Bes 7. Olağan Genel Kurulu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, " Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili usulsüzlükleri, iş cinayetlerini ortadan kaldırmanın tek yolu Türkiye'deki taşeron sistemi ortadan kaldırmaktır. Taşeron sistemi bu ülkede kaldığı müddetçe, Türkiye'de ölümlü iş kazalarının önüne geçmek mümkün değil" dedi.

Akkaya, KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası'nın (BES), İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Konferans Salonu'nda düzenlenen 7. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Türkiye kamu çalışanlarının örgütlenme mücadelesinde uzun yıllar mücadele eden BES'in olağan genel kurulunda bulunmaktan onur duyduğunu belirten Akkaya, demokrasinin en güzel yanının hesap verilebilirlik olduğunu vurguladı.

"Peki, bu ülkede alın terini dökenler, emeğiyle çalışanlar, bu ülkenin kalkınmasını sağlayanlar, üretenler, doğduğu günden öldükleri güne kadar vergisini verenler bu hesabı sorabiliyor mu? Hayır" diyen Akkaya, hesap sorulduğunda, biber gazıyla, TOMA'larla, coplarla karşılaşıldığını, mahkemelerin hesap sorduğunu ileri sürdü.

1 Mayıs kutlamalarında İstanbul için adeta "sıkı yönetim" ilan edildiğini, 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Gününe katılan kadın sendikacıların "terörist ilan edildiğini" öne süren Akkaya, yeni MİT kanunuyla, bir MİT mensubunun sendikalara gelerek bütün evrakları, üyelik bilgilerini isteyebileceğini kaydetti.

"Yolsuzlukla mücadele edeceğiz" diye milletten oy isteyen iktidarın, ilk geldiği yıl "nereden buldun" yasasını değiştirdiğini, Kamu İhale Kanunu'nunda ise 11 yılda 164 kez değişikliğe gidildiğini iddia eden Akkaya, hükümetin, "yoksullukla mücadele" vaadinde bulunmasın rağmen, Türkiye'de 12 milyon kişinin açlık sınırının altında yaşadığını, yüzde 10'luk zengin tabakasının ülke gelirinin yüzde 31,1'ini aldığını iddia etti.

Türkiye'de 23 milyon 668 bin 942 kişinin sosyal yardım ve ödeme aldığını ifade eden Akkaya, "Baskıya rağmen AKP neden bu kadar yüksek oy alıyor' diye soruyorlar. Bu ülkede 23 milyon kişinin yardım sandıklarından geçinmeye çalışması AKP'nin oyunun nedenidir" dedi.

Yaşan sorunların nedeninin sadece siyasi iktidar olmadığını, kendilerinin, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların günü kurtarmak için politikalar oluşturduğunu ifade eden Akkaya, şöyle konuştu:

"Birleşerek güçleneceğimize, bölünerek zayıfladık. Türkiye'de 105 yıl öncesinin anlayışı var. Bu anayışla sorunların bitmesi mümkün değil. Sendikalar birleşerek dünyada güçlü sendikal örgütler kurdular ama ülkemizde bunun uzağında bir anlayış var. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki kadar farklı statülerde kamu çalışanı yok. CHP, sadece son 3 yılda kamu çalışanlarının sorunları ile ilgili 243 yasa teklifi ve yüzlerce soru önergesi vermiştir. STK'larla konuştuk, ortak bir yasa teklifini Meclise sunduk ama bunların hiçbiri değerlendirilmedi, iktidar tarafından reddedildi. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanunu görüşmeleri ibret vericidir. Sanal bir toplu sözleşme düzeniyle karşı karşıya bırakıldık, Memur-Sen genel başkanının inisiyatifine bırakıldı."

-"Amacımız halkın sesi olmak"

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nın kutlandığını hatırlatan Akkaya, 2002'den bu yana 14 bin işçinin hayatını kaybettiğini kaydetti.

Israrları netiesinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun çıkarıldığını ifade eden Akkaya, bu alandaki uzman kuruluşların, sendikaların, odaların görüşlerinin alınmadığını, iş sağlığının piyasalaştırıldığını iddia etti.

Polis sayısının, 140 binden 300 bine çıkarılırken, 1,5 milyon iş yerini denetleyen iş müfettişleri sayısının 570 olduğuna dikkati çeken Akkaya, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili usulsüzlükleri, iş cinayetlerini ortadan kaldırmanın tek yolu Türkiye'deki taşeron sistemi ortadan kaldırmaktır. Taşeron sistemi bu ülkede kaldığı müddetçe, Çalışma Bakanlığının Sosyal Güvenlik Yasasıyla ilgili önümüzdeki günlerde Meclise getirmeyi planladığı, taşeron sistemini daha çok resmileştirdiği bir düzenlemeyle, Türkiye'de ölümlü iş kazalarının önüne geçmek mümkün değil.

Değerli kamu emekçileri, CHP olarak, cumhuriyetin bekçisi olarak güzel bir yarın, insanca bir yaşam kurmak için mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz, edeceğiz. Amacımız, naylon çadırlarda yananların, 50 liralık gaz maskesi olmadığı için kuyuda zehirlenenlerin, balık istifi araçlarda kazada ölen mevsimlik işçilerin, 25 liralık gaz ölçüm cihazı alınmadığı için yerin yedi kat altında can verenlerin, devlet şiddetiyle hayatını kaybeden gencecik fidanların, cinayete kurban giden kadınların, nefret cinayetlerine kurban gidenlerin ve iktidarın susturduğu halkımızın sesi olmaktır." - Ankara