Bilgi Devriminin Gerisinde Kalmamalıyız
Destek Patent Ar-Ge ve Eğitim Danışmanı, "Stratejik Eylem Planı'nın kabulü ile hukuksal zeminde yapılan iyileştirmeler, ülkemizde yatırım ortamının daha güvenli hale gelmesini sağlayacak ve yatırım yapanların rekabet gücünü artıracak.
Türk Patent Enstitüsü koordinatörlüğünde tüm paydaşların katılımıyla hazırlanan "Ulusal Fikri Haklar Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın kabulüne ilişkin açıklamalarda bulunan Destek Patent Ar-Ge ve Eğitim Danışmanı Hakan Özcan, "Stratejik Eylem Planı'nın kabulü ile hukuksal zeminde yapılan iyileştirmeler, ülkemizde yatırım ortamının daha güvenli hale gelmesini sağlayacak ve yatırım yapanların rekabet gücünü artıracak. Bu da fikri ve sınai haklar konusunda bilinç oluşması sağlayacak olup gelişimine olumlu katkıda bulunacak" dedi.
"Hazırlanan '2015-2018 Stratejik Eylem Planı'nda dört yeni hedef belirlendi. Bunlardan ilki hukuk alanındaki iyileştirmeleri içeriyor. Gelecekte sistemde olan güvensizliğin ortadan kalkmasına ve Fikri-Sınai haklar konusunda gelişimin hızlanmasına zemin hazırlamakta" diye konuşan Hakan Özcan, "Ülkemizde stratejik eylem planına dair ilk uygulamalar 1800'lü yılların sonlarında olsa bile ilk kez ciddi olarak 1995-1996 yıllarında gerçekleşmiştir. Ülkemizin Fikri ve Sınai Haklar konusunda uygulamalı tecrübesi 20 yıla dayanmaktadır. Bu süre uzun gibi görünse de ABD, İngiltere, Japonya gibi ülkelere baktığımızda, Fikri ve Sınai Haklar konusunda ki geçmişleri 200 yıla dayanmaktadır. Ülkemiz sanayi devrimini kaçırmış olsa da bilgi devriminin gerisinde kalmamalı" açıklamasını yaptı.
Hakan Özcan, "2023 hedefleri doğrultusunda katma değerli üretime odaklanılması şart. Ar-Ge merkezi sayısını artırılmalı, var olan merkezlerin denetiminin sıkı tutulmalı ve verimsiz olanlar kapatılmalıdır. Böylece global arenadaki varlığımızı güçlendirerek, hedeflerimize ulaşma şansımız ciddi oranda artacaktır" dedi.
"Olumlu rol modeller, bilinç oluşturacak"
Hakan Özcan, "Amerika'da Thomas Edison, Nicola Tesla; Japonya'da Toyota; Almanya'da Robert Bosch gibi olumlu rol modellerin oluşturduğu kültür Ar-Ge sistemine güven ve ivme kazandırmaktadır. Olumlu rol modellerin varlığı, toplumsal bilinç ve bir sonraki aşama olan ticarileşmenin de önünü açacaktır. Bu rol modellerin hemen hemen hepsi elde ettikleri değerli patentleri ticarileştirerek hukuki aşamada mücadeleler vermiş kişilerdir. Edison ve Tesla arasındaki çekişmeler bir dönemin patentler tarihine damgasını vurmuştur ve sanayinin bugünkü gelişmiş düzeyine erişmesine büyük katkı sağlamıştır. Günümüzde ise bu durum Apple ve Samsung firmaları arasında patent savaşları olarak gerçekleşmektedir. Ülkemizin de marka savaşlarında yer alabilmesi, güçlü markalara sahip olması ile mümkün olacaktır" açıklamasını yaptı.
"Anadolu'ya yayılan yeni bir Ar-Ge politikasına ihtiyaç var"
Özcan, "İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Ankara'da Ar-Ge çalışmaları iyi seviyelerde görülse de Anadolu'nun tamamına yayılan bir Ar-Ge politikasına ihtiyaç var. Marmara'da makine - malzeme – ağır sanayi; Ege'de tarım ve turizm; İç Anadolu'da savunma ve uzay sanayi; Karadeniz'de balıkçılık, tersanecilik, çay; Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise tarım, hayvancılık ve yazılım konularında daha fazla Ar-Ge merkezinin kurulması gerekiyor. 2015-2018 Ulusal Fikri Haklar Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Ar-Ge çalışmalarının tüm yurda yayılmasını umuyoruz" dedi.