Baykal Cumhurbaşkanı Gül'ü Eleştirdi
Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yüklendi, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e arka çıktı.
Chp eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yüklendi, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e arka çıktı. Baykal, Cumhurbaşkanı Gül'e "Siyasi iktidara paralel yürüyen, tam bir eşgüdüm içinde çalışan bir makam" sözleriyle yüklenirken, Eski Cumhurbaşkanı Demirel'e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak, "87 yaşında, ayakta duracak hali yok sözleri. Ne ayıp şeyler" dedi. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Antalya'da önce köylülere konuştu sonra işadamlarının yanına geçti. Antalya'nın gecekondu yerleşiminin en yoğun olduğu Kepez İlçesi'nin Gaziler Köyü'ne siyah takım elbise, beyaz gömlek ve siyah çizgili kravatla gelen Baykal, köy kahvesinin önünde açık hava toplantısı düzenledi. Yüzde 30'u 2B arazisi olan köyde partisinin 2B arazilerine yönelik politikalarını anlatan Deniz Baykal, CHP'nin 2B arazilerine yönelik politikasının bir seçim politikası olmadığını söyledi. CHP'nin 2B politikasının resmi parti politikası olduğunun altını çizen ve bu politikanın oluşma sürecinde partinin eski, yeni tüm kadrolarının emeği olduğunu dile getiren Baykal, "2B'ye yönelik politikalar parti kimliğini temsil eder bir noktadadır. CHP'liyim diyen herkesin kabul etmek durumunda olduğu politikadır" dedi. AK Parti'nin 2B arazilerine "Hasan almaz basan alır" mantığıyla yaklaştığını savunan eksi CHP lideri Baykal, köyde "2B'de çözümü CHP engelledi" eleştirileriyle karşılaştı. Bir köylü Baykal'a "Benim bir arkadaşım öyle söylüyor" dedi. Baykal, bu eleştirilere, "Eğer biz o zaman karşı çıkmamış olsaydık, o kanun aynen çıkmış olsaydı arazilerin tümü sizin elinizden gitmişti. Senin o arkadaşın bize niye öyle söylüyor? Ona de ki, 'Yat kalk dua et onlara' de. Bu kanun çıkmış olsaydı ne senin elinde kalırdı ne benim elimde" diye karşılık verdi.
MESUT DEĞER BAYKAL'IN YANINDA
Baykal'a Gaziler'de kendisinin bir dönem 'A Takımı'nda yer alan CHP eski Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer de eşlik etti. Değer'in üç gün boyunca Antalya'da kalacağı belirtildi.
İŞADAMLARININ YANINA GEÇTİ
Köylülere 2B'yi anlatan Deniz Baykal, daha sonra 5 yıldızlı Ramada Plaza otelde düzenlenen Antalya Genç İşadamları Derneği'nin (ANTGİAD) yemeğine katıldı. Genç işadamlarına "Kamuoyumuzun beyin yıkama mekanizmalarından çıkarak, zihinde şekillendirilen kalıpları yıkarak, doğruyu eğriyi tartarak bir hükme varmanız gerektiğini düşünüyorum" diye seslenen Baykal, işadamlarıyla da Türkiye'nin ekonomi politikasını ve güncel siyaseti konuştu.
CARİ AÇIK TASAVVUR EDİLEMEZ BOYUTTA
Baykal, Türkiye'nin giderek borca mahkum hale, borç tüketir, borçla beslenir hale geldiğini söyledi. Türkiye borçla ayakta kalmaya mahkum bir ülke haline getirildiğini savunan Baykal, "Cari açıkla ilgili, ilk üç aylık dönem için açıklanan rakam, o rakamı 12 aya çevirdiğinde 88 milyar dolara çıkıyor. Tasavvur edilebilir bir rakam değil" dedi. Son bir kaç haftadır Türkiye'den ciddi bir dış kaynak çıkışının yaşandığını ileri süren CHP eski lideri Baykal, "Bakmayın meydanlarda Başbakan'ın söylediklerine" çağrısı yaptı.
BREZİLYA'YI ÖRNEK GÖSTERDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarında yaptığı son 8 yıl karşılaştırmalarının iktidar hakkında hüküm vermek için gerekli zeminler olmadığının altını çizen Baykal, "Derslik sayısı iş olmaktan çıkmıştır. Bu çok sıradan bir işdir. 21'inci yüzyılda, içine girmeye başladığımız bu çağda başarıyı ölçeceğimiz başka kriterler vardır" diye konuştu. Baykal, AK Parti iktidarının ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerinin ardından Brezilya'yı örnek model olarak işadamlarına anlattı. Baykal, Brezilya modeli ile ilgili şunları söyledi: "2002 yılında, bizdeki gibi Brezilya'da bir yeni yönetim gelmişti. Bir sosyal demokrat iktidar gelmiştir. Kaygıyla karşılanıyordu. Ama hiç öyle bir şey olmadı. Mucizevi bir şekilde sosyal entegrasyonu ekonomik büyümeyle birlikte o sosyal demokrat yönetim gerçekleştirdi. Brezilya deneyimi gelişme yolundaki bir ülkenin sosyal demokrat politikalarla iyi sonuç alacağının tipik örneği olmuştur.
"CUMHURBAŞKANI'NA YÜKLENDİ
Deniz Baykal, Türkiye'de siyasal rejiminin anayasal güç hegemonyasına doğru çevrilmeye başadığını söyledi. Böylesine bir süreçte Anayasa'da tarif edildiği Cumhurbaşkanlığı makamının önem kazandığını savunan Deniz Baykal, "Cumhurbaşkanı, partiden gelse dahi parti bağını göstermelik olarak değil, fiilen koparıp artık Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak anayasamızın ondan beklediği işlevi yerine getirebilecek, siyasetin üstünde, dışında bir bağımsız konumda organ olmaktan çıkmıştır" diye konuştu. Baykal, Cumhurbaşkanlığının siyasi iktidara paralel yürüyen, tam bir eşgüdüm içinde çalışan bir makama dönüştüğünü savundu.
SEÇMENİN SORUMLULUĞU
12 Haziran'da yapılacak seçimin tüm toplum kesimlerine ayrı ayrı sorumluluklar yüklediğini belirten Baykal, "Aydınlar ihanet edebilirler, parti liderleri ihanet edebilirler. Onların ihanetinin düzeleyeceği yer seçmenin sorumluluğudur. Seçmen sorumlu davranırsa o ihanet düzelir. Ama seçmenin yanlışını düzeltmenin o kadar kolay yolu yoktur" dedi.
DEMİREL'E KÜFREDİLİYOR
Son gülerde tansiyonu yüksek miting meydanlarına ilişkin "Seviye düşüyor" eleştirisinin, herkesi o kapsamın içine alarak bir haksızlık yarattığını ileri süren Baykal, seviye sorunun ortasında Başbakan Erdoğan'ın üslubunun yattığını savundu. Bu tartışmalar içinde yer almaması gereken 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Başbakan tarafından siyasi gündemin merkezine çekildiğini hatırlatan Baykal, "Hangi gerekçe, hangi hakla, neden? Yok. '87 yaşında, ayakta duracak hali yok' sözleri. Ne ayıp şeyler. Ne için bunu yapıyor? Seçmen mi teşvik ediyor. Anlamak mümkün değil" diye konuştu. Her gün Demirel'e küfredildiğini belirten Deniz Baykal, "Tarih onun hakkında hükmünü verecek. Başbakan'ın bir düşmanlığı, husumeti dile getirme ihtiyacına sürüklenmiş olması demokrasimiz açısından kaygı vericidir" dedi.