Belediye Başkanının "Kurşun Asker" Koleksiyonu
Asıl mesleği doktorluk olan Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, 25 yıl önce başlayan hobisini ustalığa dönüştürerek yaptığı 2 binden fazla kurşun asker minyatürü ve diğer bibloları evinin tarih müzesini andıran bir odasında sergiliyor.
ALİBEY AYDIN - Asıl mesleği doktorluk olan Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, 25 yıl önce başlayan hobisini ustalığa dönüştürerek yaptığı 2 binden fazla kurşun asker minyatürü ve diğer bibloları evinin tarih müzesini andıran bir odasında sergiliyor.
Belediye Başkanı Saraoğlu, uzun süren araştırmalarının ardından hobisini sanata dönüştürerek, kurşun ve plastik malzemeler kullanarak asker bibloları yapmaya başladı.
Saraoğlu, bitmeyen bir araştırma ve saatler süren emeğiyle kurşun askerler, düz ve plastik figürlerle Osmanlı ve Türk ordusunun üniformaları, renkleri, flamaları, bayraklarına birebir uygun montaj, boyama ve kendi frezesinden çıkan altlıklar yaparak 25 senede 2 binden fazla parçadan oluşan minyatür koleksiyonu oluşturdu.
Koleksiyon, Balkan Savaşları, Kut'ül Amare, Sarıkamış Harekatı, 1. Dünya Savaşı, Çanakkale'deki bir uçak tamirhanesi, Yeniçeri Topçu Ocağı, Niğbolu Savaşı, Türk-Yunan Savaşı, 2. Abdülhamid'in selamlığı, Bahriye bandosu, Koca Seyit (Seyit Onbaşı), Çanakkale diaroması, Yıldırım Bayezid ve Kanuni Sultan Süleyman'ın da yer aldığı bir Osmanlı ordusu, gündelik hayat, mehterler, Viyana Kuşatması, Osmanlı padişahları serisi, Osmanlı ordusunun birbirinden farklı yüzlerce figürlerle canlandırmalarından oluşuyor.
Tarih müzesini andıran koleksiyonu için evinin bir odasını ayıran Saraoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çeyrek asır önce minyatürlere ilgisinin artmasıyla kendisini detaylı bir tarih araştırmasının içinde bulduğunu söyledi.
Bir yandan aslına uygun figürler yaparken diğer yandan da çok ayrıntılı bilgi birikimine sahip olduğunu belirten Saraoğlu, yerli ve yabancı yüzlerce kitaptan, yayımlanmış albümlerden, minyatürlerden, tablolardan yararlandığını dile getirdi.
Orta Asya'dan Viyana kapılarına ulaşan tarih sürecindeki başarının ayrıntılarda gizli olduğunu vurgulayan Saraoğlu, özellikle Osmanlı ordusunun dünyada bugünün modern ordularına ve büyük şirketlerine ilham veren yönünün figürlerine de yansıdığını ifade etti.
"Kurumsallaşma, dünyada ilk kez Osmanlı ordusunda başlatılan devlet düzeni içinde kimin nerede, ne zaman ve ne şekilde bulunması gerektiği bugün dünyada önemli şirketlere hatta bütün ordulara ilham veren örnek bir yapıdır." diyen Saraoğlu, Osmanlı ordusunda yüzlerce, nitelikleri, görevleri, işlevleri, fiziki yapıları birbirine hiç benzemeyen figürler olduğunu aktardı.
Araştırdıkça yeni figürler ortaya çıkıyor
Osmanlı ordusunda 300 kadar önemli komuta kademesi, farklı sınıflar ve farklı özelliklerde asker bulunduğunu belirten Saraoğlu, şöyle devam etti:
"Bir mehterde aşağı yukarı 80 figür var. Mehterin ana kadrosu 45-50 kişi fakat sadece mehterde farklı özelliklerde 80-90 figür var. Ayrıca Osmanlı ordusunda filler de develer de kullanılmış ancak daha çok at ve yaya olarak transfer edilmişler. Padişahın kavuğunu taşıyan, giyinmesine yardım eden tülbentçibaşı var. Osmanlı ordusunda yeniçerilerde acemi ocağı var, tımarlı sipahiler, sipahiler var, kapıkulu askerleri, kapıkulu neferleri var, deliler var ve bunun gibi pek çok detaylar var. İstihbaratta çalışan böcekler var, çorbacıbaşı var, padişahın yakın koruması solak var, ulaklar var. Araştırdıkça da yeni figürler ortaya çıkıyor. Ordu dışında günlük hayat içindeki figürler de ayrı."
Yaptığı her figürün bir hikayesi olduğunu kaydeden Saraoğlu, çeyrek asırlık uğraşının bir oyuncak tarafı yani çocuklara hitap eden kısmı, bir de tarihi yönü olduğunu söyledi.
Sadece boyama 30 saat sürebiliyor
Saraoğlu, Türkiye'de parmakla sayılacak kadar az olan figürlerin ve canlandırmaların, Batıda genç kuşaklara tarih eğitiminde yaygın olarak kullanılan bir araç olduğunu belirtti.
Tarihi hobisiyle birleştirdiğini dile getiren Saraoğlu, "Bu figürleri yaparken okuyorsunuz öğreniyorsunuz. Sonra bunu sergilemek için bir yere koyuyorsunuz. O odaya girdiğinizde ve ona baktığınızda onu tekrar hatırlıyorsunuz. Hem kendi tarihimizle barışık bir şekilde ifade ediyorsunuz kendinizi hem de gurur duyuyorsunuz yani geçmişinizle bağlantı kuruyorsunuz." dedi.
Saraoğlu, bir figürün, geniş kapsamlı bir araştırmanın ardından elde edilen malzemelerle ortaya çıktığını aktardı.
Figürün detayına, özelliklerine göre ortaya çıkması için uzun bir çalışma gerektiğini ifade eden Saraoğlu, "Sırf boyama için 10 ila 30 saat arasında bir zaman gerekiyor. 1,5 milimetre ile 10 santimetre arasında değişen figürlerin küçüklerini boyamak çok daha zor oluyor." diye konuştu.
Bu konuda eğitim almadığına değinen Saraoğlu, tamamen kendi çabaları ve zamanla geliştiğini söyledi.