Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Baykal'ın Kızını FETÖ'cü Diye Gözaltına Alacaklardı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akdeniz Üniversitesi'nde Aslı Baykal Ataman'ın odasını basan polis, arama yapmak istedi. Devreye baba Deniz Baykal girdi. "Yanlışlık olmuş" denildi ve polisler odayı terk etti.

Yurt genelinde yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) operasyonu kapsamında açığa alınan kamu görevlilerinin sayısı 80 bin kişiye ulaşırken, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli kızı Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman'ın "FETÖ" operasyonu kapsamında Emniyet'e götürülmek istendiği ortaya çıktı. Devreye giren baba Deniz Baykal, Adalet Bakanı ve savcıyla görüştü. "Yanlışlık olmuş" denildi ve polisler odayı terk etti…

Baykal, kızının yaşadıklarını, şöyle anlattı:

"BAŞSAVCININ HABERİ YOKTU"

"Kızım Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman, 28 Temmuz Perşembe günü bana telefon etti. Polislerin, odasında aramak yapmak istediğini bildirdi. 'Hayrola bir şey mi var?' diye sorduğumda 'Hiçbir şey bilmiyorum' karşılığını verdi. Bu girişimin içeriğini öğrenmek için Antalya Cumhuriyet Başsavcısı'na telefon edip hangi yazıya dayanarak arama yapılmak istendiğini sordum. Başsavcı haberinin olmadığını, daha sonra beni arayacağını söyledi. Aradığında 'FETÖ örgütü üyeliği' suçlamasıyla bir karar alındığını, o karar çerçevesinde Akdeniz Üniversitesi'nde arama yapıldığını bildirdi. Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la da konuştum. O arada kızım aradı, odasında arama yapmak isteyen polislerin odadan çıktıklarını bildirdi. Yani Aslı'nın odasında arama yapılmadı, arama girişiminde bulunulmuş oldu.

"YANLIŞLIĞI KABUL ETTİLER"

Odada arama yapmak için gelenler orada tutanak bile tutmuyorlar. İnsanlar haksız, hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıyor, sonra ilin valisi Münir Karaloğlu çıkıp "Yanlışlık yapıldı, haklarını helal etsinler" diyor. Sağdan soldan derleme bilgilerle yola çıkıldığı anlaşılıyor. Başsavcıya da net şekilde söyledim. Yanlışlık yapıldığını kabul etti. Koyu Atatürkçü, cumhuriyetçi, sağlam CHP'li olanlar ya da onların kamu görevlisi çocukları açığa alındı. Kamu kuruluşlarının idari birimlerine amirlerinden yazı geliyor. FETÖ'cü olarak bilinenlerin isim listesi isteniyor. Bu ne demektir? Emniyet ve savcının görevi, idare amirine tevdi ediliyor. Bu olamaz. Tehlikeli uygulamalar.

"ERGENEKON'DA OLDUĞU GİBİ"

Ergenekon olarak bilinen davada da kişilere, "Sen Ergenekoncusun" deniliyordu. Ergenekon örgütüyle ilişkilerinin olmadığını kanıtlamaları isteniyordu. Aynı durum FETÖ için de geçerli. Kişilere "FETÖ'cü olmadığını kanıtla" deniliyor. Hakimin karşısına çıkarılmıyorlar.

Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde 200 kişinin çalışma odasına giriliyor. Bu kadar önemli ameliyatların yapıldığı fakültede, polis kapılara dayanıyor, "Ver bilgisayarını, ver telefonunu" deniliyor. Gözaltına alınanları Antalya'da koyacak yer bulamadıkları için bir kısmını Serik, Aksu, Döşemealtı'na dağıtıp tıktılar. Bunlar yapıldıktan 3 gün sonra vali özür diledi."

"17 ARALIK ÖNCESİ DİYE BALYOZ'U ERGENEKON'U YOK MU SAYALIM?"

Konya'da basın toplantısı düzenleyen CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Binali Yıldırım'ın Fethullahçı Terör Örgütüyle mücadeleyle ilgili "17-25 Aralık'ı milat olarak kabul edelim" yolundaki açıklamasını eleştirdi. " Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaşmak zorunda olduğunu iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin kavramış olması gerekiyor. Artık yeni bir dönemdeyiz. Türkiye gerçekten geçmişiyle hesaplaşmak zorunda. Büyük travmalar yaşadık'' diyen Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

"MİLAT ÖNEREMEZSİNİZ"

"Başbakan bir açıklama yaptı, bu işi kontrol edelim. Nasıl edelim '17-25 Aralık'ı milat olarak kabul edelim. 17-25 Aralık milat olsun, 17-25 Aralık öncesini kurcalamayalım, bakmayalım, 17-25 Aralık'tan sonrasını ele alalım' diyor. 'Bizim elimizde istihbarat örgütlerimizin, devletin güvenlik kuruluşlarının yaptığı dinlemeler var, belgeler var. Bu 17-25 Aralık öncesini de, sonrasını da kapsıyor. Ergenekon'u, Balyoz'u, telefon dinlemeleriyle yapılan şantajları, komploları, 17- 25 Aralık'tan önce oldu diye yok mu sayacağız?"

Baykal, yaşananların 'zaman' olayı sayılamayacağını belirterek, "Yanlış nedir onu anlamak lazım. Takvimle, işi daha makul noktaya getirmek doğru değildir. Siz 17 Aralık'ta uyanmış olabilirsiniz. Ama uyandığınız tarihi bu işin incelenmesi için milat olarak önerme hakkına sahip değilsiniz" dedi.

"FETÖ İLE UZAKTAN YAKINDAN İLGİLERİ YOK"

Kızı Aslı Baykal ile görüştüğünü belirten Deniz Baykal, "Böyle şey olmaz… Kızım, odaları aranan ve emniyete götürülmek istenen 100'den fazla akademisyeni şahsen tanıdığını belirtti. FETÖ yapılanmasıyla uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını söyledi" dedi. (Kaynak: Sözcü)

Baykal'ın Kızını FETÖ'cü Diye Gözaltına Alacaklardı
Kaynak: Haberler.com / Güncel
title