Haberler
Halep'te taarruz başlatan Esed karşıtı Heyet Tahrir Şam 32 bölgeyi ele geçirdi

Rejim karşıtı grup 32 bölgeyi ele geçirdi, 10 bin sivil evlerini terk etti

Muhtarın yerine kayyum atandı

Muhtarın yerine kayyum atandı

Kreş tartışmaları sorulunca İmamoğlu fena patladı: Cami yaptım imam vermediler

"Cami yaptım imam vermediler, karakol yaptım ortada polis yok"

Türkiye'yi sarsan 'sahte dolar skandalı' büyüyor

Piyasaları altüst eden olayda detaylar ortaya çıktı

Bilim ve Ütopya'dan Mao Özel Sayısı!

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bilim ve Ütopya dergisi, Eylül sayısını Çin Devrimi'nin önderi ve Marksist kuramcı Mao Zedung'a ayırdı.

Dergide, gerek bir eylem adamı, gerekse bir düşünce adamı olarak Mao Zedung'un ve görüşlerinin kapsamlı bir incelemesi sunuluyor. Önde gelen Marksist toplumbilimciler Samir Amin ve Korkut Boratav'ın söyleşileri ile Doğu Perinçek, Semih Koray ve Hikmet Kıvılcımlı gibi isimlerin kaleme aldıkları makaleler, dergide öne çıkanlar.

Derginin sunuşunda, Mao özel sayısı hazırlanmasına gerekçe olarak, kapitalist dünyanın 2008'den beri içinde çıkamadığı küresel ekonomik krizin hızla bir "sistem krizi"ne dönüşmesi ve Ezilen Dünya'nın bu darboğazda hızla "Gelişen Dünya" kimliği kazanarak insanlık için yeni bir devrimci seçenek sunması gösterildi. Genel Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo, bu bağlamda şöyle diyor: "20. yüzyıl sosyalizminin doruğu ve 21. yüzyıla kurduğu köprü olan Mao Zedung'un eylem ve düşüncelerinin yeniden incelenmesi, önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Elinizdeki özel sayıyı da, bu ihtiyacı gidermeye dönük daha kapsamlı çalışmalar için bir özendirici olması amacıyla hazırladık. Mao dosyasını açıyoruz; ama dosya, bu derginin son sayfasıyla beraber kapanmayacak. Ezilen halkların ve emekçilerin örgütlü eylemi, kaçınılmaz olarak dosyamızı derinleştirecek, çabamızı besleyecektir."

Bilim ve Ütopya Eylül sayısında yer alan söyleşi ve makaleler şu şekilde

Prof. Samir AMİN – "Mao'nun mesajı hâlâ capcanlı…"

Mao'nun, bütün dünya için hâlâ harekete geçirici olduğunu düşünüyorum. Özellikle de çevre halkları için; yani Asya, Afrika ve Latin Amerika halkları için… Ve ben Türkiye'yi de, bunların arasında sayıyorum. Burjuvazinin bazı kesimlerinde karşılık bulan Avrupalılaşma yanılsaması bir yana, Türkiye gelişmiş bir kapitalist ülke değil.

Dr. Doğu PERİNÇEK – Mao Zedung'un 21. yüzyıla bıraktığı miras

Mao Zedung'un proletarya iktidarı altında sınıf mücadelesi teorisi, Bilimsel Sosyalizmin 20. yüzyılda ulaştığı doruğu belirler. Mao, bu teoriyle, Lenin'i izleyerek 19. yüzyıl sosyalizmini aşmış ve 21. yüzyılın yeni sosyalizm dalgası için temel oluşturmuştur. Bu nedenle Mao Zedung'un katkılarını içermeyen bir Bilimsel Sosyalizm artık yaşayamaz, geleceği yaratamaz.

Prof. Dr. Korkut BORATAV – "Mao'nun yaptığı 'doğrudan demokrasi' geleneğine dönüştür"

Mao, Kültür Devrimi sırasında, bir anlamda "doğrudan demokrasi" geleneğine geri dönmüştür. İşçileri, köylüleri, gençleri iktidara, yani "karargâh"a karşı ayaklandırarak, devletin ve Parti'nin merkezine hâkimiyet kurmuş olan bürokratik öğeleri ve sosyalizme aykırı eğilimleri baştan aşağıya tasfiyeyi veya doğru yola çağırmayı hedefleyen bir mücadele başlatmıştır.

