Beşiktaş'ta 29 kişinin öldüğü gece kulübü yangınına ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi

Beşiktaş'ta 29 kişinin öldüğü gece kulübü yangınına ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Beşiktaş'ta 2 Nisan 2024'te gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Beşiktaş'ta 2 Nisan 2024'te gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmada, 4 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.

Müştekiler, avukatları ve izleyicilerin de geldiği duruşmaya bazı müştekiler ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Şüphelilerin kusur durumunun belirlenmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi'nde görevli uzmanlardan oluşan bir bilirkişi heyetince hazırlanan rapora tarafların itirazı üzerine dosyanın, yeniden ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine gönderildiği belirtildi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş ve Mehmet Memduh Ceylan'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, ek bilirkişi raporunun beklenmesine hükmetti.

Duruşma 15 Eylül'e ertelendi.

Müştekiler ve avukatlarının açıklaması

Duruşmanın ardından müşteki aileleri ve avukatları adliye önünde açıklamalarda bulundu.

Yangında yaşamını yitiren işçilerin aileleri ve vekilleri adına konuşan müşteki avukatlarından Ahmet Ergin, adalet aradıklarını belirterek, duruşmanın kentten uzak olan Silivri'de yapılması nedeniyle birçok ailenin gelemediğini söyledi.

Ergin, olayın üzerinden henüz bir yıl geçmiş olmasına rağmen yalnızca 4 kişinin tutuklu bulunduğunu, dosyada kamu görevlileri de dahil olmak üzere çok sayıda asli kusurlunun yer aldığını belirterek, "29 cana karşılık sadece 4 kişi tutuklu. Patronlar, işverenler, işveren vekilleri ve taşeron patronların bir kısmı tutuklu değil." ifadesini kullandı.

Sanıkların savunmalarını eleştiren Ergin, amaçlarının intikam olmadığını dile getirerek, "İhmaller zinciri hala devam ediyor. Türkiye'de her gün 2-3 işçi yaşamını yitiriyor. Aynı ihmaller Bolu Kartalkaya'daki yangında da vardı. Bu tür işletmelere yönelik ciddi bir denetim yapıldığını da duymadık." değerlendirmesinde bulundu.

Ergin, yangına ilişkin yetkili kurumların denetim yapmayarak kusurlu olduğunu kaydetti.

Yangında hayatını kaybeden Özkan Kayabaş'ın eşi Emine Kayabaş ise kamuoyunun davaya karşı duyarsız olduğunu belirterek, "Bugün bizim davamızın görüldüğü yerde Ekrem İmamoğlu'nun da davası vardı. Dışarıda bir sürü insan vardı. İstanbul'un göbeğinde 29 insan can verdi ve bir kişi bile bize destek olmadı. 14 aydır destek verilmiş olsaydı, bilirkişi raporu 10 kere çıkmıştı." ifadelerini kullandı.

Sanık savunmalarının ailelerin acısını derinleştirdiğini belirten Kayabaş, "29 kişi hayatını kaybetti, kalan aileler ölmüş durumda. Bizler canlı cenazeye döndük." dedi.

Hayatını kaybeden Şivan Dolu'nun ablası Fatma Getizmen ise ihmalkarlık sonucu olayın yaşandığını belirterek, bir gazetecinin "Karşı taraftan şikayetinizi geri çekmeniz için herhangi bir teklif oldu mu?" şeklindeki sorusuna, "Yok, zaten ona cesaret edemezler." yanıtını verdi.

Ölen Binali Çayır'ın Annesi Yadigar Çayır ise davadan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, adalet istediklerini söyledi. Çayır, "Canlarımız yanıyor. Emniyet müdürüdür, itfaiyedir, büyükşehir belediyesidir, Beşiktaş Belediyesi, kim suçluysa cezalarını çeksinler. Onu istiyoruz, adalet istiyorum. Ben çocuğumu geri getiremem. Ama benim içim yanıyor. Başka anneler yanmasın." şeklinde konuştu.

"Neredeyse işçileri suçlayacaklar"

Yangında hayatını kaybeden Mahmut Emin Kaya'nın Babası Sami Kaya da şunları kaydetti:

"Bizim çocuklar mobilya atölyesinde çalışıyordu. Atölyenin sahibi 2 ortaktılar. Bir tanesi nasıl şey yaptıysalar, o da çekildi davadan. Ama biraz önce ben gördüğüm kadarıyla burada adalet arıyordular. Hırsızlığın adaletini arıyorlar. Gelip bir de bizim adaletimizi sorgulasınlar. Büyükşehirle Beşiktaş Belediyesi'nin 29 kişinin ölümünde payı yok muydu? Hiç kimse bizi sormuyor, etmiyor. Rüşvet alarak göz yumdular orada."

Mahmut Emin Kaya'nın annesi Gülsen Kaya da iş yeri sahibinin, tadilat için izin almak istediklerini, bu kapsamda 'Bağış' adı altında para vererek işlerine devam ettiklerini söylediğini aktararak, şunları anlattı:

"Eğer öyle olmasaydı, oraya zabıta gönderilseydi ya da belediyeden biri gitseydi orada hiçbir tedbir alınmadığını görürdü. Zaten bir sürü yanıcı madde bir arada tadilat yapılmış. Yani 4-5 tadilat ustası ayrı ayrı. Hepsi bir arada yapılmış. Benim oğlum mobilya dekorasyon işini yapıyordu, işçiydi. 26 yaşında, 4 aylık evliydi. Kiminin kardeşi, kiminin babası, kiminin çocuğu vefat etti. Acımız çok büyük. Neredeyse 1,5 yıl oldu. Bir arpa boyu yol alamadık. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz ve burada neredeyse işçileri suçlayacaklar."

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, 2 Nisan 2024'te saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı belirtilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor.

Müşteki sanık Ercan Erkan, dumandan etkilenen Usamettin Yıldırım ile Gülden Taşpınar'ın yangında yaralandığı kaydedilen iddianamede, savcılık ve bilirkişi heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğu aktarılıyor.

Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Birleştirilen dosya kapsamında sanıklar Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz, eski İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, eski İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, belediyede çalışan kamu görevlileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Başkaya, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz hakkında ise "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlarından 2 yıl 6'şar aydan 17'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kaynak: AA / Ümit Türk - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title