BDP'den Erdoğan'a 15 Haziran Resti
Filiz Koçali: Düzenlediğimiz mitingler sadece 12 Haziran seçim mitingleri değil, aynı zamanda 15 Haziran mitingidir.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Platformu'nun mitingi Kağıthane'deki Hasbahçe mesire alanında saat 16. 00 sıralarında başladı. Mitinge platformun bağımsız milletvekili adayları Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Levent Tüzel ve BDP'liler katıldı. Programda ilk olarak Kardeş Türküler sahne aldı.
"NURAY MERT'TEN NE İSTİYORSUNUZ?"
Mitingte, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Filiz Koçali bir konuşma yaptı. Koçali, "Emeğin özgürlüğün demokrasinin adayları yan yana. İstanbul bloğun kalesi. İstanbul blok adaylarını Ankara'ya göndermeye hazır. Yarın bunu Çatı Partisi ile taçlandıracağız. İşte bu meydan Çatı Partisi'nin kuruluşunu ilan ediyor. Sayın Başbakan, siz kadınlardan ne istiyorsunuz? Siz, gazeteci Nuray Mert'e ne hakla hakaret ediyorsunuz? Bunun hesabını sorarız sizden. Sizin kadınlarla ne derdiniz var? Onlar, kadın erkek eşitliğine inanmıyorlar" diye konuştu.
YEREL ÖZERKLİK TALEBİ
Konuşmasında Hopa'da yaşanan olaylara da değinen Koçali, "Hopa'daki kardeşlerimiz derelerine ormanlarına sahip olmak için yollara çıktılar. Başbakan, bize yaptığını onlara da yaptı, gaz sıktı. Bir arkadaşımızı kaybettik. Başbakan, kadına değil, doğaya da düşman. Doğanın kurtuluşunu da biz sağlayacağız. Ankara'da tek liderin bütün bölgeleri idare etmesine izin vermeyeceğiz. Biz, artık kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. İstanbul da kendini yönetebilir. Biz, artık bütün yereller kendi kaynaklarını kendileri kullansınlar istiyoruz. Mali özerklik de, ana dilde eğitim de istiyoruz. Sağlığı da yerel yönetimler yapsın istiyoruz. Türkiye'yi 20-25 bölgeye ayıralım, merkezin yetkilerini sınırlayalım, yereller kendi kararlarını kendileri versinler. Bu olmazsa ne olur? Biz, birşey isteyince, 'Tehdit ettiniz' diyorlar. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, biz gerçekleri söylüyoruz. Kürt halkı kendi kararlarını kendisi vermek istiyor. Eğer siz, bütün Türkiye için özerk bölgeleri aklınızdan geçirmezseniz ne olur biliyor musunuz ? Kürtler buna isyan ederler. Eğer Türkiye'nin batısı henüz bunu değiştirecek güçte değilse, bölge bunu yapar. Bu, tehdit değil. Kürtler, artık kendi kendilerini yönetmek istiyorlar" diye konuştu.
"BDP OLARAK ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ"
Koçali konuşmasının sonunda, 15 Haziran'a dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bugünlerde düzenlediğimiz mitingler, sadece 12 Haziran seçim mitingleri değil, aynı zamanda 15 Haziran mitingidir. 15 Haziran'a hazırlanıyoruz. Bakın Türkiye'nin en temel sorunu Kürt sorunu. Yani insanların öldüğü büyük acı yıllar, yani insanların ana dillerinde eğitim hakkı, seçim barajı. Herşey 15 Haziran'a kadar yürütülen görüşmelerde belli olacak. Şimdi çözüm için bir kapı var. Sayın Öcalan diyor ki '15 Haziran'a kadar, görüşme yapacağız. Çözüme niyetleri var mı, yok mu anlayacağız' diyor. Eğer çözüme niyetleri varsa, biz hazırız, Kürt halkı hazır. Biz, elimizi taşın altına sokarız. Çözüm için üzerimize ne rol düşerse yaparız. Barışı bilmem kaç metrekarelik hücrede tesis etmek olmaz. Biz, BDP olarak görüşmek istiyoruz Öcalan ile. Çözüm konusundaki önerilerini paylaşmak tartışmak istiyoruz. Biliyoruz, PKK da, Türkiye'nin aydınları da görüşmek istiyor. Çözüm için şu kadarcık niyetiniz varsa, bunu yapın. Tehdit etmiyoruz, iyi olmaz diyoruz. Çünkü bu halk barışa susamış. Bunu siz vermezseniz, kendi elleriyle kendi çözümünü kendisi yaratacak. Biz göreve hazırız. Kötüsünün görevine de hazırız. Onu da yerine getireceğimizden emin olun Sayın Başbakan siz çözüm için kapı aralamazsanız, bugüne kadar nasıl mücadele ettiysek, daha kararlı daha militan mücadele etmeye hazırız" diye konuştu.