Prof. Dr. Semih KORAY – Mao Zedung'un gözüyle devrim sorunsalı

Bugün Çin'in içinden geçmekte olduğu deney, insanlık için önemli bir deneydir. Bu deney, hem ulaşmış olduğu mevcut düzey ve bunun dünyaya olan etkisi, hem de bu deneyin olası sonuçları açısından bütün dünya tarafından dikkatle izlenmektedir. Ama şurası kesindir ki, Çin Mao'nun Çin'i olmasaydı, böyle büyük bir deneye girişemezdi.

Dr. Hikmet KIVILCIMLI – Çin Halk Cumhuriyeti: Kızıl Bekçiler

Kültür ihtilâli deyince, tatlı su sosyalistleri onu bir edebiyat ve güzel sanat hevesi sandılar. Kültür ihtilâli: Ekonomide verimi baltalayan, politikada halka yukarıdan bakan, kültürde küçük burjuva duygusallığının kendini beğenmiş mistisizmine sapan kapıkulluğunu YIĞIN ateşi ile yakıp yıkamaktır.

Prof. George THOMSON – Kültür Devrimi'nde kitlelerin yönetime katılması

Kültür Devrimi sırasında yeni bir örgütlenme birimi doğdu: Devrim komitesi. Bu komiteler, kitlelerin yarattığı ürünlerdir. Fabrika ya da komün düzeyinden eyalet ya da bölge yönetim organları düzeyine kadar bütün kademelerde ortaya çıkmışlardır. Bunların görevi, kitlelerin ülke yönetimine doğrudan doğruya katılmalarını sağlayacak bağı kurmaktır.

Onurcan ÜLKER – Marksist bilgi kuramı ve Mao Zedung

Esas olarak Marx, Engels, Lenin ve Mao'nun yapıtlarında ortaya konan Marksist bilgi kuramı, nesnel gerçekliğin bilgisini edinmenin, bu bilginin doğruluğunu döne döne sınamanın ve bu sonsuz süreç içerisinde mutlak doğruya büsbütün egemen olamayacak olsak da gitgide daha çok yaklaşmanın, hâlen en tutarlı rehberi konumundadır.

Emrah MARAŞO – Brecht ve Nâzım'daki Mao

Marksizm sadece emekçileri kendi pratikleri içinde kurtaracak bir dünya görüşü olarak değil aynı zamanda bütün insanlığı nihai olarak kurtuluşa kavuşturacak akım olduğu içindir ki Mao Zedung'un katkılarını kavramak bugün açısından da büyük önem taşıyor. Bu katkıları ve emekçi halkın vicdanını sadece Mao değil Brecht ve Nâzım Hikmet de ortaya koymuştur.

Prof. WANG Nanshi – Çin ve Batı düşünce biçimleriyle karşılaştırmalı bir çerçevede Mao Zedung'un diyalektiği

Geleneksel Batı aşkın metafiziğinin aksine, Marksist felsefe, gerçeği aşkın kılacak herhangi bir var oluşa inanmaz. Bu bağlamda, Batı felsefe geleneği içerisinde Marksist diyalektik, geleneksel Çin felsefesine daha yakın bir düşünce biçimi önerir. Nitekim Çinlilerin Marksist felsefeyi kabul etmelerini kolaylaştıran da bu yakınlıktır.

Arş. Gör. Cenk ÖZDAĞ – Pratik felsefe teoriktir

Yazıda Wang Nanshi'nin, Mao'nun diyalektiğinin özgün yanları olduğu iddiası savunulurken, bu özgünlüğe ilişkin kimi saptamaları eleştirilecek ve Mao'nun yaklaşımındaki kimi boşluklar belirtilecektir. Sonuç olarak pratik felsefeyi felsefe yapanın onun teorik karakteri olduğu ve pratik felsefenin Hegel'in felsefesinden özü itibarıyla farklılaşmadığı gösterilmeye çalışılacaktır.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title