Beştaş:Tatlıses Suikastını Partimize Karsı Kullanılıyor
BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BDP Parti Meclisi Üyesi Avukat Ruşen Mahmutoğlu'nun Bir Yıldır Fiziki ve Teknik Takip Altında Olduğunu Söyledi.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, İbrahim Tatlıses'e yönelik suikasta adı karışantığı için 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla tutuklanan BDP Parti Meclisi üyesi avukat Ruşen Mahmutoğlu'nun bir yıldır fiziki ve teknik takip altında olduğunu söyledi. Mahmutoğlu'nun BDP'nin Erbil Temsilcisi olduğunu belirten Beştaş, "AK Parti, Tatlıses olayıyla şunu açık bir şekilde göstermiştir ki; partimize yönelik bir sanatçıya yapılan suikast girişiminden yararlanmaya kadar düşmüştür. Tatlıses olayını kullanarak bize karşı siyaset yapmaya çalışıyor" dedi.BDP Genel Başkanı Meral Danış Beştaş, İbrahim Tatlıses suikastı soruşturma dosyasındaki bazı bilgileri suç işlemek pahasına kamuoyuyla paylaşacağını belirterek basın toplantısı yaptı. Ruşen Mahmutoğlu'nun tutuklanması ile birlikte, partilerinin suikast ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyleyen Beştaş, "Kamuoyu, çok korkunç, haksız ve hiçbir mesneti olmayan, ciddi manipülasyonla yönlendirilmeye çalışıldı" dedi.
"SUİKAST İLE İLGİLİ İDDİA YOK"
Beştaş, tutuklanan Ruşen Mahmutoğlu'nun BDP'nin Erbil Temsilcisi olarak görevlendirildiğini anlatırken şöyle konuştu:"Gizlilik kararı olduğu için bu dosyanın detaylarına girmiyorum. Bu dosyada kesinlikle ne partimize yönelik ne de PM üyemizi yönelik herhangi bir ifade ve iddia yoktur. Uçmak'ın basına yansıyan ifadelerinde bu zaten mevcuttur. Fakat, bu kirli senaryoyu hazırlayanlar, partimize yönelik uzun süredir yürütülen kampanyanın devamını arzulayanlar, tatmin olmadı. 18 Mart'ta bu kez başka bir operasyon yapıldı. Aralarında Ruşen Mahmutoğlu'nun da bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı, bunlardan 4'ü tutuklandı."
"O RESİMDEKİ MAHMUTOĞLU DEĞİL"
BDP Genel Başkan Yardımcısı Beştaş, haberlerin birileri tarafından basına servis edildiğini ve aynı yöntemin kullanıldığını ileri sürerken, şöyle dedi:"Haberlerin tek elden servis edildiği açıktır. 'Yarım kalan işi bitir' manşetiyle yoğun işlendi. 'Emir BDP'li avukattan geldi' gibi haber, birçok basın yayın organına bu şekilde yansıdı. Şu anda PM üyemiz Ruşen Mahmutoğlu ile birlikte Nihat Şimşek isimli bir kişi de tutuklandı. Şimşek'in fotoğrafının altında BDP'li avukat diye bir yayın yapıldı. O fotoğraf kesinlikle Ruşen Mahmutoğlu'na ait değildir. Nihat Şimşek ise kendisinin örgüt mensubu olduğunu kabul eden ama asla Tatlıses olayıyla ilişkisi olmadığını söyleyen, Mahmutoğlu'nu hiçbir zaman tanımadığını ve ilişkisi olmadığını söyleyen bir kişi. Ayrı bir iddia ile tutuklanıyorlar. Mahmutoğlu'nun da aralarında bulunan ve gözaltına alınan kişiler arasında hiçbir şekilde bir ilişki yok."
3 İDDİA
Beştaş, soruşturma dosyası üzerinde gizlilik kararı bulunduğunu ancak, bazı bilgileri paylaşacağını açıklayarak şöyle devam etti:"Türkiye'de gizlilik kararlarını ifşa etmek ya da dosyalardan bilgi vermek maalesef bizim için suç, bazıları için suç değil. Bizzat soruşturmayı yürütenler bu bilgileri kamuoyu ve basına bilerek yansıtıyor. Bir manipülasyon yaratıyorlar, ithamda bulunuyorlar. Dosyada, meslektaşlarımızla paylaşılan bütün dosyaları inceledim. Arkadaşımızın suçsuzluğunun ispat edileceğini ve aklanacağını biliyoruz. Bu sürecin en kısa sürede tamamlanması bizim temel talebimizdir. Çünkü ciddi bir haksızlık, hukuka aykırılık ve kirli bir senaryoya alet edilme durumu var. Tutuklama iddiasının 3 dayanağı var. Birincisi, Ruşen Mahmutoğlu'nun bir ankesörlü telefondan aranması. Abdullah Uçmak, 16 Mart 2011 günü saat 16.30'da yakalanıyor. Sözde evine en yakın ankesörlü telefondan saat 15.26 ve 15.27'de Ruşen Mahmutoğlu'nun telefonuna çağrı bırakılıyor. Yine aynı gün saat 15.42, 56'da Ruşen Mahmutoğlu'nun e-mail adresine bir e-mail atıldığı iddiası var. Ama bunu hazırlayanlar, bu kirli senaryonun uygulayıcıları bir hata yapmışlar. Dosyada aynı saniyede e-mail'in okunduğunu iddia ediyorlar. Abdullah Uçmak'ın evinde bulunan bir ilaç kupürü üzerinde Ruşen Mahmutoğlu'nun e-mail adresi olduğu. Bunlar basına, sanki aralarında bir iletişim var, görüşmüşler, telefon iletişimleri var ve bu e-mail adresi karşılıklı bir diyaloga dönüşmüş gibi yansıdı."
