Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımında Israrcıyız
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası'nda, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinin yaptığı bir araştırma kamuoyuyla paylaşıldı.
Sağlık Bakanlığı'nın "Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı 2014-2017 (AİK)" çerçevesinde sunulan çalışmada, İzmir'de yaşayan ilkokul çağında çocuğu olan ebeveynlerin, antibiyotik kullanımı ve antibiyotik direnci konusundaki bilgi ve tutumları ölçüldü. Çalışmanın ana bulgusuna göre, ailelerin %71'i son bir yıl içinde çocuğu için antibiyotik kullandığı ancak aslında antibiyotiklerin %30-40 oranında yanlış kullanıldığı ortaya çıktı.
"ANNE-BABA ANTİBİYOTİKTE ISRARLI."
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Asya Babaoğlu yürütücülüğünde; Doç. Dr. Mustafa Tözün, Doç. Dr. Melih Kaan Sözmen, Arş. Gör. Gizem Yavaş ve Arş. Gör Büşra Tozduman tarafından yapılan ve 2. Uluslararası Halk Sağlığı Kongresi'nde ön sonuçları açıklanan çalışmaya göre; İzmir'deki ilkokullarda okuyan çocukların ebeveynlerinin antibiyotikler ve antibiyotik direnci ile ilgili bilgi düzeylerinin sınırlı olmasına rağmen antibiyotik kullanımına devam ettiği görüldü.
İKÇÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Dr.Öğr.Üyesi Asya Babaoğlu, en çok solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiğe başvurulduğunu, antibiyotiklerin yanlış kullanımı neticesindede 'antibiyotik direnci' ile karşı karşıya kalındığını vurguladı.Dr.Öğr.Üyesi Asya Babaoğlu, "Antibiyotikler yanlış kullanıldığında, bakteriler antibiyotiklere karşı savunma mekanizmaları geliştirir ve artık kullanılan ilaçtan etkilenmez. Hatta kazandıkları bu yeteneği başka bakterilere de aktarabilirler. Normalde uygun antibiyotikle kolaylıkla geçebilecek hastalıklarda hastane yatış süresi uzamakta, yan etki ve hatta ölüm görülme sıklığı artmaktadır. Dünya'da her yıl 700.000'den fazla kişi antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybetmektedir." dedi.
"ECZACILAR DA SORUMLULUK SAHİBİ."
Antibiyotiklerin ağrı kesici veya ateş düşürücü olmadığını, bakteri kaynaklı enfeksiyonları tedavi eden çok değerli ilaçlar olduğunun altını çizen Dr.Öğr.Üyesi Asya Babaoğlu, "Gereksiz ve hatalı kullanımlarla bu önemli tedavi şansımızı tüketmeyelim." diye konuştu.
Çalışmanın ön sonuçları hakkında bilgilendirmeye devam eden Dr.Babaoğlu: "Önemli bir tespitimiz de eczacıların ebeveynlere antibiyotiğin nasıl kullanılacağını anlattıkları, ancak eş zamanlı olarak antibiyotik direnci konusunda bilgi vermedikleriydi. Hastalarla önemli bir temas noktası olan eczacıların, antibiyotik direnci gelişme riskini belirtmeleri önemlidir. Doktorların da elbette antibiyotik reçetelerken konuyu gündeme getirmeleri gerekmektedir. Ancak en önemli görev ebeveyne düşüyor." şeklinde konuştu.
"ANTİBİYOTİK TÜKETİMİNDE İLK SIRADAYIZ."
Ülkemizinantibiyotik kullanımı ve antibiyotik direncinde en üst sıralarda yer aldığının ortaya konduğunu belirten Dr.Öğr.Üyesi Babaoğlu,"Kasım 2018'de yayınlanan OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) raporu, Türkiye'nin (OECD ülkeleri arasında) % 38.8 oranla, birinci sırada yer aldığını ortaya koydu. Türkiye'yi, Yunanistan (%37.7) ve Güney Kore (%35.2) takip ederken, en düşük antibiyotik direnç oranları İzlanda, Norveç ve Hollanda'da saptanmıştır (%5). Bu oranlar ile doğru orantılı olarak yine OECD raporlarına göre Türkiye antibiyotik tüketiminde ilk sırada yer almaktadır." diye konuştu.
DOĞRU ANTİBİYOTİK KULLANIMI NASIL OLUR?
Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı kapsamında yapılan kamu spotları, reçete zorunluluğu gibi çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini belirten Dr.Öğr.Üyesi Babaoğlu, antibiyotiklerin doğru kullanımı ile ilgili şu bilgilendirmelerde bulundu:
"Enfeksiyonlardan korunmada en etkili yöntemlerden birinin el yıkama olduğunu biliyor muydunuz? Bunun dışında doktorunuz antibiyotik reçete etmediğinde ısrarcı olmamak gerekir. Biraz istirahat, biraz sabır ve doktorunuzun önereceği diğer ilaç ve yöntemlerle hastalığı geçirmeniz mümkündür. Başkasının artan antibiyotiklerini kullanmamak hayati öneme sahiptir. Çünkü eksik dozla uygulanan tedavi, bakterilerin direnç kazanmasında temel unsurdur. Buna tedaviyi yarım bırakmayı da ekleyebiliriz. Antibiyotik başlandıktan sonra 1-2 gün içinde düzelme görülür. Birçok hasta da iyileştiğini düşünerek antibiyotik almayı keser veya unutur. Düşük dozlarla antibiyotiğe alışan bakteri, bir daha ki tedavide artık bu antibiyotiği umursamaz. Son olarak, çocuklar hastalandığında tedavinin yüzde 90 civarında anne tarafından takip edildiğini gördük. Babaların da çocukları hastalandığında tedaviyi takip etmesi, hem annenin yükünü hafifletecek, hem de aile içi paylaşımları güçlendirecektir."