Berkin'in Cenazesinde Darp Edilen İtfaiyecilere Ödül

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Memur-Sen tarafından düzenlenen 'Emek Şehir ve Medeniyet' konulu İstanbul Buluşması'na katıldı.

Salonu dolduran katılımcılar tarafından "İstanbul seninle gurur duyuyor' tezahüratlarıyla karşılanan Başkan Kadir Topbaş, Türkiye'nin gelişmesinin ve güçlenmesinin dünyada ezber bozmak anlamına gittiğini belirterek, "Bu topraklar Yunus Emre'nin hoşgörüsü, Şeyh Edebalı'nın tevazusu ve Hz. Mevlana'nın aşkıyla yoğrulmuştur. Son günlerde kurdukları düzenin bozulmasını istemeyenlerin manipülasyonlarını görüyorsunuz. Oysa bizim ecdadımızın bin yıllık değerler manzumesi bize dünya insanlığına da hizmet edilmesini miras bırakıyor" dedi.

İKİ İTFAİYECİYE ÖDÜL

Törende, Berkin Elvan'ın cenazesinde tartaklanan itfaiye çalışanları Emre İdil ve Mustafa Baltacı, Bembir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay tarafından üstün hizmet ve şeref madalyasıyla ödüllendirildi.

"İTFAİYE ÇALIŞANLARININ TARTAKLANMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ"

Kadir Topbaş, Berkin Elvan'ın cenazesinde hizmet eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatı çalışanlarının tartaklanmasını da asla kabul edilemez olduğunu belirterek, "21. yüzyılda medeniyetlerin buluştuğu İstanbul'da böyle olaylar asla kabul edilemez. Gerekçeleri gayet iyi biliyoruz" dedi.

"1O YILDA MEMUR VE İŞÇİLERİMİZLE İSTANBUL'DA DESTANLAR YAZDIK"

Gecede memur ve işçilerin haklarının korunmasında emeği geçen Başkan Kadir Topbaş, İBB Bürokratları ve ilçe belediyelerine teşekkür plaketi takdim edildi. Memur-Sen'in düzenlediği İstanbul Buluşması'na katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "10 yılda memur ve işçilerimizle İstanbul'da destanlar yazdık" dedi.

"BİZİM GÜCÜMÜ, EZİLEN MAZLUM MİLLETİN GÜCÜDÜR"

İstanbul ve Türkiye'nin küresel ekonomik krizden etkilenmediğini ve birçok olaya rağmen ülkemizin ekonomisinin sarsılmadığını ifade eden Kadir Topbaş, "Çanakkale destanını yazmış bir milletiz. Bizim gücümüz ezilen mazlum milletlerin de gücüdür. Kendi şahsi menfaatlerimiz değil devletin bekası önemlidir. İstanbul'da da 10 yılda memur ve işçilerimizle destanlar yazdık. Başbakanımızın ortaya koyduğu yerel yönetim anlayışıyla İstanbul'u dünya takip ve takdir eder hale geldi. Dünyada 3,5 milyar insanın temsil edildiği UCLG'ye ikinci kez başkan seçilmem de bunun yansımasıdır" diye konuştu.

"İSTANBUL'UN DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERE GELEBİLMESİ İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ"

İstanbul'un dünyada hak ettiği yere gelebilmesi için hep birlikte daha çok çalışılması gerektiğini vurgulayan Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İBB olarak bize bu konuda çok büyük görevler düşmekte. Bu nedenle belediyemizdeki huzur ortamını oluşturmanın önemini bilerek çalıştık. Geçmişte aylarca maaş ödeyemeyen belediye yaptığı milyarlarca yatırıma rağmen maaşları zamanında ödüyor. Sosyal denge anlaşmasını yaptık. İşçi ve memurların hep yanında olduk. Bayram ve yılbaşında ikramiyeler verilmesini öngördük. Şu anda sözleşme süremiz bitti ama kimsenin hakkı zayi olmaz bizde. Bizim anlayışımız alın terinin en büyük hak olduğudur. Kul hakkının ve emanet şehir İstanbul'u yönetmenin ne demek olduğunun farkındayız."

"İSTANBUL'DA YAŞAMANIN ZORLUĞUNU DA BİLİYORUZ"

"Çalışanlarımız için yapmamız gerekenlerin sorumluluğunu omzumuzda her daim hissediyoruz. İstanbul'da yaşamanın zorluğunu da biliyoruz" diyen Topbaş, "On yıldan beri bu kentte hizmet etmenin gururunu yaşarken, İstanbullular bir de 'Kadir Abi' dediler. Bunun sorumluluğunu ve 'Abiliğini yap' demek olduğunu biliyoruz. Bu benim göğsümde taşıyacağım en onurlu unvan. Memur arkadaşlarımıza konut edindirmek için bir kampanya yaptık, elimizdeki daireleri bitirdik. KİPTAŞ Hadımköy'de dar gelirlilere yönelik olarak 1472 konutun satışını başlattı. KİPTAŞ, gelecek dönemde de değerli bir iki yer dışında asli grevi olarak dar gelirli insanlarımızı konut sahibi yapmaya devam edecek. Bize güven duyuluyorsa o güven duygusunu sarsmayız. Hiçbir zaman sözümüzü yerde bırakmadık. Söz ada olanı bağlar" şeklinde konuştu.

AHMET GÜNDOĞDU'DAN DİNLEMELERE SERT TEPKİ

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise kendisinin de dinlediğini belirterek sert tepki gösterdi. 17 Aralık operasyonunun bir komplo olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Gerizekalıların ön denemesini yaparak başlattığı küresel operasyon, 17 Aralık'ta adeta Türkiye'nin tüm ortak değerlerini yok etmecesine hayata sürülmüştür. Yolsuzluğu görüp bir savcı 15 ay bekliyorsa, bu hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz. Hemen gördük ki savcı zaten ağanın savcısıymış. Yetimin hakkına kim göz dikmişse, hukuk devletinin en ağır yaptırımları uygulanmalıdır" diye konuştu.

"BENİ VE BENİM GİBİLERİ DİNLEYECEKLERİNE ALLAH TEALA'YI DİNLESELERDİ..."

Kendisinin de dinlendiğini söyleyen Gündoğdu, "Beni dinlemiş olsalardı İsrail'e terörist devlet dediğimi çok iyi bilirlerdi. Beni dinlemiş olsalardı Mavi Marmara şehidimiz Furkan'ın hatırasına sahip çıktığımızı çok iyi bilirlerdi. Beni ve benim gibi insanları dinleyeceklerine Allah Teala'yı dinleselerdi, anne ve babalarının odasına bile izinsiz girilemeyeceğini çok iyi bilirlerdi" şeklinde konuştu.