Balanlı: Necdet Özel, Yargıtay'ın Balyoz Kararını Kabullendi
Genelkurmay Başkanı Özel'in beyanlarına ilişkin Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve bir grup arkadaşı, yazılı açıklamada bulundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, geçtiğimiz günlerde Balyoz Davası kararına ilişkin, "Karar sonrası tahliye edilen arkadaşlarımın çoğunluğunun Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu olduğu ifade edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ayrımcılık yapma, nifak sokma ve huzur bozmaya yönelik girişimleri kınıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"NEDEN KONUŞMUYORUM?"
Genelkurmay Başkanının, devlet sorumluluğu bulunan, görev ve yetkileri yasalarla belirlenmiş, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanı ve bir kamu görevlisi olduğunu ifade eden Orgeneral Özel, kamu görevlisinin, konuşacağı konuyla ilgili, yeri, zamanı ve muhataplarını doğru analiz etmesi gerektiğini bildirdi. Bu nedenle mümkün oldukça konuşmamaya ve gündemde olmamaya gayret sarf ettiğini, TSK ile ilgili haberlerin de internet ortamında kamuoyuyla paylaşılmasını yeterli gördüğünü ifade eden Özel, "Son Balyoz temyiz kararından sonra da bazı sanık ve yakınları tarafından konuşmamam konusunda yoğun eleştiriler olduğunu gördüm.
Kurumsal kimliğim nedeniyle, yargıya intikal etmiş konularla yargı kararları üzerine yorum ve değerlendirme yapma hakkına sahip olmadığımı ve düşüncelerimi basın yolu ile kamuoyu ile paylaşmayı doğru bulmadığımı düşünüyorum. Ancak, bireysel olarak düşüncelerimi ilgililerle serbestçe paylaştığımın da bilinmesinde yarar görmekteyim" değerlendirmesinde bulundu.
SİLİVRİ'DEN YANIT GELDİ
Genelkurmay Başkanı Orgenaral Necdet Özel'in beyanlarına ilişkin Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve bir grup arkadaşı avukatları aracılığıyla yazılı açıklamada bulundu.
"ÖZEL, YARGITAY'IN KARARINI KABULLENDİ"
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Genelkurmay Başkanı Org. Necdet ÖZEL'in Balyoz Davası'na ilişkin olarak 21 Ekim 2013 tarihinde yaptığı basın açıklaması Yargıtay'ın 09 Ekim 2013 tarihindeki vicdanları yaralayan ve adaletsizliği onaylayan kararını kabullendiğini göstermiştir. Bu açıklama, işgal ettiği makamın kendisine yüklediği sorumlulukla bağdaşmadığı gibi, silah arkadaşlığının gerektirdiği dayanışma ruhuna da aykırıdır.
HASDAL'DA VERDİĞİ SÖZ
Balyoz Davası'nda yüzlerce subay sahte dijital verilerle üzerine atılan iğrenç bir iftirayla yargılanmış ve hüküm giymiştir. Çok iyi bilindiği gibi, dijital veriler 2003 yılında yapılan seminer kayıtları üzerinden sonradan yaratılan sahte ve düzmece verilerdir. Sürecin başından beri tüm komutanlarımız bu konuda hemfikirdir. Org. Necdet ÖZEL de Ekim 2011 ayı sonunda Hasdal Askeri Ceza Evine yaptığı ziyaret sırasında bu büyük haksızlığı teyit etmiş ve bu konuyu kendi yöntemiyle çözeceğini, çözemezse kendisinin de görevi daha iyisini yapabilecek arkadaşlarına bırakacağını ifade etmiştir.
"SUÇSUZLUĞUMUZA İNANDIĞINI AÇIKLA"
Biz, Org.Necdet ÖZEL dahil tüm komutanların bu haksızlığı yasal platformlarda devletin en üst makamlarına aktardığını zaten biliyoruz. Asıl sorun da burada yatmaktadır. Bizim isyanımız; bu insanlık suçunun devletin gözü önünde işlenmiş olmasıdır. Genelkurmay Başkanı'ndan beklentimiz yasal sorumluluklarının dışında davranıp bizleri buradan çıkarması değil, kendi ifadesiyle bildiğini söylediği bu haksızlık doğrultusunda en azından bizim suçsuzluğumuza inandığını kamuoyuna açıklamasıdır. Çünkü Balyoz Davası bu kabul edilemez noktaya Genelkurmay'ın kahreden sessizliği sayesinde gelmiştir.
"HANGİ DESTEKTEN SÖZ EDİYORSUN"
Türk halkındaki algı şudur:
'Suçsuz olsalardı komutanları sahip çıkardı' Bu algı son zamanlarda değişmeye başlamıştır. Ancak bunda Genelkurmay'ın hiçbir katkısı yoktur.
Org.ÖZEL'in yaşadığımız süreçte bizlere ve ailelerimize verdiklerini söylediği desteğe gelince; Genelkurmay Karargahı ve askeri lojmanlardan birkaç yüz metre mesafedeki Yargıtay binasında yapılan 'Temyiz Duruşmaları'na ve her cumartesi yapılan 'Sessiz Çığlık' toplantılarına Ankara'da bulunan silah arkadaşlarımızdan katılımın olmadığı bilinmektedir. Bu Genelkurmay Başkanlığının yaşadığımız süreçte bizlere ve ailelerimize ne ölçüde destek verdiğinin bir göstergesidir. Genelkurmay Başkanlığı, Balyoz dijitallerinin sahteliğini teyit eden binlerce sayfalık askeri bilirkişi raporlarının arkasında durmadıktan ve kamuoyu ile paylaşmadıktan sonra hangi destekten söz edilmektedir?
"'NİFAK SOKUYORLAR' SÖYLEMİ SON DERECE TALİHSİZ"
Ayrıca, Org.ÖZEL'in "TSK personeli arasına nifak sokuyorlar" söylemi son derece talihsiz olmuştur. Tahliye olan karacı subaylar cezaevlerinden Denizci ve Havacı arkadaşlarının alkışlarıyla uğurlanmış, bunların bir kısmı ertesi gün 'Sessiz Çığlık' toplantılarına katılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne nifak tohumları ekenler; bu komployu kurgulayanlar ve uygulayanlardır!
"TARİHE İNSANLIK SUÇU OLARAK GEÇECEK"
Sonuç olarak; Balyoz Davası TSK'nın bekasıyla ilgilidir. Bize yapılanlar tarihe insanlık suçu olarak geçecektir. Bu bilindiği halde 'Hukuk Süreci' söylemine sığınıp yapılanlara sessiz kalınıyorsa, gelecekte bu günleri değerlendirecek olanlar bu davranışı tanımlayacak uygun bir sözcüğü mutlaka bulacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."