TUNCEL'DEN BAŞBAKAN'A "KIZ MI, KADIN MI?" CEVABI
BDP Milletvekili Ufuk Uras da miting alanındaydı. Uras, "Blok bizim pusulamızdır. Çünkü blok diyalektiktiktir. Diyalektik inkarın inkarıdır. Bizi inkar edeni biz de inkar ederiz" dedi. Bağımsız milletvekili adayı Sebahat Tuncel de, "Başbakan, tabii en çok bizlerden korkuyor. En çok Demokrasi, Emek ve Özgürlük Bloğu'ndan korkuyor. Çünkü bu blok korkulu rüyası. Onun iktidarını asıl biz sarsacağız. Şimdi Başbakan her yerde diyor ki, 'Kürt sorunu benim için bitmiştir' diyor. O da biliyor ki, asıl 13 Haziran'dan sonra Kürt sorunu nedir göreceksiniz?" dedi. Yazar Vedat Türkali'nin sözlerine de değinen Tuncel, "Vedat Türkali'ye selam göndermek istiyorum. Milyonların sözünü belki bir çırpıda söyledi. Aranızda yok mu, Öcalan'ı görmek istemeyen ' Vedat Türkali bir Türk devrimcisi. O, 'Gerilla gelsin siyasal yaşama katılsın' diyor. 'Ben Öcalan'ı görmek istiyorum' diyor. Bu da şunu gösteriyor, Türkiye'de Kürt sorununun çözümü konusunda muhatap arayanlara bir cevap. Muhatap kimdir' İşte Başbakan bunu duysun ki, 'yoldan çıkmış' gibi sözler söylemesin. Kürt sorunu çözülmeden gerçek anlamda demokrasi ve özgürlük olmaz bu ülkede. Biz 12 Haziran sabahı barajı yıkmış olacağız. Ama biz, bu ülkede savaş isteyenlere karşı baraj öreceğiz. Buna da hazır mısınız? Bizim olduğumuz yerde milliyetçilik de, cinsiyetçilik de, ırkçılık da olmayacak. Bu kadar rahat konuşamayacaklar. Başbakan, bir kadın arkadaşımıza diyor ki, 'Kadın mı, kız mı olduğu belli değil' diyor. Sanane Başbakan, kadınlar sana cevabı sandıkta verecek" diye konuştu.
SEÇİM BÜROMUZDAN TEK BİR ŞEY BULABİLİRSİNİZ; BARIŞIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN MANİFESTOSU
Tuncel'in ardından bağımsız milletvekili adayları Sırrı Süreyya Önedr ve Levent Tüzel de, birer konuşma yaptı. Önder, "Devlet ne yaptı biliyor musunuz? Biraz önce aldığımız bir haber. Gazi mahallesindeki seçim büromuzu basıp, darmadağın etmişler. Bu, bugüne ait birşey değil. Biz seçim kampanyasında yan yana dıurmaya başladığımız günden itibaren seçim bürolarımızın akıbeti bu. Ben, devlete seleniyorum, benim seçim bürsomuzdan tek bir şey bulabilirsiniz, o da barışın ve özgürlüğün manifestosudur. Basmanıza gerek yok, gelin biz size tümen tümen verelim" dedi. Bağımsız milletvekili adayı Levent Tüzel de "Barış için mutlaka insanlık, özgürlük, eşitlik diyen, başta Sayın Avdullah Öcalan ve siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı" diye konuştu. Konuşmaların ardından gruplar miting alanından ayrıldı.
İstanbul DHA