"AMAÇ PARTİMİZ VE SEÇİMLER"
Beştaş, Ruşen Mahmutoğlu'nun bilinçli ve titizlikle hazırlanan komplo sonucu tutuklandığını ileri sürdü. Partilerinin haksız, ağır ithamlarla karşı karşıya kaldığını savunan Beştaş, şunları söyledi: "Burada bu soruşturmayı dayanak olarak kabul eden haberlerin servis edildiğini ve bilinçli bir manipülasyon olduğunu ve tek hedefin de siyaseten AK Parti'nin artık herşeyi ve her yolu denediğini gösteriyor. Tatlıses olayından hemen sonra Başbakan grup toplantısında kendisine gönderilen mesajı okudu. Uzun süredir hazırlık var aslında. Mesajda, 'Partinizden aday olayın ya da olmayayım önemli değil. Ben ve etrafımdaki dostlarım, sizin delikanlı tarafınızı seviyoruz. Böyle bir başbakanımız hiç olmamıştı.' Bu Başbakan tarafından grup toplantısında okunan bir mesaj. Basın yayın organları Tatlıses olayını BDP ile bağlantılandırmaya devam ediyor. Burada amaçlanan partimizdir. Yakında yapılacak olan seçimlerdir."
Ruşen Mahmutoğlu'nun, Tatlıses olayı sebebiyle tutuklanmadığını ileri süren Beştaş, tutuklanma gerekçesinin TCK'nın 'örgüt üyeliği' maddesini içeren 314/2'ye muhalefet olduğunu savundu. Beştaş, iddialarını şöyle sürdürdü:
"Hiçbir şekilde bir insanı öldürmeye tam teşebbüs, işbirliği veya ilintilendirilebilecek tek iddia dosyada yok. Ama kamuoyunda bu böyle biliniyor. Mahmutoğlu, 2010 yılından beri bütün BDP'liler ve bizler gibi teknik ve fiziki takiple izleniyoruz. Dosyada bu bilgiler de var. Bu teknik takipte iletişim tutanaklarında bu olaya ilişkin hiçbir bilgi yok. Bu tutuklanan insanlarla ilgili bir iddia ve konuşma yok. Mahmutoğlu'na sorulan sorular ifadelerinde tümüyle kendi il başkanı, PM üyeleri ve parti çalışmalarına ilişkindir. Hatta KCK yapılanması içerisinde olduğuna ilişkin sorular sorulmuştur. Burada çok kirli ve ucuz politikalar var. Kirli bir senaryoya kurban edilmek isteniyor. Ortaçağ'da bile görülmeyen birçok yargı kararıyla yüz yüzeyiz. Çok korkunç bir ortamdayız. AK Parti, Tatlıses olayıyla şunu açık bir şekilde göstermiştir ki partimize yönelik bir sanatçıya yapılan suikast girişiminden yararlanmaya kadar düşmüştür. Bu kadar düşmüştür. Tatlıses olayını kullanarak bize karşı siyaset yapmaya çalışıyordur. BDP'ye karşı bu ne ilktir, ne de sondur. Gazeteci Ahmet Şık'ın basılmamış kitabının kopyalarının imha edilmesi kararıyla Ruşen Mahmutoğlu'na yapılanın arasında 'zihniyet olarak' fark yoktur. AK Parti, kendisine muhalif olan herkese karşı savaş ilan etmiştir. Bu savaşın en önemli uygulayıcıları da maalesef yargıdır. Binlerce insan suçsuz yere suçsuzluklarını kanıtlamak için yargılanıyorlar." Bir gazetecinin İbrahim Tatlıses'ın Ak Parti'den milletvekilliği aday adaylığı konusunda değerlendirilmesinin sorulması üzerine Beştaş, "Herkes özgürdür. İstediği partiden aday olabilir. Tatlıses'in de diğer aday adaylarından hiçbir farkı yoktur" yanıtını verdi.