Başsavcı Solmaz: "Fetö Üyeleri Yakalanmamak İçin Harddisk'siz Bilgisayar Kullanmış"
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, 17-25 Aralık sonrası görev yaptığı Diyarbakır’da yapılan FETÖ operasyonlarında yakalanan örgüt üyelerinin bazılarının harddisk’siz dizüstü bilgisayar ve ajanların kullandığı 6 basamaklı şifreleme programıyla şifrelenen flashlar kullandıklarını söyledi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, 17-25 Aralık sonrası görev yaptığı Diyarbakır'da yapılan FETÖ operasyonlarında yakalanan örgüt üyelerinin bazılarının harddisk'siz dizüstü bilgisayar ve ajanların kullandığı 6 basamaklı şifreleme programıyla şifrelenen flashlar kullandıklarını söyledi.
Antalya'da Antalya Keşif Ekibi Derneği'nin organize ettiği bir kahvaltıda, dernek Başkanı Hidayet Gültekin, dernek üyeleri, kurum müdürleri ve iş adamlarıyla bir araya gelen Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, FETÖ ve ByLock konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Antalya'dan önce görev yeri olan Diyarbakır'da 17-25 Aralık sonrası düzenlenen operasyonlarla ilgili bilgiler paylaşan Solmaz, kamuda FETÖ'den yakalanan en alt düzey memurun bile son teknolojiyle donatıldığını söyledi.
"Benden önceki başsavcı onlar için önemliydi"
17-25 Aralık sonrası FETÖ'ye bağlı savcı ve hakimlerin yargıdaki etkin görevlerden alındığını hatırlatan Solmaz, kendisinden önceki Diyarbakır Başsavcısının FETÖ için önemli birisi olduğunu söyledi. Solmaz, "Onlar için çok önemli bir adamdı, hatta 2014 yılında yapılan HSK üyeliği seçimlerinde adaydı. Birinci yedek oldu ve 50 tane daha üye olsa o tarihte HSK üyesi olacaktı. Onlar için çok önemliydi. Çünkü Diyarbakır'da görevlendirilmiş ve o bölgedeki hakim savcıların onlar için genç meslektaşlara gönderilen bir tip olarak. Diyarbakır bir marka. Oradaki yöneticilik ilerideki sizin mesleki geleceğiniz anlamında da belirleyici. Oradan FETÖ'cüler yargıda ve emniyetteki yapılanmayı oradan İstanbul'a taşıyor ve İstanbul'daki adli yapılanma da Diyarbakır dahil olmak üzere başka yerlerden destekleyerek yapmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla 17-25 sonrasında benim gibi birçok arkadaşım, FETÖ'den alınan şahısların yerlerine verildi. Bunun da ne kadar doğru bir karar olduğu 15 Temmuz gecesi ortaya çıktı" dedi.
"Hizmet değil, eziyet için oradaydılar"
17-25 Aralık öncesi Diyarbakır adliyesinde vatandaşın hizmetinin kısıtlandığını belirten Solmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Diyarbakır'da görev yaptım ve orada şunu gördüm. Halkına hizmet etmek için değil de, halkına eziyet etmek için oradaydılar. Örneğin, adli sicil konusunda, e-devletten alabiliyorsunuz ama adliyeden almak isteyen vatandaşlarımız normalde gidip alırlar ama Diyarbakır'da böyle değildi. Yıl 2014, 3 yıl öncesinden bahsediyorum. Vatandaşımız geldiğinde Diyarbakır adliyesinin bahçesinde bir tane kulübe yapmışlar. O kulübeye geliyorsun bir tane adam koymuşlar. Siz dilekçeyi yazıp veriyorsunuz, 'git 2 saat sonra gel' diyor. Niye? O dilekçeleri toparlayacak, ondan sonra binaya gelecek adli sicil sorgulamasını yapacak, 2 saat sonra bağıracak, Ahmet, Ayşe, Fatma diye sabıkaları dağıtacak. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın göstermiş olduğu kamudaki hızı, etkin hizmet anlayışını bunlar, eziyet göstererek yapmaya çalıştırlar. Çünkü eziyet yapacak ki vatandaşa 'devlet bize hizmet etmiyor' algısını oluşturmak istiyorlardı."
Diyarbakır'da göreve geldikten sonra söz konusu adli sicil kulübesini yıktıklarını söyleyen Solmaz, vatandaş için binanın içinde adli sicil bürosu ve danışma oluşturarak vatandaşın işinin hızlı yapılması için çalışma içerisine girdiklerini ifade etti.
"Ajanların kullandığı şifreleme programını kullanmışlar"
FETÖ örgütüne bağlı kişilerin teknoloji anlamında üst düzey donatıldığını kaydeden Solmaz, veri alanlarındaki harddisklerde ise terabayt üzerinde olan petebayt ve eksabayt büyüklüğünde veri alanlarının kullandıklarını söyledi. Solmaz, "Bize terabayt yetiyor ama FETÖ'cülere akıl verenler bunlara o teknolojiyi nasıl kullanması gerektiğini öğretenler belli. Biz bunlarda bunu gördük. Bu kadar büyük alanda depolama alanı kullanmayı hissediyorlar. Niye? Adamlara birileri görev veriyor. Biz flash diski normal kullanırız, adamlar, ajanların kullandığı 6 basamaklı şifreleme programlarıyla şifrelemişler. Diyarbakır'da yaptığım bir faaliyette rastlamıştım 2014-2015 başı, flash disk yakalıyoruz, diyorlar ki çözemiyoruz. Bunu yapan da en düşük basit bir kamu görevlisi. Baktığınızda adam bilgisayar mühendisi. Adam 6 basamaklı şifreleme programıyla şifreliyor. Bu neyi gösteriyor, bu şifre programını çözecek kim var? Dolayısıyla adresi gösteriyor. İstihbaratta bir şey vardır, bir örgütün ya da yapının hangi istihbarat tarafından eğitildiğini görmek isterseniz, faaliyetlerine ve nasıl çalıştığına bakarsanız kimler tarafından eğitildiğini anlarsınız" diye konuştu.
Harddisk'siz dizüstü bilgisayar
Yine yakalanan bir kişide iz sürülmemesi için harddisk'siz dizüstü bilgisayarlar tespit ettiklerini söyleyen Solmaz, "Flash diski şifreli olan adamın kullandığı bilgisayarda dahili harddiski yok. Örneğin cep telefonunuzdan bilgisayarınıza kabloyla bağlandınız. Oradan bir program indirdiniz. Ne olur? O programın atığı bilgisayarınızda bir şekilde kalır. Adamlar iz bırakmamak için bu şekilde bir çalışma yapmışlar. Dizüstü bilgisayarda harddisk yok düşünebiliyor musunuz? O bilgisayarların harddiskini bile söküp takmak basit bir olay değil. Bu insanların nasıl bir algıyla yönetildiği görülüyor" dedi.
"ByLock'ta görüşme trafiği inceleniyor"
Bylock konusunda Antalya'da genel anlamda operasyonların yapıldığını da ifade eden Solmaz, içerik konusunda ise çalışmaların devam ettiğini söyledi. Yazışmalar dışında program içerisindeki görüşme trafiğini de incelediklerini belirten Solmaz, teknolojiden bu konuda yararlandıklarını ve suçsuz kişilerin bu konuda mağdur edilmediğini kaydetti.
Konuşmanın sonunda Solmaz'a, Keşif Ekibi Derneği Başkanı Hidayet Gültekin plaket takdim etti. Solmaz, dernek üyeleri ve iş adamlarıyla birlikte hatıra fotoğrafı da çekindi. - ANTALYA