Belediye Başkanlarının Re’sen Onay Tepkisi

Hükümetin son yıllarda çıkardığı ve bakanlıklara re’sen onay yetkisi veren yasal düzenlemeler, vatandaşa en yakın hizmet üreten belediyeleri zora sokuyor. Türkiye’nin en önemli sanayi ve ticaret kentlerinden Aliağa’da, kurulmak istenen termik santral, bakanlığın resen onay yetkisinden dolayı Aliağa Belediyesi yasal sürenin son gününde onaylamak zorunda kaldı. Başkan Oğuz, “Re’sen onay yetkisi demokles’in kılıcı gibi başkanların üzerinde duruyor. Vatandaşın yaşam hakkını hiçe sayan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden santrallara belediyeler onay vermese de bakanlık resen onay veriyor” dedi.

DEVLETİN TÜM KURUMLARINDAN ONAY ALDI

İzmir’in Aliağa ilçesinde İzdemir Enerji Elektrik Üretim A.Ş tarafından kurulmak istenen 350 Megawatt gücündeki santral için firma devletin tüm kurumlarından onay aldı. Bölgede termik santraların kurulmasına karşı yıllardır kararlı bir mücadele gösteren Aliağa Belediyesi, başvuruya yasal sürenin sonunda onay verdi. 2009’da EPDK’dan 49 yıllığına onay alan firma, 17 Haziran 2010’da Çevre Bakanlığı’ndan ÇED olumlu raporu aldı. Firma, imar planları için Büyükşehir’e başvurmak yerine doğrudan Bakanlığa başvurdu. Geçtiğimiz ağustos ayında santralın kurulacağı alanla ilgili 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından re’sen onaylandı.

RESEN ONAY BAŞKANLARI TEHDİT EDİYOR

Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, “Yıllardır Aliağa’nın ağır bir kirlilik yüküne maruz kaldığını, bölgenin insan ve çevre sağlığını tehdit eder bir çevre kirliliğiyle karşı karşıya kaldığını söylüyor, her platformda feryat ediyoruz. Bölgemizde 4-5 firma termik santral kurmak istiyor. Termik santrallerin bölgemizi yaşanmaz hale getireceği düşüncesiyle yıllardır karşı çıkıp, çevreci örgütlerle birlikte hukuki platformlarda mücadele ediyoruz. Ancak hükümetin çıkardığı yasal düzenlemeler elimizi kolumuzu bağladı. Termik santral kurmak isteyen bir firma inşaat ruhsatı için Aralık ayı başında Belediyemize başvurdu. Başvuru dosyasında Yasal ve teknik gerekliliklerin tümünü yerine getirdiğini gördük. Yasa gereği Belediye olarak bize gelen bir dosyaya 15 gün içinde olumlu, olumsuz bir yanıt vermemiz gerekiyordu. Aksi halde bakanlık resen onay yetkisini kullanarak bu onayı verecekti. 15 günlük yasal süreyi sonuna kadar bekledik, hatta bu süreyi aştık. Ancak 30 Aralıkta buna bir cevap vermemiz gerekiyordu. Belediye olarak yasal nedenlerle inşaat ruhsatı onayını vermek zorunda kaldık. Ancak hukuken onay vermek zorunda kalsak da bölgemizde kurulabilecek bir santrala karşı her türlü yerel dinamiklerle birlikte mücadelemiz sürecek” dedi.

KARARLI MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Aliağa Belediyesinin bundan böyle çevreyi korumak için her zamankinden daha kararlı bir mücadele vereceğini söyleyen Başkan Oğuz, “Aliağa Belediyesi olarak bir tarafta Aliağa’yı, çevremizi korumaya çalışıyoruz, diğer taraftan hukuk ve Hükümetin çıkardığı düzenlemeler, resen onay yetkileri demokles’in kılıcı gibi üzerimizde duruyor. Artık feryat ediyorum. Yerinden yönetimi güçlendirmemiz gerekirken, Belediyeleri Ankara’nın verdiği kararlara mahkum etmeyi kabul etmiyoruz. Türkiye’nin her yerinde yerel yönetimler zor bir dönemden geçiyor. Ama İzmir’de bu baskıyı daha fazla hissediyoruz. Temsil ettiğimiz kentlerimizde özgür kararlar almak, çevreyi, insanımızı korumak istiyoruz.” Dedi.