Bektaşilik ve Türk Kültürü: Balkanlar'daki Rolü Vurgulandı
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bayram Durbilmez, Balkanlar'da Bektaşiliğin ve Türk kültürünün yayılımını ele aldı, Edirne'nin bu kültürel köprüdaki önemini vurguladı.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Durbilmez, Balkanlar'ın Türkleşmesi ve İslam'ın yaygınlaşmasında Bektaşilik yolunu benimseyen gazi erenlerin önemli rolü olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Durbilmez, Edirne Valiliği, Trakya Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Balkan Şehirleri İşbirliği Edirne Platformunca Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen Balkanlar'da Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu'nun açılış oturumunda "Edirne'den Balkan Ülkelerine Bektaşilik" konulu bir sunum yaptı.
Durbilmez, Edirne'nin Balkanlar'daki Bektaşilik ve Türk tarihi açısından önemli bir şehir olduğunu belirtti.
Türkiye'nin Balkanlar açılan kapısı Edirne'nin "kültür ve gönül köprüsü" olduğunu ifade eden Durbilmez, "Türkistan'dan Horasan'a, Horasan'dan Anadolu'ya uzanan Türk töresi, gelenek, görenek, inanış ve uygulamaları Anadolu'dan Edirne'ye, Edirne'den Balkanlar'a kadar ulaşmış ve Avrupa'nın içlerine kadar gitmiştir." dedi.
Durbilmez, Türkistan'dan Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyada Türk kültürünün hakim olduğunu söyledi.
Bektaşilik yolunu benimseyen gazi erenlerin Balkanlar'a gittiğini dile getiren Durbilmez, Balkan topluluklarıyla kurulan ilişkilerle bu toplulukların önce gönüllerinin kazanıldığını anlattı.
Gazi erenlerin kurdukları Bektaşi tekkeleriyle sosyokültürel çalışmalar yaptığını belirten Durbilmez, şunları kaydetti:
"Bu kadar geniş bir Türk kültür coğrafyasında kültürel kimliği oluşturan din ve tasavvuf kültürünün taşıyıcıları, Anadolu'yu ve Balkanlar'ı Türk ve Müslüman yurdu yapanlar gazi erenler ve Türk dervişleridir. Türkler belleklerinde Türkistan'dan getirdikleri sözlü kültürleri, yerleştikleri yeni coğrafyaya uyarlayıp, bütünleştirerek coğrafyayı vatan kılmışlardır. Coğrafyayı vatan kılmak sadece savaşarak mümkün değildir.
Coğrafyayı vatan kılmak, öncelikle kültürle ve sözlü bellekle coğrafyayı bütünleşmektir. O sebeple bugün Türkistan'dan Horasan'a, Horasan'dan Edirne'ye, Edirne'den Balkanlar'a uzanan geniş bir coğrafyada ortak kültürden bahsediyorsak, Türk kültürünün bu coğrafyaya mührünü basmasıyla oluşturulmuştur. Bugün hangi Türk yurduna giderseniz gidin, orada bir erenin, yol büyüğünün ya türbesi ya makamı ya da onunla ilgili başka izler vardır."
Durbilmez, Bektaşi erenlerinin dostluk ve kardeşlik duygularıyla hareket ederek diğer Balkan topluluklarıyla bir arada yaşayıp bölgede Türk kültürünün benimsenmesini sağladığını vurguladı.