Bilim Kurulu üyesinden dikkat çeken toplu taşıma uyarısı: İnsanlar iki santim bile mesafe olmadan yolculuk yapmak zorunda kalıyor
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, toplu ulaşımdaki yoğunluğa dikkat çekti. Kendisinin de sürekli toplu taşıma kullandığını belirten Prof. Dr. Yavuz, "İnsanlar iki santim bile mesafe olmadan yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs varken bunun kesinlikle çözülmesi gerekiyor. Evden çalışma imkanı olan tüm sektörlerde, bu uygulamaya geçilmesi kaçınılmaz artık" dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, son günlerde kamuoyunda oldukça merak edilen ve tartışılan gündem maddeleriyle ilgili, önemli açıklamalarda bulundu.
"TOPLU TAŞIMADA İNSANLAR İKİ SANTİM MESAFEDE GİDİYOR"
Türkiye'nin vaka sayısında en üst seviyeye ulaştığını belirten Prof. Dr. Yavuz, "Hem çok yüksek hasta sayısı var, hem de sağlık sisteminin artık buna cevap verememe riski söz konusu. Dolayısıyla elimizden gelen tüm önlemleri en üst seviyede almamız gerekiyor artık. Toplu taşımalar gerçekten çok kalabalık. Ben de kullandığım için gayet iyi biliyorum, insanların arasındaki mesafe 1-2 santimi bile bulmuyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs var, toplu taşımadaki kalabalıkların azaltılması gerekiyor. Bunun da yolu, bir kere, birçok işkolu için uzaktan çalışmaya geçmek. Yani şu aşamada artık belli iş kollarının açık kalması dışında diğerlerinin uzaktan çalışmaya geçmesi en akıllıca yöntem gibi görünüyor. Sadece Ramazan'a özel değil, bütün kalabalıkların bu dönemde azaltılması gerekiyor. Buna ibadet yerleri de dahil. Büyük yemek davetleri de dahil. Ev dışında hiç kimseyle görüşmemek gerekiyor. İftar için misafir davet etmemek gerekiyor. Ev halkı dışında hiç kimseyle görüşebilecek durumda değiliz" ifadelerini kullandı.
"VARYANT İÇİN EKSTRA TEST YAPTIRMANIN HASTAYA HİÇBİR FAYDASI YOK"'
"Varyant virüsle enfekte miyim" diye merak edip ekstra test yaptırmanın, gereksiz yere ekonomik yük altına girmek anlamına geldiğini de belirten Prof. Dr. Yavuz, varyant virüslerde hastanın takibi ve tedavisinde hiçbir farkın olmadığına işaret ederek uyarılarda bulundu. Yavuz, "Pozitif kişilerin varyant virüsle enfekte miyim değil miyim diye, gidip ekstra test yaptırmaları çok anlamsız. Hastanın hiçbir işine yaramayacak, bunu yaptırmalarına gerek yok vatandaşların. Boşu boşuna ekonomik kayba uğruyorlar. Çünkü zaten şu anda Türkiye'de yüzde 75-80 baskın olan varyant, İngiliz varyantı. Bu varyantları bizim takip etmemizin, Sağlık Bakanlığı'nın takip etmesinin nedeni, aşıdan kaçış ne kadar oluyor bunu görmek, acaba başka tür varyantlar var mı bunun takibini yapmak için. Hastalığın tedavisi açısından, hastaların hastanelerdeki yönetimi açısından herhangi bir fark yaratmıyor. Sadece ilgili hekim ve Sağlık Bakanlığı'nın bilmesi gereken biri veri. O nedenle insanların acaba varyant mıyım diye gidip ekstra test yaptırması çok gereksiz" dedi.
"EN BÜYÜK KAYGIM GÜNEY AFRİKA VARYANTI"
Artan vaka sayılarının Türkiye'ye özgü bir varyant riski yaratıp yaratmayacağı konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yavuz, "Enfeksiyon ne kadar fazla görülüyorsa, her çeşit varyantın ortaya çıkma riski olur tabii ki. Dolayısıyla vaka sayılarını ne kadar hızlı bir şekilde kontrol altına alabilirsek, yeni varyantların, aşı için daha tehlikeli olabilecek varyantların gelişmesini de engellemiş oluruz. Benim en büyük kaygım, Türkiye'de şu anda Güney Afrika varyantı. Şu anki oran yüzde 1-2 gibi görünüyor. Ama bu varyantın daha detaylı sistematik olarak veri analizi yapmamız lazım. Çünkü bunun aşıdan kaçma, aşıyı etkisiz kılma riski var. Dolayısıyla bu varyantın çok daha yakından takip edilmesi gerekiyor. Aşılananlarda gelişen Kovid enfeksiyonlardaki suşların neler olduğunun da ayrıca takip edilmesi gerekiyor ki bir sıkıntı olduğu anda buna hemen müdahale edebilelim" diye konuştu.
"HENÜZ TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR VARYANT TESPİT EDİLMEDİ"
Bir varyantın anlamlı hale gelebilmesi için pek çok farklı şehir ve ülkede görülmesi gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Serap Yavuz, şimdilik bu şekilde Türkiye'ye özgü bir varyant tespitinin olmadığını söyleyerek "Varyantın anlamlı hale gelmesi, yani Variants of Concern (VOC) dediğimiz, endişe yaratacak bir varyant olması için bunun ya yayılması, başka şehir ve ülkelerde görülmesi, ya daha ağır hastalık yapması, ya da aşılardan kaçması gibi bir takım becerilerinin olması lazım. Türkiye'de şu anda henüz buraya özgü öyle bir varyant tanımlanmadı" dedi.
"ÇOCUKLAR İÇİN HENÜZ KULLANIMA GİRMİŞ BİR AŞI YOK"
Birçok aşı platformunun çocuklarda aşı çalışmalarına başladığını da belirten Prof. Dr. Yavuz, ancak şu anda çocuklar için henüz kullanıma girmiş bir aşı olmadığını söyledi. Yavuz, 'Toplumda hastalığın kontrol altına alınabilmesi, okulların tam olarak açılabilmesi için ileride çocuklarda da aşıya gerek olacak. Ama şu anda çocuklara yapılacak bir aşı yok elimizde. BioNTech 11 yaş üstündeki çocuklarda çalışmalarını bitirdiler ve güvenli olduğunu gösterdiler, onay için ruhsat başvurusunda bulundular sadece. Sinovac ile ilgili de çocuklarda bir Faz 3 çalışmasının başlayacağına dair yayınlar yapıldı" şeklinde konuştu.