Beğenmediysen Zapla Geç

RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Türkiye'de bazı TV kanallarının yayınlarıyla ilgili olarak, "Yayınlarının içeriklerini bireysel olarak benimsemesem bile yayın haklarını savunuyorum. Farklı olanları çoğunculuk anlayışı içerisinde yayınlanmasına imkan tanırsak problemlerin daha da az olacağına düşünüyorum" dedi. Dursun TRT'nin yayınlarının yanlı olduğuna şyönelik bir soru üzerine, "Neticede bu tercih meselesidir. Duruşunuzla ilgili konudur. TRT yanlı yapıyorsa elinizde kumanda var. TRT'nin yerini geçersiniz yandaki başka yayını izlersiniz" diye konuştu.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Medya ve Siyaset İlişkisi' konulu konferansta konuşan Dursun, RTÜK'ün yasada belirtilen kurallar çerçevesinde denetim işlevini yerine getirdiğini savundu. Yayıncıların uyması gereken kuralların kurulun görevlerini düzenleyen yasada A'dan Z'ye kadar belirtildiğini kaydeden Dursun, şunları söyledi:

"Yayıncılar belirtilen ilkelere uymak zorundadırlar. Uymadıkları durumda RTÜK bazı cezalar veriyor. Cezaların çok etkili olmadığını söylemek mümkün olabilir ama mevcut sistemde denetim yapılıyor. Yayınları RTÜK uzmanları takip ediyor. Uygun olmadığının tespiti halinde rapor düzenleniyor ve gerekli görülürse ceza veriliyor. Yayın yapıldıktan sonra denetleme yapılabiliyor. Yayından önce yapılacak denetleme sansür sayılabilir. RTÜK bir sansür kurumu değildir. Önce yayın yapılır, yayının ihlal oluşturduğu tespit edilirse ceza verilir. Türkiye'de böyle bir sistem yürüyor."

BREZİLYA DİZİLERİ İLE BAŞLADI

Türkiye'de yayınlanan dizilere de değinen Dursun, ülkede dizi sektörünün Brezilya dizilerinin yayınlanmasıyla başladığını söyledi. Brezilya dizilerinin ardından yerli dizilerin üretimine başlandığını söyleyen Dursun, "Hem içerik, hem de teknik olarak dizi üretiminde çok başarılı bir durumdayız. Her televizyonda her gün diziler var ve izleniyor. Sadece biz de değil. Bugün bir gazetede haber vardı. 'Türk dizileri 36 ülkede izleniyormuş' Son derece önemli bir husus. Diziler de bir ihraç metası gibi faaliyet gösteriyor. Dizilerin içeriğine ilişkin eleştiriler var. Cinselliğin ve şiddetin daha çok kullanılması gibi eleştiriler var. Bu eleştirilere kısmen ben de katılıyorum. Gerçekten dizilerde reyting amacıyla cinsellik birinci derece kullanılan öge gibi gözüküyor" dedi.

AŞK-I MEMNU MAHKEMELİK

Dursun Kanal D'de yayınlanan Aşkı-Memnu dizisiyle ilgili de Türk örf ve adetlerine uymadığı gerekçesiyle verilen ceza sonrası konusunun yargıya intikal ettiğini söyleyerek, "Türk yapısına aykırılıktan ceza vermiştik. Yani normal şartlarda şunu düşünün, geniş ailede yeğenin amcasının hanımıyla aşk ilişkileri olması Türk aile yapısıyla bağdaşacak konu değil, böyle yorumlanabilir. Mahkemeye gitti bakalım mahkeme nasıl karar verecek?" diye konuştu.

