Belediye Çalışanlarından Örgüt Adına Para Toplamışlar
Van'da, terör örgütü PKK'ya finansman sağlamak amacıyla belediye çalışanlarından zorla para topladıkları ve bilerek örgüte maddi yardımda bulundukları iddiasıyla haklarında dava açılan aralarında eski belediye yöneticilerinin de bulunduğu biri tutuklu 28 sanığın yargılanmasına başlandı.
Van'da, terör örgütü Pkk'ya finansman sağlamak amacıyla belediye çalışanlarından zorla para topladıkları ve bilerek örgüte maddi yardımda bulundukları iddiasıyla haklarında dava açılan aralarında eski belediye yöneticilerinin de bulunduğu biri tutuklu 28 sanığın yargılanmasına başlandı.
"Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları istenen eski Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sedat Töre ile eski Yol Yapı Daire Başkanlığı özel kalem sorumlusu Erkan Keser'in de aralarında bulunduğu 28 sanıktan 26'sı ilk kez hakim karşısına çıktı.
Van 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Keser ile tutuksuz yargılanan 25 sanık ve avukatları katılırken, 2 sanık duruşmaya gelmedi.
Sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek, terör örgütüne finans sağlamak amacıyla kimseden para toplamadıklarını ileri sürdü.
Sanık avukatları da suçlamaları kabul etmeyerek müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia etti.
Mahkeme heyeti, Keser'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne yapılan ihbarda, "Ben Van Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir işçiyim. İsimlerini vereceğim belediye çalışanları, yaklaşık iki hafta sonra belediyeye kayyum atanacağını söyleyerek belediye çalışanları ile toplantı yaptılar. Toplantıda atanacak kayyumun emirlerinin dinlenmemesi, işin yavaşlatılması, atanan kayyumun ve polislerin belediye binasına sokulmaması için belediye önünde nöbet tutulması talimatları verdi, uymayanların PKK tarafından cezalandırılacağı söylendi. Çok korkuyoruz." ifadesine yer verildi.
İddianamede ifadeleri bulunan gizli tanık beyanlarında da Van Büyükşehir, İpekyolu ve Edremit belediyelerinde çalışan işçilerden terör örgütü PKK'ya finansman sağlamak amacıyla para toplandığı bildirildi.
Asgari ücret karşılığında temizlik işçisi olarak belediyede işe girdiğini anlatan gizli tanık, iddianamede yer alan ifadesinde şunları aktardı:
"Geçimi çok zor karşılamama rağmen hizmet alımı taşeron firmasında bulunduğum sırada bana şefimiz gelerek daire başkanı sekreterinin para istediğini, yıllık bedel olarak benden 200 lira para istedi. Zaten aylıktan 50 lira paramı alıyorlardı. Ben bu 50 lira paraya sesimi çıkarmadım ancak bu paraların nereye, kime gittiğini araştırdığım sırada bu şahısların yıllık olarak da 200 lira para istemesi çok ağrıma gitmişti. Toplanan paraların kime, nereye gittiğini çevremden benim gibi işçilerden araştırdığımda hizmet alım taşeron firmalarında çalışan personellerden yıllık 200 lira, ayrıca aylık olarak da 50 lira, mavi kent personel alım hizmetinden ise yıllık bin, aylık da 100 lira para isteniyordu. Kadrolu personellerden ise yıllık bin 500 lira, ayrıca aylık da 50 lira istiyorlar. Toplanan paraların PKK terör örgütünün kırsal alanına aktarıldığını öğrendim."
İddianamede, sanık Töre'nin örgüt amaçları doğrultusunda çalışmalar yaptığı, genel sekreter olarak görev yaptığı belediyede kayyum atanması nedeniyle kurumu çalışamaz hale getirmek için çalışanlarla toplantı yaptığı, istifa dilekçeleri hazırlattığı, örgüte maddi destek sağlamak için para toplanması yolunda talimatlar verdiği, şüphelinin PKK terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde faaliyet yürüttüğünün anlaşıldığı bildirildi.
Tutuklu sanık Keser'in de PKK terör örgütüne parasal destek sağlamak amacıyla çalıştığı belediyede, örgüte ulaştırılmak üzere konumunu da kullanarak para topladığı belirtilen iddianamede, iletişiminin tespiti sonucu sürekli olarak bir para alışverişini ve zorlamaları içeren konuşmalar karşısında şüphelinin düğün, etkinlik gibi başka amaçlar için toplandığını içeren savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, mağdur/gizli tanık GMK3319BA'yı tehdit edip, maaşının belirli bir kısmını zorla örgüte göndermek üzere gasbettiği, şüphelinin örgüt hiyerarşisi içerisinde PKK terör örgütü adına "vergilendirme" adı altında para topladığı belirtildi.
Terör örgütünün "korkutucu gücünü" kullanarak para toplamanın PKK terör örgütüne gelir sağlamanın yollarından biri olduğunun vurgulandığı iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Terör örgütlerinin amaç suçun işlenmesi yolunda güven, disiplin ve sıkı irtibata önem veren, iş bölümüne dayalı, hiyerarşik düzene sahip yapılar olarak istihbarat, gizlilik, güvenlik ve denetim konularında duyarlı oldukları, irtibat halinde olmadıkları, güvenilir bulmadıkları, denetlemedikleri, hiyerarşiye uymayan kişilerin bu tür faaliyetlerine izin vermeyecekleri, örgüte gelir sağlamaya yönelik faaliyetlere ilişkin organizasyon örgütsel yapı dışında değerlendirilemez. Şüpheli Erkan Keser'in PKK terör örgütüne para toplayıp ulaştırması şeklindeki sübut bulan eyleminin, örgüte finansman sağlamak üzere belli bir organizasyon dahilinde hiyerarşik yapısına dahil olmak suretiyle örgüte üye olma suçunu oluşturacağı ve örgüt için toplandığını bildiği parayı şüpheliye vermek istemeyen mağdur/gizli tanık GMK3319BA'nın çalıştığı bölümde çalışanlara yönelik 'Bu paraları vereceksiniz, vermezseniz işten atılırsınız, başınıza geleceklerden siz sorumlusunuz' şeklinde tehdit edip para vermeye zorlayarak yağma suçunu işlediği, bu suçun şüphelinin organik bağ içinde olduğu PKK terör örgütünün 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemlerdendir."
Sanık Töre'nin de HDP ilçe yöneticileri veya belediye görevlileri tarafından farklı zamanlarda gerçekleştirildiği şekilde, astı olan çalışanları toplayarak PKK terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği, tespit edilen belediyelere kayyum atanması durumunun gerçekleşmesi halinde belediye hizmetlerini işlevsiz hale getirmek için, PKK/KCK terör örgütüne müzahir yayın yapan basın yayın organları tarafından yayınlanan sözde talimatları ile kayyumların tanınmaması, verdiği emir ve talimatlara uyulmaması ve belediyenin hizmetlerinin tamamen işlevsiz hale getirilmesi yönünde konuşmalar yaptığına yer verilen iddianamede, yine bu doğrultuda kayyum atanması durumunda çalışanların istifasını sağlamak için tarih kısmı boş bırakılarak oluşturulan dilekçelerin evinde yapılan aramada ele geçtiği, bu şekilde devletin çıkarmış olduğu yasalara ve hükümetin atadığı kamu görevlilerini tanımama çağrısı yaptığı, şüphelinin bu eylemlerinin ifade özgürlüğü ya da siyasi parti faaliyeti olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı aktarıldı.