Berlin'de 'Güvenlik Kameraları Tartışması
Almanya'nın en ünlü meydanlarından Berlin'deki Alexanderplatz Meydanı'nda 14 Ekim Pazar sabahı bir grup gencin dayak atarak 1 kişiyi öldürmesi güvenlik kamerası sayısına ilişkin tartışmaya neden oldu.
Almanya'nın en ünlü meydanlarından Berlin'deki Alexanderplatz Meydanı'nda 14 Ekim Pazar sabahı bir grup gencin dayak atarak 1 kişiyi öldürmesi güvenlik kamerası sayısına ilişkin tartışmaya neden oldu. Polisin bu cinayetten 10 gün sonra 1 şüpheliyi yakalaması 6 kişiyi aramasına karşılık saldırıya ilişkin hiçbir güvenlik kamerası görüntüsü olmaması eleştirildi. Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich işte bu nedenle kamusal alandaki güvenlik kameralarının sayısının ciddi oranda artırılmasını istedi.
Tartışmaya geniş yer ayıran Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle ve ZDF, Almanya'da bazı kamusal alanların yanı sıra, sokak, tren garları, yüzme havuzları, müze ve okullarda birçok güvenlik kamerası bulunduğunu ayrıca kamuya açık özel alanlardaki kameraların da bulunduğunu hatırlattı. Greifswald Üniversitesi'nden güvenlik araştırmaları konusunda uzman öğretim görevlisi Manfred Bornewasser da bu görüşü paylaşanlardan. Bornewasser, 'Eğer suçlu bir kişi, 'biri beni fark edecek, gözetleniyorum' duygusuna sahip olursa, tabii ki bunun caydırıcı bir etkisi olacaktır' diye konuştu. Bornewasser, güvenlik kameralarının bu caydırıcı etkisinin şiddet içeren suçlarda çok düşük olduğunu, geçen yıl Lüksemburg'da kapsamlı güvenlik kamerası projesini incelediğini, kişilerin şiddet içeren suçları genelde ani bir heyecana kapılarak ya da alkolün etkisi ile işlediklerini söyledi. Alman bilim insanı Bornewasser, şöyle dedi:
'Güvenlik kameraları, ancak önceden planı yapılmış suçlarda işe yarayabilir. O zaman kameralar sayesinde suç işlemeyi düşünen kişiden şüphelenip onu tespit edebilirsiniz. Ama bu yöntem ani bir kararla işlenen suçları önlemeye yaramaz. Örneğin bisiklet hırsızları için güvenlik kamerası caydırıcı olabilir ama kavga ve yaralama olaylarını azaltmaz.'
Güvenlik kameralarının olayları aydınlatmaya ve suçluların kimliğini tespit etmeye yaradığını ifade eden Bornewasser, bunun yine de "tüm kamusal alanları kaldırım taşı gibi kameralarla doldurmak için" geçerli bir sebep olmayacağını kaydediyor. Araştırmacı, bu alanlarda kuvvetli polis takviyesinin daha etkili olacağı görüşünde. Bornewasser'in bu görüşünü Polis Sendikası da destekledi. Sendika, emniyet kurumlarındaki personel açığının kapatılamadığını vurguladı.