REYTİNG UĞRUNA CEZA

Yayınlarda cinselliğin kullanımının bir süre sonra işlevselliğini yitireceğini düşündüğünü belirten Dursun, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu anda yayınlanan pek çok dizide aşırı şiddet kullanımı var. Şiddet hem ulusal, hem de uluslararası sözleşmelerde yasaklanmış bir davranış biçimidir. Bu çerçevede biz de zaman zaman ceza veriyoruz. Yayıncı eğer cinsellik ve şiddet gibi ögelerle iyi reyting alıyorsa, o reytingin getireceği reklam gelirleriyle, ceza alması durumunda katlanacağı gider arasında denge kurmaya çalışıyor. 'Ceza alsam 250 bin TL alırım, reytingim artarsa 1 milyon TL gelirim olur, ceza alayım 750 bin TL bana kalır' diyor. Böyle hesap yapanlar da oluyor. RTÜK'ün vermiş olduğu idari para cezaları ya da program durdurma gibi benzeri cezaların çok etkili olduğunu söyleme şansımız yok. Böyle bir problemimiz var."

FARKLI YAYINLAR TABİKİ OLACAK

RTÜK Üst Kurul Başkanı Davut Dursun daha sonra ögrencilerin sorularını cevapladı. Bir öğrencinin Ergenekon davasıyla ilgili yayınların taraflı olduğu yönündeki soruya ise şu cevabı verdi:

"Sizin ifade ettiğiniz türde yayın yapan kuruluşlar var. Her gün onlar yayın yapıyorlar. Biz neden yayın yapıyorsun diye ceza uygulamıyoruz. Eğer yayın ihlali oluşturmuyorsa, onlar kendi düşünceleri doğrultusunda yayın yapıyorlar. Onların yayın haklarını savunuyorum. Yayınlarının içeriklerini bireysel olarak benimsemesem de bile yayın haklarını savunuyorum. Onların Yayın haklarını garanti etmek kişisel ve kurumsal olarak görevimdir. Şimdi isim vermeyeceğim daha geçen gün o yayınlardan birisine uydu yayın lisansı verdim. Uydu yayın lisansını 10 senedir beklediklerini söylemişlerdi. Ben gelir gelmez iki uydu yayın lisansını verdim. Farklı yayın yapmanız sizin yayın yapmamanız anlamına gelmez. Dolayısıyla farklılıklara tahammül edebilirsek farklı olanları çoğunculuk anlayışı içerisinde yayınlanmasına imkan tanırsak problemlerin daha da az olacağına düşünüyorum."

TRT'Yİ BEGENMEYEN KANAL DEĞİŞTİR

Dursun bir ögrencinin TRT'nin hükümet yanlısı yayınlar yaptığı yönündeki soruyunu ise şöyle cevaplandırdı:

"Onu ben eleştirmiyeceğim. Netice de kendi denetimde olan bir kuruluşu eleştirmek hoş bir şey olmaz. Sizin durduğunuz yerde bakışınızla ilgili bir şey. Siz yanlı yayın yaptığını ifade ediyorsunuz. Belki yanınızdaki arkadaş hayır TRT ne güzel iyi yayın yapıyor diyebilir. Netice bu tercih meselesidir. Duruşunuzla ilgili konudur. TRT yanlı yapıyorsa elinizde kumanda var. TRT'nin yerini geçersiniz, yandaki başka yayını izlersiniz. Yasaları ihlal ettiğini söylüyorsanız ki iddia edebilirsiniz. Tabiii TRT yönetimini şikayet edebilirsiniz. Böyle bir şey varsa tabii buna karşılık TRT'nin çok başarılı olduğunu söyleyenlerde var. Bunu demek istiyorum."

RTÜK Üst Kurul Başkanı Dursun yeni Radyo Televizyon Yasasının önümüzdeki günlerde Meclis'e gönderileceğini de belirterek, "Yayın sektörünün daha sağlıklı işlemesi için sorunları çözmeye, bu çerçevede düzenlemeye çalışıyoruz. Bir senedir yeni Radyo Televizyon Üst Kurulu Yasası üzerinde çalışıyoruz. Bugünlerde parlemontoya intikal edecek. Böylelikle Avrupa Birliği!ne uygun yayın yapmış olacak. Doyasıyla Türkiye'deki yayın daha modern olacak" dedi.