Belçika'da "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" paneli düzenlendi (2)
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği, "Stratcom Public Forum: Daha Adil Bir Dünya Mümkün (A Fairer World is Possible)" başlıklı panel düzenledi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği, "Stratcom Public Forum: Daha Adil Bir Dünya Mümkün (A Fairer World is Possible)" başlıklı panel düzenledi.
Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) kurumlarının yer aldığı Schuman'daki Residence Palace'da organize edilen panele, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, Türkiye'nin AB nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, akademisyenler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, AB kurumlarından temsilciler, uluslararası yetkililer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Belçika üniversitelerinden sosyal bilimler öğrencileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Panel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un video mesajıyla başladı.
Moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Selver Şahin'in yaptığı panelde, dünyanın nasıl daha adil olabileceği tartışıldı.
Milli Savunma Üniversitesinden Doç. Dr. Hüseyin Alptekin, ekonomik kaynakların adil dağılımının önemine dikkati çekerek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (DB) gibi kuruluşların dayattığı politikaların çoğu zaman ülkelerin iç işlerine müdahale niteliği taşıdığını ve bunların eşitlikçi olması gerektiğini söyledi.
Adaletin yalnızca bir kavram olmadığını, somut eylemlere ve eşitlikçi mekanizmalara ihtiyaç duyduğunu belirten Alptekin, bugünün dünyasında adaletin nasıl tanımlanacağı, kime ne kadar ulaştırılacağı, kaynakların nasıl dağıtılacağı ve güvenliğin nasıl sağlanacağının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Alptekin, her yasanın hukuka hizmet etmeyeceğini dile getirerek, adil bir sistem için ayrıcalıklı aktörlerin bu durumlarına son verilmesi gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin veto hakkının, adil bir dünya tasavvurunun önündeki en büyük engellerden olduğuna işaret eden Alptekin, "BM'de 5 daimi üyenin veto hakkı varken ve istediklerini veto edebilirken diğerlerinde bu hak yoksa adil bir dünyadan bahsedemeyiz. Veto hakkı bir an önce kaldırılmalı. Veto hakkı olacaksa her ülkenin olmalı." dedi.
Alptekin, dünyada adalet sağlanabilmesi için ekonomik varlıkların adil dağılımının önemini vurgulayarak, "IMF ve DB'nin borçlara yönelik programları ülkelerin iç işlerine müdahale etmeyecek biçimde düzenlenmeli. Politikaları eşitlikçi ve az müdahaleci olmalı." diye konuştu.
Hukukun yanlış yapan aktörü durdurmak, cezalandırmak ve gelecekte bunu tekrar etmemesini sağlamak için gerekli olduğunu dile getiren Alptekin, adil bir dünyanın hukuk çerçevesinde olabileceğini ifade etti.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin yetkileri artırılmalı
Alptekin, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin, yetkileri artırılarak şahıslara ilave olarak devletlere de yaptırımı olan bir yapı haline gelmesi sağlanabilir." dedi.
Dünyanın adil olması için demokrasinin önemine de işaret eden Alptekin, "herkese sandalye sunan bir masa kurulması" gerektiğini söyledi.
Dünya ABD ve Çin'i içeren çift kutuplu bir sisteme yöneldi
German Marshall Fund isimli düşünce kuruluşundan siyasi analist Maurizio Geri, dünyada özellikle belirli bölgelerde istikrarsızlık ve çatışmaların arttığına işaret ederek, "Dünyanın gitmekte olduğu yön çok karanlık dönemleri anımsatıyor." ifadesini kullandı.
"Daha adil bir düzen kurabilmek için akademik alanda üniversitelerle çalışmak gerekiyor." diyen Geri, mevcut düzenin arkaik bir yapıda olduğunu ve herkesi temsil edemediğini dile getirdi.
Geri, dünyada İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemdeki koşulların ortadan kalktığını, dünyanın ABD ve Çin'i içeren çift kutuplu bir sisteme yöneldiğini belirtti.
"Türkiye, böyle bir dönemde çok kutupluluğu savunmakta haklı." diyen Geri, ülkelerin yakın işbirliklerine girmesinin önemine işaret etti.
AB, adil sistem kuramadı
Belçikalı emekli büyükelçi Raoul Delcorde de "AB, daha adil bir sistem kurmayı beceremedi. Avrupa, küresel bir aktör olamadı ve uluslararası ilişkilerde stratejik oyunculuğu başaramadı." değerlendirmesinde bulundu.
35 yılını diplomatik hizmete adadığını söyleyen Delcorde, "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" sloganıyla yapılan toplantıda konuşmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Delcorde, çok taraflı diplomasinin hem güçlü hem zayıf yanları olduğunu, çok taraflı diplomaside özellikle güvenin çok önem taşıdığını belirtti.
AB'nin, kurduğu ortaklıklar ve işbirlikleriyle dünyanın kaderini belirleme noktasında olmadığını ifade eden Delcorde, "Avrupa'nın başarısız olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Çok taraflılık sona erdi. ABD, Rusya ve Çin'in yaptıkları, çok taraflılık ilkesini yok sayar nitelikte. Dünyada yeni dönem etoburların dönemi. Avrupa bunlarla başa çıkacak güce sahip değil." diye konuştu.
Delcorde, BM yapısında da krizleri çözemeyen bir sistem ortaya çıktığına işaret ederek, Avrupa'nın küresel aktör olmak için kendi parçası olduğu uluslararası kurumların yapısına yoksul ve zayıf ülkeleri de dahil edecek adımlar atması gerektiğini söyledi.
Kurumların yeterli donanımı yok
Brüksel merkezli Diplomatic World Enstitüsü yöneticilerinden Alberto Turkstra da "BM ve Bretton Woods kurumları 21'inci yüzyıldaki karmaşıklıklara karşı yeterli donanıma sahip değil." dedi.
Çok taraflılığın kaybolduğunu belirten Turkstra, "Eski dünya ölüyor ve yeni dünya doğum mücadelesi veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın, BM'nin kuruluşunun üzerinden geçen 80 yılın ardından tanınamayacak hale geldiğini ifade eden Turkstra, çok sayıda krizin aynı anda yaşanmakta olduğunu, jeopolitik gerilimlerin çok yüksek seyrettiğini söyledi.
Turkstra, Bretton Woods sisteminin yoksulluk ve eşitsizlikle sonuçlanan "kemer sıkma" politikalarının savunucusu bir hal aldığını, borçların yeniden yapılandırılmasında da ilerleme sağlanamadığını belirtti.
Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS'in kurumlarıyla ilerlediğine işaret eden Turkstra, Batı'nın bunlara karşı ön yargılı bakmaması gerektiğini vurguladı.
Turkstra, Batı'nın meşru talepleri görmezden gelmemesi gerektiğini, aksi takdirde küresel bölünmelerin derinleşebileceğini dile getirdi.
Panelin ardından ressam Devrim Erbil'in hayatı ve resim tarzının anlatıldığı Devrim isimli belgeselin gösterimi yapıldı.
(Bitti)