BES'ten Sefalet Sözleşmesine Karşı Ortak Mücadele Çağrısı
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Özer Avanaş, toplu sözleşme sürecinin hükümsüz olduğunu belirterek emekçileri referandum ve imza kampanyasına davet etti. Avanaş, mevcut sözleşmenin yetersizliğine dikkat çekerek, iktidarın politikalarını eleştirdi.
(ANKARA) - Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Özer Avanaş, 8. dönem toplu sözleşmesi sürecinde yer alan sendikaların 2026-2027 yılları enflasyon oranlarına imza attığını ileri sürerek, "Yandaşlar Hakem'e götürdü, biz emekçiye götürüyoruz. 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında işyerlerinde referandum sandıkları ve imza stantları kuruyoruz ve emekçileri sandığa çağırıyoruz. Kampanyamızın amacı emekçi nezdinde hükümsüz olan toplu sözleşmenin yenilenmesi, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelesinde emekçileri ortaklaştırmaktır" dedi.
BES Genel Başkanı Özer Avanaş, Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarının hesaplanması sonucunda ise yoksulluk sınırının 90 bin 279 lira olduğunu söyledi. Avanaş, "Toplu sözleşme süreci başlarken önlerine büyük hedef koyanlar ve toplu sözleşme öncesi saray ziyaretlerinde boy boy resim veren yandaş sendikalar, iktidarın 2026 ve 2027 yılları için öngördüğü enflasyon oranlarına imza atmışlardır" dedi.
Avanaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler bu oldu bittiyi kabul etmeyeceğiz. Bizler masaya oturan sendikalara oynadıkları bu orta oyunundan emekçiler lehine bir sonuç çıkmayacağını, dolayısıyla masadan kalkmaları gerektiğini Hakem Heyetinin nihai kararının açıklandığı saate kadar söylemeye devam ettik. Ancak masaya temsilci gönderen sendikalar bizleri ve kamu emekçilerini değil, iktidarın taleplerini yerine getirmenin gayreti içinde oldular. Yandaş sendikalar hakeme götürülerek TBMM'nde kazanıma dönüşebilecek bir toplu sözleşme 8. kez sefalet sözleşmesine dönüştü. 4688 Sayılı yasa ve onun yarattığı sahte sendikal düzlemden kamu emekçilerinin kazanımla çıkması mümkün olmadığı bir kez daha görülmüştür. Bu toplu sözleşme daha bugünden hükümsüzdür. Yandaşlar Hakem'e götürdü, biz emekçiye götürüyoruz. 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında işyerlerinde referandum sandıkları ve imza stantları kuruyoruz ve emekçileri sandığa çağırıyoruz. Kampanyamızın amacı emekçi nezdinde hükümsüz olan toplu sözleşmenin yenilenmesi, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelesinde emekçileri ortaklaştırmaktır. Bu temelde 2026 yılı bütçesinin tartışıldığı süreçte bütçe hakkımızın kullanılması ve kamu emekçilerine daha fazla kaynak ayrılması için bir günü aşan iş bırakmaları bugünden örgütleyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
"İktidar 'Orta Vadeli Program' ile dar gelirli kesimlerinden daha fazla vergi alacağını ilan etmiştir"
Sendikamız Araştırma Merkezi BES-AR'ın yukarda belirtilen verilerinde iktidarın biz emekçilere yoksulluğu dayattığı ortadadır. Keza iktidarın 9 Eylül'de açıklamış bulunduğu Orta Vadeli Programda, reel ekonominin düzelmesini mevsim koşullarının iyi gitmesine ve dış piyasaların güvenirliğine bağlayan iktidar, şimdiye kadar uyguladığı sıkı para politikalarına devam edeceğini temel politika belirlerken, enflasyonla mücadeleye talep daraltıcı politikalarla devam edeceğini beyan etmektedir. İşin özü, ücretlerin üzerindeki baskının devam edeceğini ilan etmiş durumdadır. İktidar açıklamış olduğu 'Orta Vadeli Program' ile ücret gelirlerini düşük tutmaya devam edeceğini, işgücü piyasasında esnek ve kuralsız çalışmanın önünü sonuna kadar açacağını, kamusal emekliliğin kırıntılarını ortadan kaldıracak olan 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistemini' devreye sokarak ücret gelirlerinde kesintiye gidileceğini, Kamu harcamalarını dengeleme adı altında toplumun dar gelirli kesimlerinden daha fazla vergi alacağını, özelleştirme adı altında başta köprü ve yollar olmak üzere kamu kaynaklarını yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekmeye devam edeceğini ilan etmiştir.
"Tüm emekçileri işyerlerinde sefalet sözleşmesini reddetmeye çağırıyoruz"
Yoksulluğun bu kadar geniş tabana yayıldığı bir süreçte, iktidarın bizlere dayattığı bu yoksulluğu iş yerlerimizi eksen alan bir mücadele takvimiyle teşhir etmeye ve bunun için; 2026 yılı bütçesinin tartışılmaya başladığı süreçte bütçeden emekçilere daha fazla kaynak ayrılmasına,
Kalıcı kazanımların elde edilmesi için grev hakkı içeren bir sendika yasası düzenlemesinin yapılmasına, Hakem Heyeti'nin olmadığı ve tarafların eşit temsiliyetini sağlayan yeni bir toplu sözleşme masasının kurulması yönünde mücadele edeceğimizi tüm emekçileri işyerlerinde sefalet sözleşmesini reddetmeye ortak mücadeleye çağırıyoruz."