66. Mekanize Zırhlı Piyade Tugay Komutanlığı'nda bulunan tutuksuz sanık Furkan Çam, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanıp savunma yaptı.
15 Temmuz'da eski Binbaşı Ahmet Baykal'ın saat 15.00 - 16.00 sıralarında konferans salonunda toplantı yaptığını ifade eden Çam, "Binbaşı Ahmet Baykal, 'Gece 03.00'te hazırlıklı olun, bazı durumlar olabilir.' dedi. Bir arkadaşımız gece ne olacağını sorunca, 'Ne olacağını görürsünüz" diye cevap verdi. Daha sonra gece yerine saat 21.00 - 21.30 sıralarında 'alarm' diye bağırmaya başladılar. Yarbay Fatih Sönmez'in bulunduğu araca bindirildik. Yarbay yolda giderken silahları hazırlamamızı, bir olumsuzluk yaşandığında ateş etmenin serbest olduğunu, silah kullanmaktan çekinmememizi söyledi. 'Ölümden korkuyor musunuz?' diye sordu. Biz korkmadığımızı söyleyince, 'En fazla şehit olursunuz' dedi." ifadelerini kullandı.
Vatan Caddesi'ne geldiklerinde trafiğin sıkıştığını, eski Yarbay Fatih Sönmez'in araçtan inip ileriye gittiğini ve bir polis amirinin yanlarına gelerek, arabanın camından kendileriyle konuştuğunu kaydeden Çam, "Polis amiri bize 'Siz ne yaptığınızı biliyor musunuz, komutanlarınız darbe yapıyor. Siz kendi halkınıza, polisinize sıkar mısınız?' diye sordu. Ben de 'abimin polis olduğunu, nasıl sıkabileceğimi, insanların yüzlerine sonra bakamayacağımı' söyledim. Polis amiri, daha sonra 'bize geri dönmemizi yoksa bizi tutuklayacağını' söyledi. Biz de geri döndük." dedi.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal edilmesine teşebbüs eden ve aralarında tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı, yine olay tarihinde Edirne Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olup İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası çevresinde bulunduğu tespit edilen eski emniyet müdürü İsmail Uğuz'un yanı sıra, yarbaylar Osman Akkaya ve Fatih Sönmez'in de bulunduğu, 23 rütbeli asker ile 44 er, "sanık" sıfatıyla bulunuyor.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve 73 kişinin "müşteki" ve 14 kişinin "mağdur" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, darbe girişimi sırasında rütbeli askeri personel sanık Ömer Kalın'ın kullandığı tankı, duran araçların ve vatandaşların üzerine sürmesi sonucu Hüseyin Kısa, Muhammet Aksu, Mehmet Şefik Şefkatlioğlu ve Türkmen Tekin'in şehit oldukları anlatılıyor.
Ahmet Kocabay'ın ise sanık yarbay Fatih Sönmez tarafından silahla vurularak şehit edildiği belirtilen iddianamede, her iki bölgede çıkan olaylarda 30 kişinin de yaralandığı ifade ediliyor.
"Askerlerle görüştükten sonra evden çıktı"
İddianamede, yapılan araştırmalarda örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı belirlenen eski 4. sınıf emniyet müdürü Mithat Aynacı'nın üzerinde 1 dolarlık banknot bulunduğu vurgulanıyor.
Aynacı'nın kullandığı telefon hattındaki görüşmeler incelendiğinde 15 Temmuz'da başka dosyadan tutuklu eski İstanbul Jandarma Komutanı Albay Gürcan Sercan ile bu dosyanın sanıklarından Osman Akkaya ve bazı askerlerle birçok kez telefon görüşmesi yaptığı belirtiliyor.
Sanık Aynacı'nın cep telefonu baz bilgisine göre, 15 Temmuz'da saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece'deki ikametgahında olduğu ve 20.14'te aktif görevde olan bir uzman çavuş tarafından arandıktan sonra ikametgahından ayrıldığı belirtilen iddianamede, sanığın, eski albay Gürcan Sercan'la saat 22.49'da görüşme yaptıktan sonra Küçükçekmece'den ayrılarak İl Emniyet Müdürlüğü'nün bulunduğu Vatan Caddesi'ne hareket ettiği anlatılıyor.
İstenen cezalar
İddianamede, tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanıklardan Mithat Aynacı hakkında ayrıca "kasten öldürmeye teşebbüs", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 30 yıldan 55 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, kullandığı tankla 4 kişiyi ezerek ölümüne yol açtığı gerekçesiyle sanık Ömer Kalın'ın "kasten öldürmek", kasten yaralamak", "mala zarar vermek" suçlarından 4 kez müebbet ile 529 yıldan 990 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
Maktul Ahmet Kocabay'ın silahla vurularak şehit edilmesi ve diğer maktullerin ölümünden sorumlu tutulan sanık yarbay Fatih Sönmez hakkında ayrıca "kasten öldürmeye azmettirmek" suçundan 5 kez müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralamak", "hakaret", "tehdit", "mala zarar vermek" suçlarından 559 yıldan 1030 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, "ana darbe davası"nın sanıklarından eski Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit'in, kendisine İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinin işgal edilmesi talimatı verdiği belirtilen, dönemin 66. Mekanize Piyade Tugayı'nda Kurmay Başkan Vekili Yarbay Osman Akkaya hakkında da ayrıca "kasten yaralamak", "kasten öldürmeye teşebbüs", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 113 yıldan 256 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, diğer bazı sanıkların da yine benzer suçlardan 13,5 yıl ila 990 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.